BAŞÖRTÜSÜ İÇİN ELELE !!!
Bizler ; herşeyden önce dosdoğru bir şekilde yaşamak isteyen insanlarız….
Çünkü , biz MÜSLÜMANIZ!!!
hakikati görmeyen zihinlere karşı ”DAVAMIZ” devam edecektir!!!
—
ALDIRMA,
ŞU BAŞINA GELENLERE
ÖNÜNE KONAN ENGELE
YÜREĞİN AÇIK GÖKLERE
ALDIRMA
SENİ ANLAYACAK DÜNYA ALDIRMA!!!
—
HERŞEY SENİNLE ŞİMDİ , BAHAR VE RÜZGAR , AL ARKANA HİÇ KORKMA
YÜZÜNDE YAĞMURLAR TEBESSÜM EDER
GÜNEŞ HERGÜN SENİNLE DOĞAR..
RENGİNİ GÜLLERDEN ALMIŞ
YÜZÜNÜ YILDIZLAR SARMIŞ
BAŞINDA CENNET GÜLLERİ
ALDIRMA!!!
—-
Aldrıma kardeşim…içimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etmeyecektir Rabbimiz…
Bizler inançlı gençlik!!!
Müslüman Gençlik olarak üzerimize düşeni her zaman için yapacağız…..!!!
Biz her yapılan haksızlığa karşı çıkan, entellektüel anlayışlı, kaliteli bireyleriz..
dogmalara karşı, düşüncesizliğe-saygısızlığa karşı , bilinçle ,azimle,istekle
yolumuza devam edeceğiz…
ve hakikati elbette anlayacaklar!!!…
—
başörtüsünü anlayamayan, hanımların kendilerine bahşedilen güzelliği örtmesi mantığını kavrayamayan kişiler ”insanlık” dersi vermeye kalkıyorlar…
arzu,nefis,şehvet içinde yüzen ve ahlaksızlığı kendisine yol seçmiş ve tüm bunları özgürlük kelimesini içi boşaltarak kullanmış kişiler , insanlıktan nasiplerini almamış,alamamış bireylerdir….
hey hat…
ne saçma ne budalaca..!!!
insan İslamı seçmese bile hanımların örtünme keyfiyetine karışmak gibi bir kalitesizliği nasıl gösterir?!…ve bunu yapan kişilere insan mı denir?….
—
herkes farklı kişiliklerdedir…ve fakat biz bilirizki her kişilik eğitime tabidir..
kendisini ”eğitemeyen” kişilerin karşısındakinin anlamlı duruşunu algılayamaması normal aslında….
—
BİZLER , BAŞÖRTÜSÜ TAKAN VE BAŞÖRTÜSÜNÜ ALLAH’IN İNSANA BİÇTİĞİ EN UYGUN KORUNMA BİÇİMİ OLDUĞUNU BİLEN – ANLAYAN KİŞİLERİZ…
VE HİÇKİMSE BU UĞURDA DAHA FAZLA TAVİZ BEKLEMESİN..
ÇÜNKÜ BUNDAN SONRAKİ DURUŞUMUZ ÇOK ÇETİN!!!!!
——————–
Vira Bismillah !!!
Selam & duayla…
KuTLu EYLeMiMiZ iÇiN.... 
Aleykum Selam…
BAcımın Örtüsü batmakta rezilin Gözüne..
Acırım tükürüğe tükürsem yüzüne
her eylem yeniden diriltir beni…
Selamunaleykum
BAcımın Örtüsü batmakta rezilin Gözüne..
Acırım tükürüğe tükürsem yüzüne
başörtüsü onurumuzdur şerefimizdir.
aydınlığa en yakın an karanlığın en çok olduğu andır..
Kanun insan haysiyetini kırmamalı diyor Gandi. Kırıyorsa kanun değil yumruktur. Peygamberlerle filozofların doğruluğunda tereddüt etmedikleri üç beş hakikatten biri şu: İnsanın haysiyeti düşüncesidir. Düşünceyi zedeleyen her kanun bir eşkiya reisinin veya bir eşkiya güruhunun emirnamesidir. Hukukla uzak yakın ilgisi yoktur. O halde namuslu adamın ilk vazifesi bu çeşit kanunları yok saymak ve tabi afetlere göğüs gerer gibi tehlikeleri kucaklamaktır. Yoksa haysiyetten nasipsizdir. (Jurnal, cilt 1, s.353)
Cemil Meriç
selam ve sadetle
basortusunun kuran’dan olmadigina inansam da, zalimlerin zulmune ortak olmayacagim, ayni zamanda basortusunu zorla taktiran ebeveynlerin de birer zalim olduguna inaniyor ve onlara karsi da sizleri eyleme davet ediyorum.
eger bir kiz arkadasim basortusunden dolayi okuluna gidemiyorsa onu oraya sokmyana zihniyete karis cikarim bu bir insan ozgurlugudur ve
ayni sekilde zorla basortusu takmaya zorlanan cocuga veya basortusunu cikaracagim artik diyen bir bayana el uzatan zihniyete de ayni mesafedeyim.
tum KURAN, yalniz KURAN, baska degil yalniz KURAN…
“baş örtüsü” ne destek (zulüme baş kaldırmak) evrensel adalet ve özgürlüğün gereğidir.
İnsanlar erdemi akıllıca düşünerek kazanırlar.
Burdayım ve “evrensel adalet ve özgürlüğe” destek veriyorum!
Bayraklar üstü bir bayrak olan BAŞÖRTÜSÜ’nü
Göndere, en tepeye çekme yolunda çalışan her cana canlar feda…
Allah razı olsun…
EVRENSEL ADALET VE ÖZGÜRLÜK!!! diyen tüm kardeşlerimizden…
“Nur-ı aynım, iki gözüm, Bildin mi neydi sabır? Ya neydi kirpiğinin kıvrımına tutulup kalan burukluk?
Hani yağmur çamur okula gidip de tipi boran kapıda bekleyen var ya?!.. Hani masumiyeti Kandehar tepelerinden boşluğa bir şahin gibi süzülen beyaz kuğu?!..
Ve yakınlarda, çok yakınlarda bir sabır heykelinin eli değiyor eline. Zirvede bir imtihan var nur-ı aynım, zirvede bir imtihan var. ”
Kişisel hak ve özgürlükler adına başörtü yasağını protesto ediyorum.
“Mü’min kadınlara da söyle;gözlerini haramdan sakınsınlar….Başörtülerini yakalarının üstüne salıversinler.”
(NUR suresi-31)
Allah kelamının üstünde kelam yoktur!!!
selam olsun direnenlere!
tağutlar başörtüsü meselesine haklılık yonlerini ön plana cıkarmak icin siyaset icin takıyorlar deyip bir kavram cıkardılar. zalimler icin yaşasın cehennem
Mazlum olmak en çok müslümana yakışıyor.biz milyon kere mazlum olalım,onlar bir kerelik zalimliklerinde boğulsunlar.Allah dostunu da düşmanını da en iyi bilendir.Sızlanmak yok,dik durup mücadele etmek var.
böylesine yapılan haksızlığa insanlar nasıl göz yumar anlamak zor sadece adımızla değil her şekilde müslüman bir ülke olalım…
İnandığı gibi yaşamayanlar, yaşadıkları gibi inanmaya başlarlar.
Düz bir yolda giderken yürüdüğünüz doğrultudan bir milim saparsanız bir müddet sonra tam tersi bir yönde gitmeye başlarsınız ve bunun farkında bile olmayabilirsiniz.
İnançsızlara saygı..ta ki inanana küfretmeyene kadar.
EVRENSEL ADALET VE ÖZGÜRLÜK İÇİN…
————
Onları en kapital zihniyetlerinden VURALIM!!!
selamun aleykum… eyleminiz hayrolsun… yalnız değilsiniz… Yalnız değiliz… Öncelikle bizi Yaradan “Var”… ve O Yaradan’ın seçilmiş kulları var… yerinde duramayan, haksızlık karşısında dilsiz şeytan olmayı kendilerine züll addeden, akılları ve prangaları kıran fikirleriyle ve dağların direncini taşıyan yürekleri ile tüm engellere karşı duran dualı dillere sahip gençleri var… Rabbimiz görüyor, duyuyor, biliyor ve insallah yanımızda… Rabbim mübarek kılsın… selam ile…
Adalet ve özgürlük neye ve kime? Sokaklarda cirit atan başörtülülere mi? Eğer onlaraysa, ben istemiyorum.. MAhremiyet sınırlarının yok olduğu, örtünün manasının kaybolmasına vesile olan insanlar için özgürlük olmasın. Yasak onlar için daha hayırlı. Yasak olmasa kimbilir daha ne kadar, al-a pul-a bürüneceklerdi. Gerçekten tesettürü hakkıyla kavramış ve yerine getiren kardeşlerimiz için Varolsun Özgürlük!
Sağlıcakla.
‘başörtüsü yasağı’ probleminin hala devam ettiğini unutan insanlara bunu hatırlatmak gerekiyor.. ellerinize sağlık
her eylem yeniden diriltir beni…
her eylem yeniden diriltir beni… yeniden dirilmke için..
başörtüsü mücadelesi uğruna dünya nimetlerinnden vazgeçip RABBİMİN sonsuz nimetlerini tercih eden baştacı bacılarımıza selam olsun…selam olsun onları yetiştiren annelere ve babalara…selam olsun bu mücadelede olan tüm mümin kardeşlerime…
Küresel zelme verilecek cevap küresel intifada’dır. küresel intifadanın yolu vahdettir, birlik ve beraberliktir. Beyaz eylemin yanındayız.. Sonuna kadar destekliyoruz…
Vahşetin ilacı Vahdettir…
Allah’ın Selamı Üzerinize Olsun
Saman alevi gibi parlayıp sönmemek umuduyla her zaman destekciniziz inşAllah
Kalk Diril ve diren
Uymas sakın Nefsine
Yalnız ALLAH güven..
Selamun Aleykum
Yarab sen tatlı olda Butun hayat zehir olsun Sen razı olda butun ınsanlar öfle ile dolsun yeterkı benım aram iyi olsun senınle sonra harap olsun isterse butun elemle…..
BASORTUSUNUN KURAN’DAN OLMADIGINA INANSAM DA, ZALIMILERIN ZULMUNE ORTAK OLMAYACAGIM, AYNI ZAMANDA BASORTUSUNU ZORLA TAKTIRAN EBEVEYNLERIN DE BIRER ZALIM OLDUGUNA INANIYOR VE
ONLARA KARSI DA SIZLERI EYLEME DAVET EDIYORUM.
EGER BIR KIZ ARKADASIM BASORTUSUNDEN DOLAYIOKULUNA GIREMIYORSA, ONU ORAYA SOKMAYAN ZIHNIYETE KARSI CIKARIM KEZA BU BIR INSAN OZGURLUGUDUR VE;
AYNI SEKILDE ZORLA BASORTUSUNU TAKMAYA ZORLANAN COCUGA VEYA ARTIK BASORTUSUNU CIKARACAGIM DIYEN BIR BAYANA EL UZATAN ZIHNIYETE DE AYNI MESAFEDEYIM…
tum KURAN, yalniz KURAN, baska degil yalniz KURAN…
bizim istediğimiz herkesin serbest olması biz sizin mini eteğinize açık göbeğinize nasıl karışmıyorsak sizde bizim başörtümüze karışmayın!!!
SİZ NE KADAR DİNİMİZLE BAŞÖRTÜMÜZLE UĞRAŞSANIZDA KAZANAN HAK’ OLACAK!!!!
BİZLER AY YILDIZLI BAYRAĞIMIZIN ALTINDA;DENOKRATIK TURKIYEMIZDE YASIYORSAK KI YASIYORUZ MADEM DEMOKRATIK OZGURLUK VAR INSANLARIN GIYIMIZNE KIMSE KARISMIYORSA BAS ORTUSUNEDE O ZAMAN KIMSE KARISMAMALI OZGURLUK DIYORSAK BUDA BIR OZGURLUKTUR
SİDDETLE KINIYORUM SAYGILARIMLA
vira bi ismiAllah…!!
Elbet bir gun yapılan bu haksızlığın hesabı sorulacaktır …
“Evrensel Hak ve Adalet “olarak attığınız bu adımda destekçiniziz…
Yolu(muz) Açık olsun…
bizim istediğimiz herkesin serbest olması biz sizin mini eteğinize açık göbeğinize nasıl karışmıyorsak sizde bizim başörtümüze karışmayın!!!
SİZ NE KADAR DİNİMİZLE BAŞÖRTÜMÜZLE UĞRAŞSANIZDA KAZANAN HAK’ OLACAK!!!!
Rabbim inananlarla ve sabredenlerle beraberdir.ne zaman kı ınananlar olarak bız yapmamız gerekenlerı hakkıyla yapacagız ıste o zaman ne basortu zulmu kalıcak dunyada nede zulmedenler.
ya ilahi gün kızınca nasıl ki bağrı yanar sahraanın,
benim de bagrıma dustukce dustu hıcranın…
ne zaman hıcranının atesıyle yanacak bagırlarımız Rabbım.yakın eyle o zamanı kı ilim alan da veren de senın emrın ıcın rahatca ortunebılsın.
hadi yigidim
dön kendine..
uyan bak uzanıyor namusuna namahrem
kır kökünden o eli….
namus timsali başörtüsü ile elele
mustafa islamoğlunun yazısında çok önemli bir bölüm var bunu Aaktararak başlamak isterim
“Bu yasağın, bir de sembolik yanı var: Din karşıtı kimi odaklar, düşmanlığa kadar varan bu karşıtlıklarını, başörtüsü yasağı üzerinden tatmin ediyorlar. Yasağın doğrudan mağduru, 50 bin rakamını çoktan geçmiş durumda. Dolaylı mağdurları ise milyonları buluyor.”
evet din karşıtları boş durmuyor ve ellerinden geleni yapıp bizleri yıldırmaya çalışıyorlar ama biz örtümüzün kıymetini biliyoruz ve örtümüzü onların ağzında sakız etmicez biz savaşımızı vermeye devam edicez BAŞÖRTÜSÜNE HAYIR KAMPANYASI nı yapanların aslında başörtüsünü bahane edip ülkeyi bölmek istediklerini biliyoruz bizler herşeyden önce ülkemizi seviyoruz Atatürkü sürekli ağızlarına alıp onu KULLANANLARA ağzının payını vericez ve onlara şunu dicez “BU ÜLKE HİÇBİR ZAMAN SİZİN DEĞİLDİ BUNDAN SONRADA SİZİN GİBİ ÇIKARCILARIN OLMİCAK”
Başörtüm özgürlüğümün simgesidir Şuan özgürlüğüm kısa süreliğine elimde değil ama onu söke söke alıcam 😉
İnşallah.. zülmün camdan evine Taş Atmaya devam..
(((selamın aleykum)))
Turban bır sorun değil,aksıne turban sorunu buyuk bır sorun.Özgur bır ulkede yasıyoruz.Kılık kıyafet ozgurluğü adına bır yasak konulucaksa;mını etek gıyıpde tahhrık edenlere konulmalı dıye dusunuyorum.Dını degerlerı ıcın yasayan bayan arkadasların ( ÖZGÜRLÜKLERİNİN ) gerı verılmesı gerektiğini dusunuyorum.Laıklık öne atılıyor.Devlet buyuklerımızi inanmayanlardan yapmak ıstıyorlar.((( MUSLUMANLIĞI ORTADAN KALDIRMAYI AMACLADIKLARINI DUSUNUYORUM )))
eğilmek yok !! yılmak yok !! biz alınmaz denilen istanbulu alan yenilmez denen bizansı yenen ceddimizden öğrendik yılmamayı haksızlığa boyun eğmemeyi..!! bu dava hor bu dava öksüz bu dava büyük!! davamızın önüne kimse geçemez bizi kimse durduramaz zira bizim arkamızda onların bilmediği tanımadığı bir güç var..
ulusun korkma nasıl böyle bir imanı boğar
medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar!!
YERYÜZÜNDE
BAŞÖRTÜSÜ
ZULMÜ’nün
SONA
ERMESİ
DİLEĞİ
İLE…
Ve Sizler…
O gün ayetler, sizin omuzlarınızdan söz ediyordu..
Başörtüsünü bir sancak gibi yapan Eliftiniz.
İnce Ceylan derisinde, sülûs yazılarla, süslü ”Nur” ayetlerinin şavkıydı dalgalanan..
Üç küçük ağaç dallarını size dönüp çiçeğe döndü O gün.
Rüzgar bazen pervaz ediyor, ince beyaz çiçeklerin arasından süzülüp, sizin başörtünüzde duruluyordu…
Ve derken..
Gökte, güneş gelip başınızın üstünde durdu..
Hüznün şerefelerinde mavi ezan çiçekleri açıldı…
Siz.. bir zulmün üzerine yürür gibi yürüdünüz..
Siz.. ayetlerde omuzlarından söz edilenlersiniz
Siz.. yeryüzünün bütün meydanlarında başörtüsünü birer sancak gibi taşıyanlarsınız..
Siz.. iffet ve namus timsalleri…
yeryüzünün zümrüt parıltılarısınız…
Siz.. yeryüzüne sığmayan, iman çağlayanlarısınız..
Ve Sizler BACILARIM..
Başörtüsü için çile çeken, gözyaşı döken bacılarım…
Allah yolunda her türlü tehdide, işkenceye, zulme göğüs geren, dövülen, horlanan..
Sözlerinde, özlerinde gönüllerinde imanın nurunu dalgalandıran..
Allah için, seherlerde kanlı gözyaşları arş-ı alaya dayanmış sizler…!
BACILARIM… SİZLERE SELAM OLSUN!
Ve sizler, öyle kimselersiniz ki;
Allah ve Rasulünü dünyadan ve dünyadakilerden üstün tutanlarsınız…
– Sizler Allah’tan ümit kesmeyenlersiniz..
– Sizler Dertlerini sessiz-beyaz dilekçelerle Allah’a sunanlarsınız..
– Sizler istediklerini yalnız ve yalnız Allah’tan isteyenlersiniz..
Ve sizler..
-Allah’ın mahşerdeki hesabını unutup, size alaylı gözlerle her türlü acımasızlığı yapanların yüzüne;
Şanlı direnişinizi tokat gibi çarpan sümeyyelersiniz..
SİZLERE SELAM OLSUN..
Bakın! duyuyormusunuz..
İşte ecdadın sitemkar sesleri
Şanlı ecdadın mezarlarında kemikleri sızlıyor..
Vatan için, millet için, bayrak için, Kur’an için, başörtüsü için, namus için can vermiş.. Şehit olmuş şanlı ecdad..
Bizler, ümmetin erkekleri boynumuz eğik.. Ama onlar.. onlar medar-ı iftiharlarınız..
Mezarlarında rahat uyumayan yüzbinlerce şehid’in al kanları..
BACIM
İnan ki, senin başörtünde gül bahçesine dönüşmüş..
Onların kanları boşa akmamış..
Onlar gül bahçelerini sulayan; Eyyub El-Ensariler, Ulubatlı Hasanlar, Sütçü imamlar, Akifler..
Ey Sütçü imam.. İki bacımızın yaşmağını aldılar diye maraşı kana buladın..
HEYHAT..!
Gel görki, şimdi senin şuuruna ne kadarda da muhtacız..
Hakkını helal et!
Senin emanetine sahip çıkamadık..
Senin huzurunda duracak yüzümüz yok..
Bacılarımızın, kızlarımızın derdine derman olamadık..
Onlar okumak istiyorlar..
Ama gel görki senin torunlarını başörtülü diye sokmuyorlar okullarına..
O gün fransız, ingiliz yunan dölleri; Bayrağa, başörtüsüne, namusa el uzatıyordu..
Bugün adı müslüman olan, Mehmetler, Ayşeler maalesef birer başörtüsü celladı kesilmişler..
Başörtüsünü düşman bellemişler..
BACIMIN İFFETİ BATMAKTA REZİLİN GÖZÜNE..
ACIRIM TÜKRÜĞE BİLLAHİ ! TÜKÜRSEM YÜZÜNE
diyor merhum Akif
Reziller görevlerini yapıyorlar..
Peki ya bizler? Adı müslüman olan bizler..
Lafı gelince mangalda kül bırakmayan bizler, üzerimize sanki ölü toprağı serpilmiş..
Evlerimizdeki rahat koltuklarımızdan onların gözyaşlarını izliyoruz.
utanmadan.. utanmadan..
Ve SEN okula alınmayan, gözyaşları arş-ı alayı titreten BACIM.. BAKAMIYORUM YÜZÜNE.. UTANIYORUM..
Sana karşı vazifemi yapamadım.. Beni affet..
Biliyorum.. O her şeyin hesabının hakkıyla sorulduğu yerde, yakama yapışacaksın..
sana diyecek sözüm yok.. Tükür.. Tükür yüzüme.. bacım..
Tükür.. Tükür..
Benim şahsımda adı erkek diye geçinenlerin hepsinin yüzüne tükür..!
AH BACIM..
Senin gözyaşlarını görecek gözlerimizin önünde, şimdi neler var neler..
Paralar.. altınlar.. evler.. dünyalıklar..
Senin yaşadıklarını hissedecek yüreğimizde öyle bir pas varki, kapkara..
Kalplerimiz ise taş kesilmiş.. kaskatı olmuş..
Ah BACIM ah..
Sen yinede üzülme..
Hergün beraber olduğun insanlar, hemde adı müslüman olan bunca insan,
annen, baban, kardeşlerin, bizler, kısacası hepimiz..
Bu kayıtsız hali, lakayıt hali, seni düşündürmesin.. ağlatmasın..
Bizler vazifemizi yapamasakta sen yine de üzülme..!
Ümitvar ol..
BACIM..
Unutma! tez geçer zulmün ezası. Sabretmeyi bileceksin tamam mı?
* * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Çevirmez ahını Allah öksüzün Pek basittir, devrilmesi köksüzün Her kim olsa haksızlığı haksızın Suratına çalacaksın tamam mı?
* * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Yolunuz her zaman Allah yoludur! Bu öyle bir çileki, kökü şehid kanıdır! Hak haklının en mukaddes malıdır. Vermezlerse alacaksın tamam mı?
* * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Yalana hayır, bu gerçeğe evet Mücadeleden yılma, kalsanda tek fert Birde ötesi var, buranın elbet, Nasıl olsa güleceksin… güleceksin… Güleceksin tamam mı? * * * * * * * * * * * * * * * * * * * ALLAHIM, Bizlere yüzümüz ağırtan böyle nesiller verdiğin için sana şükürler olsun..
ALLAHIM, Ayakları senin davanda sabit olan bu güzide evlatları, bütün ümmeti muhammede ibret eyle, rehber eyle..
ALLAHIM, Bütün bu yapılanlar, ümmetin dağınıklığından.. En kısa zamanda bütün müslümanlara, birbirini sevmeyi, birbirleriyle kardeş olmayı ve birleşme şuurunu nasip eyle..
ALLAHIM sen Mevlamızsın.. Bizleri bağışla.. bizleri şuurlandır.. gözlerimizi aç.. kalplerimizi yumuşat.. ayaklarımızı kaydırma.. davamızda zafer nasip eyle..
AMİN… AMİN… AMİN * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
destek veren kardeşlerimize teşekkürler…
bu bir mücadeleyse bu mücadeleyi vereceğiz!!!…
çünkü bu bir hak….gaspedilen bir hak..
ve hakkımızı alacağız..
yorumlar arasında bir kardeşimiz saman alevi gibi yanıp sönmesinden sözetmiş…
biz eğer bir duvarın tuğllaarı olmayı becerebilirsek
sönmez..
ama dediğim gibi bunu başarabilirsek!!!
selam ve duayla…
allah celle celaluhu baş örtüsüne uzanan elleri kökunden koparsın
ve cezalarını hem bu dunyada hemde ahırette fazlasıyla çeksin muhakkak kı bundan şüpemiz yoktur
allahım sen biz müslümanlara sabır ve ayakta dura bılme dırencı ver zalımlere karşı baş örtusunu açtırmak isteyenlere fırsat verme
amin amin
amin
KENDİLERİNİ ATATÜRKÇÜ İLAN EDİP TÜRLÜ REZİLLİKLERİ YAPANLARA ÜLKE NASIL BİR AŞKLA SEVİLİR BUNUDA GÖSTERİCEZ BAŞÖRTÜSÜNÜ ALET ETMELERİNE İZİN VERMİCEZ ZAFER BİZİMDİR
esselamu aleykum
Allah azze ve celle bizim hidayetimizi artırsın ve bize işlerimizde nasrını eksik etmesin….
ZALİMİN ZULMU VARSA MÜLÜMANINDA ALLAHI VAR BÜTÜN EVRENI VE BUTUN AVRENIN SAHİBİ OLAN ALLAHI VARRR
ALLAH DAVAMIZDA BİZLERI MUAFFAK KILSINN
GALİP GETİRSİNN
ALLAH DAVAMIZDA BİZLERI MUAFFAK KILSINN
GALİP GETİRSİNN.
Tebrikler kardeşlerim
Destekçiyiz, burdayız inş
Başörtüsünü unutturmaya çalışan,
Başörtüsü konuşmaktan sıkalan,
Başörtüsünü çözülmüş! bir problem olarak görmekten korusun Rabbim hepimizi….
“Simgedir, değildir” derken, başörtüsü Müslüman kadının simgesi olmayı da aşıp İslâm medeniyetinin sembolü olma yolunda hızla ilerliyor…Ne diyelim baş üzre yerin var 🙂
🙂 güzeldi 😉
zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem,
gelenin keyfi için geçmişe asla sövemem.
biri ecdadıma saldırdı mı hatta boğarım,
boğamazsam hiç olmazsa yanımdan kovarım.
üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam
hele hak namına ölsem haksızlığa tapamam.
yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum?
kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum.
kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim
onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim,
adam aldırma da git, diyemem aldırırım
çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.
Bizi buraya yönlendiren imamhatip.com’a teşekkürler.
Bu kutlu eylemde destekçiyiz.
Bacımızın, annemizin örtüsüne uzanan elleri kırmaya hevesliyiz.
ZALİMLER, CAHILLER BILMEZLERKI BAŞ ÖRTUSUNE UZANAN ELLER KIRILIR BILMEZKI ALLAH KORKUSUNU BILMEZLEWRMI CEHNNEM ATEŞİNİ BİLMEZLER KII
MUSLUMANIN ALDIĞI GUCUN KAYNAĞINI
ALLAH BIZIMLE BERABERDIRR
ALLAH CELLA CELALUHU BIZIMLE OLDUKCA HER ZAMANAN KAZANAN BIZ OLACAZ ALLAHIM HAK YOLUNDA OLANLARIN DAVALARINDA YARDIM VE ZAFER NASIP ETTT
AMİN AMİN AMİNA AMİNN
hey hat…
ne saçma ne budalaca..!!!
insan İslamı seçmese bile hanımların örtünme keyfiyetine karışmak gibi bir kalitesizliği nasıl gösterir?!…ve bunu yapan kişilere insan mı denir?….
arkadaşlar ne güzel anlatmışlar başımızdaki ZULMÜ…
alışmışız gibi görünsede,sesimizi çıkarmıyo görünsekde
ZULME sessiz kalmıycaz…
konuşucaz,koşucaz
dik durucaz,düşmiycez..
ümitvar olucaz ve duaya devam edicez..
Esselamu aleykum V e rahmetullahi ve berrkatuh…
Bizler elbette haklı çıkacak olanız..
BİR DUVARIN TUĞLALARI OLMAK…..
HER ZAMAN …
KARDEŞLERİM…
BİZ O GÜZİDE SULTANIN ÜMMETİYİZ…
EĞER HAK YOLDA YÜRÜRSEK BU DAVAMIZDA BAŞARILI OLURUZ…!!!
HATIRLAYIN…
MALCOLM’U
HUMEYNİ’Yİ
ALİYA’YI
DUDAYEV’İ
…
ÇAĞ AÇIP KAPAMIŞ FATİH’İ….
…
ŞİMDİ FETHETMEK ZAMANI YENİDEN..
BİZ İŞE GÖNÜLLERDEN BAŞLAYACAĞIZ…
…
AKLI OLAN HERKES DOĞRUYU VE EĞRİYİ AYIRDEDEBİLİR…!!!
—
SELAM VE DUAYLA…
Burdayız hiçbiryere gitmiyoruz.
Gücümüzü, gönlümüzün genişliğini görsünler.
Bakın biz burdayız.
Ve hiçbiryere gitmiyoruz.
İmamhatip nesli burda.
Evdadın nesli burda.
Efendimizin gönderdiği selama nail olanlar burda.
Pes etmiş zannetmeyin bizi.
Toparlandık.
Gitmiyoruz.
Gitmiyoruz.
Gitmiyoruz.
Aksine beyler.
Siz gidiyorsunuz.
“Simgedir, değildir” derken, başörtüsü Müslüman kadının simgesi olmayı da aşıp İslâm medeniyetinin sembolü olma yolunda hızla ilerliyor…Ne diyelim baş üzre yerin var
çok güzeldi Allah razı olsun kardeşim 😉
Bismihu…
öncelikle bu eylem hayırlı olsun demek isterim ama bir eylemi eylem yapan başlangıcındaki amaçtan çok ardından gelen çalışmalardır…
ülkemizin gündemindeki bazı sorunlara,sorunlarımıza farklı bakış açıları getirip , bunları akl-ı selim bir şekilde çözmeye çalışmalıyız…
ama bunu bir inanan-inanmayan mukayesesi ile değil, zalim-mazlum mukayesesi ile açıklayabilriz…
ALLAH bu mustazaf coğrafyanın çocuklarına yardım etmek için bir hareketlerini bekliyor…
peki ya biz bu hareketi neden yapmayalım…
bunun için ieyleme teşekkür,umarım ortaya koyduğu amaca hizmet ederek yoluna devam eder…
vesSELAM
hayırlı olsun
buradayız.. .
inşallah kulaklarını tıkayan sağır sultanlarımıza da ulaşır bu ses. .. .
yigitler sizi kimse durduramaz…
yolumuz islam cihadımız mübarek ola…
selam ve saadetle;)
başörtü onurumdur
başörtüsü özgürlüğümdür
başörtüsü hayatımdır
başörtüsü aşkımdır
kimse bizi ayıramicak 😉
Şair Dİyor ya Zafer Sancağım.. O Baş Örtün ..
Bırakma Sakın 😥
başortumuz bizim onurumuz.serefimiz,haysiyetımız..herseyden once inancımız..
bacımın ortusu batmakta rezilin gozune acırım tukrugume billahi tukursem yuzune
evet sen allhı bılırmısın sen ahıretı bılırmıısin
evet bılıyorum dersen yaptığım bu zalımlıkten vaz geçersın
sen elini baş örtusune uzatacak kadar aciz ve kara cahılsınn
şunu bılkı musluman asala kaybetmez musluman zafere alışkındır butun zaferler muslumanındır musluman davasında biridr
musluman musluman muslumann
müslüman
ALLAHU EKBER
ALLAHU EKBER
ALLAHU EKBER
ALDIRMA,
ŞU BAŞINA GELENLERE
ÖNÜNE KONAN ENGELe
YÜREĞİN AÇIK GÖKLERE
ALDIRMA
SENİ ANLAYACAK DÜNYA ALDIRMA!!!
helal olsun arkadaşlar..biz davamıza sahip çıkmazsak kim çıkacak öyle değilmi?..
hep bekelriz ya işlerin yola girmesini..artık anlamalıyızki dünyada oturduğumuz yerde adalet bekleyemeyiz..beklemek boşa kürek çekmek olur adeta..
bir müslüman davasına sahip çıkmalı,inandıkları adına mücadele etmelidir..
öyleyse?..biyerden bizde yardım etmeliyizki başımız yerde gezmeyelim..
elimizden ne geliyorsa…
Rabbim yar ve yardımcınız(mız)olsun…
sonuna kadar bu davadayız..Rabbimiz yardım etsin cümlemize..
ŞAİİR NE DEMİŞ: SOYUNMAK MEDENIYETSE VARMI HAYVANDAN MEDENIYETLISI.
BAŞ ÖRTUSUNU UZATTIĞINIZ ELLER MEDENIYET İÇİNMİİ
EĞER MEDENIYET DEDİĞİNİZ SOYUNMAKCA BOŞUNA UĞRAŞMAYIN HAYVANLARDAN MEDENIYETLI OLAMAZSINIZ
BAŞ ÖRTUSU MUSLUMAN BI KADININ NAMUSUDUR
ÖZGURLUK SİMGESIDIR.HER ŞEYİDİR
ALLAH DAVAMIZDA GALİP GETİRSINNN
AMIN ECMAİNN
BACIM SEN ALDIRMA BU DEDI KODULARA
BACIM SEN DUYMAMAZLIĞA VER
BACIM SEN HAK YOLUNDA DAVANA DEVAM ET
BACIM SEN ALLAHTAN AYRILMA
BACIM SEN BAŞINI VERRRRRR AMA BAŞ ÖRTUNU VERME
SENIN BAŞ ÖRTUNE UZANAN ELLER KIRILSIN UZATAN KİŞİLER KAHRU PERİŞAN OLSUNNNNN
biz heryerdeyiz…
islam için
namusumuz başörtüsü için…
selametle..
SANA KALKAN ELLER KIRILSINNNNNNNNNNN
bi metrelik kumaş diye mi adlandırdılar seni?
Sen değilmiydin Nene hatunun Mana Alemini koruyan..
kim çamur attıda kirletti seni?
sen ayşenin fatmanın Zeynebin namusunun işaretisin..
Sana uzanan Eller Kırılsın vd Engelleyenler..
Seni Gericiliğin işareti diye kötüleyenler senin taşıdıgın anlamın a sına nail olmasınlar..
Sen Herkez İçin Özelsin… Sancaksın ve Bayrak..
bu çetin duruşların tam olarak yanındayız Allahın izniyle..örtüye uzanan elin koparılması dinin emri..Allah ve Rasulüne savaş açanların akibetleri nitekim maide suresinde geçtiği üzere kesilmeleri Allahu ekber…Rabbim dinini korayacak vaadi ile inşaallah..bizim keskin duruşlarımız da oldu ve kıyamete kadar olmaya devam edecek inşaallah….
asıldılar ,yırttılar , seni asagıladılar..
adına sindiremediler….
sen namussun..
seni tasıyabilene ne mutlu….
Radikalislam 😉
Kızımın iffeti batmakta rezilin gözüne acımırım tükrü billahi tükersm yüzüne…
allahın izni keremi ile bu zulümö kalkacaktır…
EĞER BALDIRI,BACAĞI SERGİLEMEKSE MEDENİYET,
BIRAK ONLARDA DURSUN O TÜRLÜ İNSANİYET,
MEDENİYETİ YAYAN ATAN,ÖĞRETEN İSLAMİYET,
RED EDİLİYORSA HAKKIN,ADINA DENİYORSA HÜRRİYET,
KALK AYAĞA DÜNYA MEDENİYET GÖRSÜN İMAM HATİPLİM.
Modern Müslüman: Eşarbı vakkodan alınmış bone, İnanması çok zor Allahım bu ne, Altında pantolon modaymış gene, Giyinmek manası örtünmek inan, Bu fetvayı kimden aldın?!!! Kısa pardüsüler dizden yukarı, Renk renk başı örtüler kırmızı sarı, Yüz metre öteden parlar jakarı, İslamı kıyafet bu değil inan, Bu fetvayı kimden aldın?!!! Daracık pardüse yırtmaç yarısı, Tamamem ortada vücut yarısı, Başları döndürür parfüm kokusu, İnsanın zihniyeti hayadır inan, Bu fetvayı kimden aldın?!!! Ten rengi çoraplar görmez setreni, Madada geçecek alman ketreni,Eli kolu kuyumcu vitrini, İslamı yaşayış bu değil inan, Bu fetvayı kimden aldın?!!! Moda diye bizi soydular, Örtümüzü alıp bir kenara koydular,Bizi böyle görüp sevinç duydular, Bizim dinimizde bu yoktur inan, Bu fetvayı kimden aldın?!!! Modern müslümanın işi pratik, Evinde eşyası hep otomatik,Dokun parmagını bütün işler bitik, Bu rahatlık bizi bizden aldı, Sadece mutluluk bu değil inan, Bu fetvayı kimden aldın?!!! Sabah gezmesi kahveler fallar, Çarşı pazarda aşındı yollar, Oglum kızım diye yığıldı mallar,Hayatın gayesi bu değil inan, Bu fetvayı kimden aldın?!!! Kimisi avamdan kimisi derviş, Gözleri sürmeli topuk bir karış, Modern müslüman böyle giyermiş, İslamın özünde bu yok inan,Bu fetvayı kimden aldın?!!! üstünde pantolon kılarsın namaz, Ne olur sözümü dinlesen biraz, Resululllah seni tanımaz böyle,Sünneti yaşamaz olmazsın inan,Bu fetvayı kimden aldın?!!! Zamanı çaldı dizi filimler, Rafları süsledi cilt cilt ilimler,Bizi görse kahrolurdu alimler, İslamı yaşayış bu değil inan, Bu fetvayı kimden aldın?!!! Süslenir püslenir gezer düğünde, Yeri baş köşedir paralı günde, Allah için nefes tüket bir günde, İslamı yaşayış bu değil inan, Bu fetvayı kimden aldın?!!! Birde deriz hepimiz müslümanız, Kötülük düşünmem kalbim temiz, Namaz borcumuzdur elbet bir gün öderiz, Gerçek müslümanlık bu değil inan, Bu fetvayı kimden aldın?!!! Sen böyle değildin ne oldu sana, Kaygı duymuyormusun dininden yana, Sıyrıldın özünden döndün yabana, Gerçek hassasiyet bu değil inan, Bu fetvayı kimden aldın?!!! Sormayın dertliyim bunlardan yana, Şanlı tarihe dönüp bir baksana, Üzülmezmi görse fatıma ana, Allah seni konu yaptı kur’ana, Nisa suresinde geçiyor inan, Neden açıp okumuyorsun ModernMüslüman
BAŞÖRTÜSÜ GERÇEĞİ
%99’u müslüman olan ülke…
bir ülkenin, içi boşaltılmış bir islam anlayışını yaşayan %99’luk halk kitlesi.ilk,orta ve lise öğrenimi sırasında haftada bir saat din dersi okutularak islam dini hakkında bilgi sahibi olan müslüman kitlesi.haftada bir saat okutulan bir din dersiyle 11 senelik eğitim boyunca öğrenilebilen ne olabilir?
-Rabbin kim?
-ALLAH cc.
-Peygamberin kim?
-Muhammed (sav).
Ve “elhamdülillah müslümanım”.ya bunun ötesi.ibadet,islam ahlakı,tesettür…evet tesettür,biz başörtüsünü sadece cahil köylü kadınlarında görmeye alışmıştık,bir gelenekti sadece.neden sonra çok sonra öğrendik başörtüsünün Rabbimizden bir ilahi emir olduğunu…
Yakın geçmişimizde bu açığı kapatmak amaçlı İmam Hatip Lisesi adı altında hem pozitif ilimleri ihtiva eden,hemde islami ilimleri her yönüyle ele alan okullar açıldı.kaliteli insanlar yetişti bu okullarda din olgusunu yaşayan bilinçli mümin doktor,avukat,mimar,mühendis vs.
Ama rejim bunu kaldıramazdı.nitekim öylede oldu.birgün istanbulun en eski üniversitesinin diktatör rektörü kendi istekleri doğrultusunda saçma bir karara öncülük etti.zulüm işte o gün başladı istanbul üniversitesi başörtüsü yasağının ilk uygulandığı üniversite oldu.aslında hedef başörtüsü değildi bayanlarda değildi hedef islami yaşantıya sahip insanları cehalete hapsetmekti.bunu erkeklerede uygulamak istediler fakat nafile.bayanların başörtüsü yasağına karşı erkeklere sakal yasağı getirilmek istendi ancak unutulan bir nokta vardı ki karşıt görüşte birçok sakallı öğrenci vardı.ve yasak geri tepti.
gün geçtikçe zulüm bir kanser hücresi gibi tüm ülkeyi sardı.her yeni gün yeni bir üniversite alet oluyordu bu hain komploya.ortaya atılan saçma sapan sebeplerle kendilerini haklı çıkarma yarışına girdiler.iddia şuydu “başörtüsü siyasal bir simgedir.”ortaya attıkları iddianın saçmalığı karşısında tebessüm etmemek mümkün değil.
Düşünsenize bir insan yazın en boğucu sıcağında sırf mensubu olduğu siyasi oluşum istiyor diye başına bir örtü bağlıyor.değil bir siyasi oluşum için dünya üzerindeki hiçbir menfaat için böyle bir fedakarlıkta bulunmaz insan.ancak ve ancak Yaratanı,İlahı,Rabbi olan ALLAH azze ve celle dışında.
Günlerce üniversite kapılarında gözü yaşlı bekleyen genç müminelere şahit oldu %99’u müslüman olan ülke.günlerce,aylarca,yıllarca tartışma konusu oldu başörtüsü ancak bir arpa boyu yol alınamadı.bu da yetmedi siyasiler bir reklam aracı olarak kullandılar,oy toplamanın yeni yoluydu türban yasağı.günler geçtikçe üniversitelerden İHL’lere kaydı yasak zulmü.ve en son olarak kamusal alan saçmalığını çıkardılar.aslında yapılmak istenen gayet açıktı içi boşaltılmış bir islam kimsenin çıkarlarına dokunmazdı,cahil tesettürlüler de öyle…
İslamı bilen,inanan ve yaşayan bir polis,memur vs. Rüşvet almazdı mesela,aynı şekilde bir doktor paradan önce insan sağlığını düşünürdü,kaliteli öğretmenler kaliteli öğrenciler yetiştirecekti mesela.bu sistemin hiçte hoşuna gitmezdi,bu sistem güdülecek koyunlar istiyordu ve yetişecek çakallar…çakallar koyun sürüsüne dalıp daha rahat talan edecekti böylece.görünmez bir hiyerarşi kuruldu,beyinleri uyuşturulmuş sistemin koyunları uyutuldu ve sömürüldü,sömürüye göz yummayan bilinçli kesim zorbalıkla uyutulmaya çalışıldı bu yasakla.
Bu arada devletin başına yıllarca başörtüsü mücadelesine destek olan bizden bildiğimiz insanlar geçti.yüzümüzde güller açtı, zulüm biter dedik,kursağımızda kaldı hevesimiz.bizden bildiğimiz başbakanımız sorunu kendi yöntemiyle çözdü.onunda kızları vardı ve onlarda bu ülkede okuyamayan türbanlılardandı.çare basitti ona göre, kızlarını Amerikaya gönderdi sorun çözüldü.hiç utanıp sıkılmadan meydanlardan halka seslendi her yeni öğretim yılında;
“HAYDİ KIZLAR OKULA”…
hangi kızlar?
“HAYDİ BAŞI AÇIK KIZLAR OKULA”
demeliydi aslında.tesettürlü olanlara da halkına “ekmek bulamazsan pasta” ye diyen kral misali “türkiyede okuyamıyorsanız Amerika’ya gidin” deme küstahlığını gösteriyordu lisan-ı hal ile.
bugün mü hala başörtüsü yasak her geçen gün yasağın boyutları genişliyor.biz türbanlılar hala kapının önündeyiz…
havf ve reca,korku ve ümit yani hala ikisini de barındırıyoruz imanlı gönlümüzde…
Nedir bu Basörtülü bacilarimin cektigi
Bir rezalet yiginindan baska birseymi
Asil reziller ortada olta atarken
Benim namuslu bacimin günahi neydi
Bir suclu gibi ellerine kelepceler vuruldu
Agizlari tikanarak susturuldu
Demir parmakliklar arkasina konuldu
Dagladiniz yüreklerini, temiz duygularini
Batirdiniz gelecege umutlarini
Yiktiniz hayallerini, yarinlarini
Basinda kutsal emanet tasiyan bacim
Emanete hiyanet etmeyen bacim
Cilesini kalbinde tasiyan bacim
Gözünden akan yaslara kiyamam
Seni rabbimin emriyle yargiliyorlar
Senin degil Allahin emrini hice sayiyorlar
Sana verilmis olan bu kutsal örtüyü
Kabrine tasiyacak yine sensin
Birak üzülme degmez, senin inancin kuvvetli gelsin
Basindaki örtüye uzanan ellere Rabbim hidayet versin
Sen kazanacaksin yüzün gülsün bacim
Dogrulardan taviz vermeyen bacim
Örtüne bir ananin yavrusuna sarildigi gibi saril
Güzel ahlakin, yildizlarin semaya dagildigi gibi yüregine dagilsin
Asla taviz verme, birak bütün kötülükler disarda kalsin
Koluna vurulan kelepceler gül olacak
Arkasina konuldugun demirparmaklar, hakka yol olacak
Dünyada kanasada yüregin, birak kanasin
Rabbimin izniyle Insa-Allah sen Cennet kadinisin
TESETTÜR KADININ İFFETİNİ KORUR
Tesettür, şer an örtülmesi gereken yerleri örtmek demektir.
Bir kimsenin örtmesi gereken ve başkasının bakması haram olan yerlerine avret yeri denir.
Örtünmenin gâyesi, başkasının bakışlarından korunmak ve ırzı, meşrû olmayan isteklerden sakınmaktır. İnsandaki edeb ve hayâ duygusu, örtünmeyi gerektirir. Örtünmede asıl gâye, Cenâb-ı Hakk ın rızâsını kazanmak olmalıdır.
Kadının örtülü olması, hürriyetini kısmak için değil, bilakis şeref ve iffetini korumak içindir. Nitekim Kur ân-ı Kerîm de:
“Ey Peygamber! Zevcelerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına, dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle. Bu, onların tanınıp eziyet edilmemelerine daha uygundur. Allâh çok yarlıgayıcıdır, çok esirgeyicidir.”
(157) buyurulur.
İslâm Dîni, örtünmeyi emretmekle kadını muhâfaza etmek, onun kıymetini arttırmak ve hürmete lâyık bir insan olduğunu ortaya koymak istemiştir. Dış etkilerden korumayı istediğimiz her şeyi örtü ile muhâfazaya çalıştığımız da bir gerçektir.
Örtünme ile ilgili olarak Nûr sûresinin 31. âyet-i celîlesinde:
“Mümin kadınlara söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar,ırzlarını korusunlar, ziynetlerini açmasınlar! Bunlardan görünen kısmı (yüzler ve eller) müstesnâ, başörtülerini, yakalarının üstüne koysunlar…” buyurulur.
Hz. Âişe (r.anhâ), ilk başörtüsü uygulamasını şöyle anlatır:
“Allâh ilk muhâcir kadınlara rahmet etsin! Onlar âyeti inince, etekliklerini kesip bunlardan böş örtüsü yaptılar.”
Yine Safiyye bint-i Şeybe şöyle anlatır:
“Biz Âişe ile birlikte idik. Kureyş kadınlarından ve onların üstünlüklerinden söz ediyorduk. Hz. Âişe (r.anhâ) dedi ki:
“Şüphesiz Kureyş kadınlarının birtakım üstünlükleri vardır. Ancak ben, Allâh a yemîn olsun ki, Allâh ın Kitâbını daha çok tasdîk eden ve bu Kitâb a daha kuvvetle inanan ensâr kadınlarından daha fazîletlisini görmedim. Nitekim en-Nûr Sûresi ndeki âyeti inince, onların erkekleri bu âyetleri okuyarak eve döndüler. Eşlerine, kızlarına, kızkardeş ve hısımlarına bunları okudular. Bu kadınlardan her biri, eteklik kumaşlarından, Allâh ın Kitâbını tasdîk ve O na îmân ederek başörtüsü hazırladılar. Ertesi sabah, Hz. Peygamber (s.a.v.)in arkasında başörtüleriyle sabah namazına durdular. Sanki onların başları üstünde kargalar vardı.” (158)
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz:
“Allâh bülûğa ermiş kadının namâzını, başörtüsüz kabul etmez.” (159) buyuruyorlar. Başka bir hadîs-i şerîflerinde: “Kadın avrettir (örtünmesi gereklidir. Sokağa) çıkınca, şeytan onu daha câzip gösterir.” (160) buyurur.
Bunun için kadının evden dışarıya çıkışında güzel koku sürünmesi hadîs-i şerîfde yasaklanmıştır:
“Bir kadın koku sürünerek dışarı çıkar ve koku ulaşsın diye bir topluluğun yanına giderse, zinâya bir adım atmış olur.” (161)
Peygamber (s.a.v.) Efendimizin baldızı ve Hz. Ebûbekirin (r.a.) kızı Esmâ, bir gün ince bir elbise ile Rasûlullâh (s.a.v.)in huzuruna girmiş, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz de ondan yüzünü çevirerek:
“Esmâ! Kadın bülûğa erdikten sonra, -mübârek ellerine ve yüzüne işâret ederek- şundan ve şundan başka yerinin görünmesi câiz değildir.” (162) buyurmuşlardır.
Erkeklerin de dışarıda gözlerini muhâfaza etmeleri ve yolda yürürken ayaklarına bakarak yürümeleri tavsiye edilmekte ve tasavvufda bu duruma “nazar ber-kadem” denilmektedir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, Hz. Ali (r.a.)a şöyle buyurmuşlardır:
“Ey Ali!
Bakış, bakışı izlemesin! İlk bakış, sana âid (mübah), sonraki ise sana âid değildir.” (163)
Buradaki ilk bakışdan maksad, elde olmadan meydana gelen göze çarpmalardır.
bunlar altüstü bu ülkenin yüzde onunu oluşturuyolar,zırvalayarak bişeyler yapmaya çalışıyolar,afedersiniz ama çemkirdikleri kadar çemkirsinler.inşallahu teala bitmeleri yakındır……..
Kur’an, birbirini tamamlayan çiftlerden söz ederken “zevc” terimini kullanır. Tabiatıyla bu terim, çekirdek aileyi oluşturan eşlerden söz edilirken de kullanılır.
Meselâ, elinize Arap dilinin dev dil ansiklopedisi olan Lisanu’l-Arab’ı alıp da “zevc” maddesine bakarsanız, bu kelimenin içerisinde kullanıldığı birkaç örnek cümlenin başında şu cümlenin geldiğini görürsünüz: “Zevcâ na’lin: ayakkabının iki eşi…”
Adlandırılan bir nesne (müsemma), adının (isim) anlamını ancak bu kadar güzel karşılayabilir.
Kadın ve erkekten oluşan eşleri, bir çift ayakkabı örneğinde tahlil edecek olursak; “Kadın mı üstün, erkek mi üstün?” gibi bir soru, hâlâ size anlamlı geliyor mu?
Bu soruyu, büyük dilci İbn Manzur’un örneğine taşırsak: “Ayakkabının sağ teki mi solundan üstün, sol teki mi sağından?” diye sormaktan ne farkı var?
İsterseniz deneyin. Sol ayakkabıyı sağ ayağa, ya da sağ ayakkabıyı sola giyin. Bu durumda hem ayağa hem de ayakkabıya zulmetmiş olursunuz. Bunların birbirlerine üstünlük iddiası, sadece anlamsız değil, aynı zamanda komik kaçar.
Evet, yan yana koyduğumuzda “eşittirler.” Eşitten de öte “eştirler.” Fakat bu eşler birbirine eşit olsa da birbirinin “tıpkısı” ve “aynısı” değillerdir. Eşler arasındaki eşitlik, “farklılık” zemini üzerinde boy veren bir eşitliktir. Farklıdırlar; birbirinin yerini tutmayan, fakat birbirini tamamlayan eşitlerdir.
Tıpkı ayakkabı örneğimizde olduğu gibi, erkek ve kadın da birbirinin yerini tutmayan, birbirini tamamlayan “eş” ve “eşit”lerdir. Kadını erkekleştirmeye çalışırsanız, tıpkı sağ ayakkabıyı sol ayağa giymek gibi hem kadına hem de erkeğe zulüm etmiş olursunuz. Erkeği kadınlaştırırsanız da öyle.
Övünmek ya da dövünmek; ama niçin?
Bu tartışma kendisiyle kavgalı insanların tartışmasıdır. Kimse dünyaya gelirken cinsiyetini kendisi (ya da anne-babası) tercih etmez. Bu tercihi Yaratan yapmıştır. Kadın ya da erkek, insana düşen varoluşunu kabullenmektir. Ancak böyle yaparsa kendisiyle barışık ve tanışık olur. Doğasıyla kavgalı olan bir insan, Rabb’iyle, çevresiyle ve eşya ile de doğru ilişkisi kuramaz.
Kadın ya da erkek olmak övünülecek ya da dövünülecek bir şey değildir. Aslında, kişinin kendi dahlinin olmadığı şeylerle övünmesi ahmaklığına delalet eder. Bir ırka, bir soya, bir boya, bir coğrafyaya, bir aileye mensup olmak da böyledir. Bunlar merdud asabiyetlerdir ve bu anlamda ilk ırkçı ve dahi materyalist Şeytan’dır. Adem’i anlamak yerine, kendi tercihi olmayan hammaddesiyle övünmeye kalktı ve materyalini üstünlük ölçüsü zannetti.
“Ben ondan üstünüm; çünkü beni ateşten, onu çamurdan yarattın!”
Kur’an, “Sizin en üstün olanınız, en müttaki olanınızdır” derken; insana, Şeytan’ın gör dediği yerden değil, Allah’ın gör dediği yerden bakmayı öğretiyordu.
Şeytan’ınki tam da “bizden olsun da çamurdan olsun” mantığıydı. “Erkek olsun da çamurdan olsun” ya da “Kadın olsun da çamurdan olsun” mantığının, bundan farkı ne?
Olayı “kadın sorunu” olarak ortaya koymak yanlış, olay “insan sorunu”dur. İnsan kumaşının kalitesi düşükse bunun suçunu cinsler birbiri üzerine atamaz. Hayatın kalitesini artırmak her iki cinsin yaratılışlarına en uygun rolleri, yani kendi rollerini iyi oynamaktan geçiyor.
Evlenecek çiftler, doğru bir bakışaçısı geliştiremeyince tercihlerini yamuk bakışaçıları belirliyor. İlk insandan beri genel eğilimdir. Erkek güzellik, kadın güç arar. Aslında ikisi de, çoğunlukla farkında olmadan, kendinde eksik olduğunu sandığı bir şeyi karşı cinste aramaktadır. Doğru şeyler aramak için doğru yerden bakmak gerek.
Ne kadar hak o kadar sorumluluk
Vareden, insan neslinin devamını sağlamak ve mutluluğu kazanmak için her iki cinse de maddi ve manevi, fizyolojik ve psikolojik farklılıklar ve özellikler vermiştir. Bunlar sonradan kazanılan değil, doğuştan getirilen özellik ve farklılıklardır.
Bu farklılıklar, karşıt cinslerin birbirlerine tahakküm kurmaları için verilmemiştir. Aksine, sahip oldukları değerleri birleştirerek mutluluğun harcını birlikte karmaları için verilmiştir. Çünkü hayatı inşa ile görevlendirilen insanoğlu, bu yükümlülüğünü kadınlar ve erkekler olarak ancak işbirliği, güç ve yetenek ortaklığı sayesinde başarabilir.
Bu inşanın tarafları arasında, haklar ve sorumluluklar paylaşılmıştır. Eğer bu paylaşım “Tüm haklar sınırsız ve sorumsuz olarak erkeğin, tüm sorumluluklar da kadının” şeklindeyse (ya da tam tersiyse), bu durumda son sözü Kur’an söylesin: “Bu ne berbat taksim böyle” (53.22) Ya da şairin dediğini hatırlatmaktan başka yapacak bir şey yok: “Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa.”
Doğrusu, eşitlik oran eşitliği değil Kur’anî terimle “kıst-adalet” eşitliğidir ve adil olan da budur. Ne kadar sorumluluk o kadar hak, ne kadar hak o kadar sorumluluk.
Aslında Kur’an, kadın ve erkeğin birbirleri üzerindeki hak ve sorumlulukları üzerinde dururken, bu adaleti muhteşem bir biçimde formüle etmiştir:
“Kadınların kocaları üzerindeki hakları, kocaların onlar üzerindeki haklarına eşittir.”(2.228)
Yok yok, Bektaşi değilim; ayetin devamını da biliyorum. Ne diyor devamında: “Ancak erkekler, bu konuda kadınlar üzerine bir derece öncelik sahibidirler.”
Ayeti çala kalem “Erkekler kadınlardan bir derece üstündürler” diye çevirmedim. Çünkü ayet boşanmış ailelerle ilgilidir. Boşayan koca süreç içerisinde geri dönmek istese de, kadının kocasının bu talebini reddetme hakkı vardır. Fakat ortada çocuk da varsa, boşanmanın iptali konusunda kocaya rüçhan hakkı tanınmıştır ki, bu da kocaya ait olan nafaka sorumluluğunun getirdiği adil bir haktır.
Özetle; kadın bir sorun değildi, onu erkekler sorun haline getirdi. Şimdi de tersi olmasın. Sorunumuz ortaktır: İnsan sorunu
İnsan, İslam ve İslam inancının gereği BAŞÖRTÜSÜ
Hz. Adem (a.s.9 ın yaratılışı sonrası Yüce Yaratıcıya isyan eden şeytan, o günkü kendine biçtiği misyonunu kıyamete kadar devam ettirecektir elbette. O kendine biçtiği misyonun gereğini yapıyor devamlı. Ve kandırabildiği insanları da kendi emelleri doğrultusunda kullanmaya devam ediyor.
Yeryüzünün en değerli varlığı Hz. Muhammed’e bile, bu KANDIRDIĞI VE SAPTIRDIĞI ebucehilleri musallat etmişken, bu devirlerde de bilmem kimleri ALLAH’A VE RESULÜNE İMAN ETMİŞ KİMSELERİN üzerine musallat etmeye devam ediyor sinsi şeytan. Ve şeytanın sözünü dinleye dinleye şeytanlaşmış insanlar da şeytanın bu amacına muvaffak olması için ellerinden geleni yapmaktan geri durmuyorlar.
Rabbim önce onlara hidayetini nasib etsin inşallah. Şeytanın kandırmacalarından kurtulabilmeleri için rabbim onlara hidayet nasib etsin inşallah. Eğer hidayetten nasipleri yoksa, Allah’ın hidayetinden uzaklaşmak için var güçleri ile çabalıyorsalar, Rabbim onları da bildiği gibi yapsın inşallah.
Bu başörtüsü meselesi, öncelikle bir insan hakkı ve özgürlüğünün ihlal edilmesi ve gasbedilmesidir. Hiç kimsenin bir başkasının hakkını ihlal etmeye ve ona zulmetmeye hakkı yoktur.
Şayet GÜÇ BENDE, BEN NASIL İSTERSEM HERKES O ŞEKİLDE HAREKET EDECEK mantığına hapsolanlar varsa, onları da bu hapisten kurtarmasını biliriz Allah’ın izniyle.
Zamanında MARAŞ ta müslüman bir hanımefendinin başörtüsüne uzanan ellere fransız gavurunun eli denildi hep tarih kitaplarında. Peki, günümüzde yine müslüman hanımefendilerin başörtülerine uzanan eller hangi gavur elidir acaba? Bu müslüman hanımefendilerin başörtülerine elleri uzanırken, fransız gavurundan ne farkları kalıyor? Lütfen bu soruyu kendilerine sorsunlar başörtüsü düşmanlığı yapanlar…
Onlar bu soruyu kendilerine sormazlarsa, bir gün bu millet onlara çok güzel bir şekilde soracaktır bu soruyu. Hemde cevabını da birlikte söyleyerek…
Başörtüm benim kimliğim onurum, namusum iffetim Rabbiminm benim için uygun gördüğü giyim şekli ve ben onu taşımaktan gurur duyyorum ve uğruna herşeyden vazgeçmeye hazırım.bu sayfayı hazırlayan kardeşlerimizden Allah razı olsun Rabbim davamızda ayakta kalan ve direnmekte biran bile tereddüt etmeyenlerden eylesin AMİN
Sümeyye!.. Ammar’ın annesi Sümeyye!.. Yasir’in sevgili eşi Sümeyye!.. Mü’minlerin cefakar annesi Sümeyye!.. Ve… Ve İslam’ın ilk şehidi Sümeyye!.. Son mübarek dinin, son mübarek peygamberin ilk şehidi… Evet!.. Evet, türlü işkencelerden sonra Ebu Cehil’in kalbine sapladığı mızrak ile şehadet şerbetini içen Sümeyye. Kocası Yasir ve iki oğlu ile günlerce işkenceye maruz kalan Sümeyye! O, müşriklerden işkence gördü. Ebu Cehil tarafından da şehid edildi. Kızgın Mekke kumlarının üzerine yatırılıp işkence edilen… El ve ayaklarına dört deve bağlanan ve develer dört ayrı istikamete doğru sürülerek kolları ve bacakları un ufak edilen… Lat, Menat ve Uzza putlarına imana davet edilen kadın Sümeyye! Allah ve Rasulü’ne olan imanından canı pahasına vazgeçmeyen… Ölümü sevgiliye kavuşmak istercesine severek karşılayan… Dünya ve dünyadaki nimetleri bir çırpıda reddeden… Küfür nizamının yıkılışını kanı ile çabuklaştıran… Ve bütün mü’minlerin annesi olma şerefine nail olan o güzel anne Sümeyye!.. Ebu Cehiller, Ebu Lehebler yine iş başındalar. Bu kez Sümeyye’nin kızlarına musallat oldular. Zaten Sümeyye anne ta o gün bunları bizlere haber vermişti. Gördüğü işkenceler ile… Akıtılan kanları ile… Ve verdiği canı ile anlatmıştı bize. “Kızlarıma sahip çıkın” demişti. “Sahip çıkın benim davamın takipçisi kızlarıma!.. Oğullarım Ammar ve Abdullah bana sahip çıktılar. Benimle beraber aynı zulüm ve işkenceleri metanetle karşıladılar. Siz de kızlarıma sahip çıkın” diye haykırmıştı. Dün Sümeyyeler bedel ödediler. Bugün de kızları bedel ödüyorlar. Günümüzün Ebu Cehilleri onları bir bir katlediyorlar! Gürüzler, Alemdaroğulları, Serterler ve ötekiler Sümeyye’nin kızlarına zulmediyorlar. Yani günümüzün Ebu Cehilleri!.. Sümeyye’nin kızları yerlerde sürükleniyor. Otobüslerle toplanıp dağ başına atılıyorlar. İdam ile yargılanıyorlar. Hapsediliyorlar. Üzerlerine panzerler sürülüyor. Pompalı tüfeklerle katlediliyorlar. Fakat Sümeyye’nin oğulları ortalıkta gözükmüyorlar nedense! Neredesiniz ey Sümeyye’nin oğuları? Nerelere kayboldunuz? Nazar mı değdi sizlere? Hangi delikte Allah’ın vaadini bekliyorsunuz? Çıksanıza ortaya! Korkmayın!.. İman edin!.. Allah herşeyden daha büyük ve güçlüdür. Çıkın ortaya artık! Çıkın!.. İman tazeleyin ve Sümeyye’nin oğullarına yaraşır bir biçimde zulme karşı durun!.. Yılmayın.. Ürkmeyin… Dağılmayın… Eğer Allah’a inanıyorsanız, siz üstünsünüzdür. Korkaklık ederek zalimleri üstün hale getirmeyin! Size sesleniyorum anne ve babalar!.. Okulun önünde kızlarını döverek başlarını açtıran anne ve babalar… Kızlarını eve hapsedip, günde üç öğün dayak atan anne ve babalar… Kızların namusuna tabelleş olan cebi dolu kodamanlar… “Ben sana yardım ederim” diyerek, sahte bir nikah ile kız çocukların namusuna tebelleş olan ve üç gün sonra da kapı dışarı eden dini bütün(!) adamlar… Kızlarının davasına sahip çıkmayan anne ve babalar… Söyler misiniz, siz kimsiniz? Sizler kimin oğulları ve kızlarısınız? Sümeyye’nin mi, yoksa Ebu Cehil’in mi? Yoooo!.. Sizler asla Sümeyye’nin kızları ve oğulları olamazsınız! Çünkü o südü bozuk kız ve oğlanlar doğurmadı. Asla!.. Asla!.. Asla o haramzade çocuklar edinmedi. Sümeyye’nin kızlarına zulmedenler!.. Sizler, olsa olsa Ebu Cehil’in çocukları olabilirsiniz. Yanılıyor muyum acaba?.. Hadi, hayır bizler Ebu Cehil’in oğulları ve kızları değiliz deyin! Diyemezsiniz… Aslınızı inkar edemezsiniz… Ebu Cehil’in izinde olmaktan vazgeçemezsiniz… Ey Sümeyye’nin elleri öpülesi kızları!.. Sizlere de yalvarıyorum! Siz de sahip olduğunuz iffet, namus ve şerefinize halel getirmeyin! Eğer kendinize sahip çıkmazsanız, bu Sümeyye annenin davasına ihanet olur. Huzur-u İlâhi’de sizlerden şikayetçi olurum. Allah Teâlâ yardımcınız olsun.
Bu benim başörtüm olamaz’
İmam hatipler de yasaklanmışsa
Bir suçlu gibi okulumda panzerlerle karşılanmışsam…
Okul önünde onun için kendimi hayallerime zincirlemişsem…
Okulda müdürüm…evde anam babam aç dediği zaman “açmam Allah’ın emri” demişsem
Ve bununla da gurur duymuşsam
Gururum için ülkemden manevi sürgün edilmişsem
Gözüm yaşlı ecnebi diyarlara gurbete gitmişsem…
Bu, benim başörtüm olamaz !
Kirli bedenler üzerinde sergilenmişse …
Şûh bakışlarda şehvete teslim edilmişse…
Başörtüm için “türban” diyen zihinlerde sergilenmişse
Harama renk vermişse
Hîcâp yoksunu insanların eli değmişse …
Sokaklarda caddelerde bilbordların yeni yüzü olmuşsa
Defilelerde haram bakışların ağzının suyu akmışsa
Bu, benim başörtüm olamaz
Benim başörtüm …
Edep kokulu
Hâyâ asili…
Hüzün renkli…
Gözyaşı işlemeli…
Ve sünnet timsâli olmalı…
YERYÜZÜNDE
BAŞÖRTÜSÜ
ZULMÜ’nün
SONA
ERMESİ
DİLEĞİ
İLE…
Ve Sizler…
O gün ayetler, sizin omuzlarınızdan söz ediyordu..
Başörtüsünü bir sancak gibi yapan Eliftiniz.
İnce Ceylan derisinde, sülûs yazılarla, süslü ”Nur” ayetlerinin şavkıydı dalgalanan..
Üç küçük ağaç dallarını size dönüp çiçeğe döndü O gün.
Rüzgar bazen pervaz ediyor, ince beyaz çiçeklerin arasından süzülüp, sizin başörtünüzde duruluyordu…
Ve derken..
Gökte, güneş gelip başınızın üstünde durdu..
Hüznün şerefelerinde mavi ezan çiçekleri açıldı…
Siz.. bir zulmün üzerine yürür gibi yürüdünüz..
Siz.. ayetlerde omuzlarından söz edilenlersiniz
Siz.. yeryüzünün bütün meydanlarında başörtüsünü birer sancak gibi taşıyanlarsınız..
Siz.. iffet ve namus timsalleri…
yeryüzünün zümrüt parıltılarısınız…
Siz.. yeryüzüne sığmayan, iman çağlayanlarısınız..
Ve Sizler BACILARIM..
Başörtüsü için çile çeken, gözyaşı döken bacılarım…
Allah yolunda her türlü tehdide, işkenceye, zulme göğüs geren, dövülen, horlanan..
Sözlerinde, özlerinde gönüllerinde imanın nurunu dalgalandıran..
Allah için, seherlerde kanlı gözyaşları arş-ı alaya dayanmış sizler…!
BACILARIM… SİZLERE SELAM OLSUN!
Ve sizler, öyle kimselersiniz ki;
Allah ve Rasulünü dünyadan ve dünyadakilerden üstün tutanlarsınız…
– Sizler Allah’tan ümit kesmeyenlersiniz..
– Sizler Dertlerini sessiz-beyaz dilekçelerle Allah’a sunanlarsınız..
– Sizler istediklerini yalnız ve yalnız Allah’tan isteyenlersiniz..
Ve sizler..
-Allah’ın mahşerdeki hesabını unutup, size alaylı gözlerle her türlü acımasızlığı yapanların yüzüne;
Şanlı direnişinizi tokat gibi çarpan sümeyyelersiniz..
SİZLERE SELAM OLSUN..
Bakın! duyuyormusunuz..
İşte ecdadın sitemkar sesleri
Şanlı ecdadın mezarlarında kemikleri sızlıyor..
Vatan için, millet için, bayrak için, Kur’an için, başörtüsü için, namus için can vermiş.. Şehit olmuş şanlı ecdad..
Bizler, ümmetin erkekleri boynumuz eğik.. Ama onlar.. onlar medar-ı iftiharlarınız..
Mezarlarında rahat uyumayan yüzbinlerce şehid’in al kanları..
BACIM
İnan ki, senin başörtünde gül bahçesine dönüşmüş..
Onların kanları boşa akmamış..
Onlar gül bahçelerini sulayan; Eyyub El-Ensariler, Ulubatlı Hasanlar, Sütçü imamlar, Akifler..
Ey Sütçü imam.. İki bacımızın yaşmağını aldılar diye maraşı kana buladın..
HEYHAT..!
Gel görki, şimdi senin şuuruna ne kadarda da muhtacız..
Hakkını helal et!
Senin emanetine sahip çıkamadık..
Senin huzurunda duracak yüzümüz yok..
Bacılarımızın, kızlarımızın derdine derman olamadık..
Onlar okumak istiyorlar..
Ama gel görki senin torunlarını başörtülü diye sokmuyorlar okullarına..
O gün fransız, ingiliz yunan dölleri; Bayrağa, başörtüsüne, namusa el uzatıyordu..
Bugün adı müslüman olan, Mehmetler, Ayşeler maalesef birer başörtüsü celladı kesilmişler..
Başörtüsünü düşman bellemişler..
BACIMIN İFFETİ BATMAKTA REZİLİN GÖZÜNE..
ACIRIM TÜKRÜĞE BİLLAHİ ! TÜKÜRSEM YÜZÜNE
diyor merhum Akif
Reziller görevlerini yapıyorlar..
Peki ya bizler? Adı müslüman olan bizler..
Lafı gelince mangalda kül bırakmayan bizler, üzerimize sanki ölü toprağı serpilmiş..
Evlerimizdeki rahat koltuklarımızdan onların gözyaşlarını izliyoruz.
utanmadan.. utanmadan..
Ve SEN okula alınmayan, gözyaşları arş-ı alayı titreten BACIM.. BAKAMIYORUM YÜZÜNE.. UTANIYORUM..
Sana karşı vazifemi yapamadım.. Beni affet..
Biliyorum.. O her şeyin hesabının hakkıyla sorulduğu yerde, yakama yapışacaksın..
sana diyecek sözüm yok.. Tükür.. Tükür yüzüme.. bacım..
Tükür.. Tükür..
Benim şahsımda adı erkek diye geçinenlerin hepsinin yüzüne tükür..!
AH BACIM..
Senin gözyaşlarını görecek gözlerimizin önünde, şimdi neler var neler..
Paralar.. altınlar.. evler.. dünyalıklar..
Senin yaşadıklarını hissedecek yüreğimizde öyle bir pas varki, kapkara..
Kalplerimiz ise taş kesilmiş.. kaskatı olmuş..
Ah BACIM ah..
Sen yinede üzülme..
Hergün beraber olduğun insanlar, hemde adı müslüman olan bunca insan,
annen, baban, kardeşlerin, bizler, kısacası hepimiz..
Bu kayıtsız hali, lakayıt hali, seni düşündürmesin.. ağlatmasın..
Bizler vazifemizi yapamasakta sen yine de üzülme..!
Ümitvar ol..
BACIM..
Unutma! tez geçer zulmün ezası. Sabretmeyi bileceksin tamam mı?
Çevirmez ahını Allah öksüzün Pek basittir, devrilmesi köksüzün Her kim olsa haksızlığı haksızın Suratına çalacaksın tamam mı?
Yolunuz her zaman Allah yoludur! Bu öyle bir çileki, kökü şehid kanıdır! Hak haklının en mukaddes malıdır. Vermezlerse alacaksın tamam mı?
Yalana hayır, bu gerçeğe evet Mücadeleden yılma, kalsanda tek fert Birde ötesi var, buranın elbet, Nasıl olsa güleceksin… güleceksin… Güleceksin tamam mı?
ALLAHIM, Bizlere yüzümüz ağırtan böyle nesiller verdiğin için sana şükürler olsun..
ALLAHIM, Ayakları senin davanda sabit olan bu güzide evlatları, bütün ümmeti muhammede ibret eyle, rehber eyle..
ALLAHIM, Bütün bu yapılanlar, ümmetin dağınıklığından.. En kısa zamanda bütün müslümanlara, birbirini sevmeyi, birbirleriyle kardeş olmayı ve birleşme şuurunu nasip eyle..
ALLAHIM sen Mevlamızsın.. Bizleri bağışla.. bizleri şuurlandır.. gözlerimizi aç.. kalplerimizi yumuşat.. ayaklarımızı kaydırma.. davamızda zafer nasip eyle..
AMİN… AMİN… AMİN
başörtümüz namusumuzdur
başörtümüz onurumuzdur
başörtümüz gururumuzdur
başörtümüz dinimizdir
asla asla asla vazgeçmeyiz
TEK FERT DE KALSAK
Oysa kaç kez ahizeye dokundu ellerim.
Sana niyetlendim…
Nasıl cevap verirsin?ne işitirim?
Üzücü şeyler duymaktan korktum…
Emin ol konuşmaya cesaret edemedim…
Biliyorum kararlıydın açmamaya …
Peruk takmamaya…
“Annem “diyordun… “beni düşündüren sadece annem”
yılların emeği umudu
ve babamın vasiyeti;
“kızları okut hanım hele de Hatice’ yi
yüzünü kara çıkarmadım annemin…okudum…hem de zar zor değil,takdirle okudum.kimse beni “ders çalış “diye ikaz etmedi
babamın vefatı…
faniliği, babamın bize veda eden o son tebessümünde tanıdım…
ölümü az ötede tasavvur ettim hep…en fazla babam kadar uzaktı ölüm…
hesabı, mizanı düşünerek yaşadım
uzaktayım anne!
Biliyorum endişeyle uğurladın…aman evladım ”kimseye dalaşma,kimseye karışma” derdin arkamdan…
Aynen öyle yaptım anne!kimseye dalaşmadım,inan kızını bilirsin kimseye karışmadım.
Büyük şehirde,büyük büyük adamlar takıldı peşime…tanklar yürüdü…üniformalar yürüdü…silahlar yürüdü…
Bütün kirli eller uzandı başörtüme…
Senin özenle düzelttiğin,”kızıma nasıl da yakışıyor” diye iltifatlar ettiğin örtüme…
Var gücümle tuttum anne…
Senin kuvvetinden de ne olur? Deme…ihlasla tuttum samimiyetle…
Ve örtüm başımdan anne…
RABBİM’İN izniyle…
Fizikte kanun kanun…
Kimyada madde madde…toplum toplum fert fert,sosyolojide ,psikolojide…element element…atom,zerre hep RABBİMİ okudum…
Mikroskop camından,hücre hücre,sonsuz kudrete dokundum…
ALLAH’U EKBER!
Buydu benim aşkım…buydu benim umudum…
Buydu benim korkum…
Rabbim benden razı olmazsa,diye korkuyordum…O reddederse arz O’nun,kainat O’nun nerede nasıl yer bulurum,nasıl teselli olurum?
Anneciğim
İnan her sabah baştan aşağı silahlanıyorum…
Dua ediyorum…okuyorum…
Gözyaşlarımla yıkanıyor örtüm ,seccadem
Ağlıyorum …ağlıyorum…
Şimdiye kadar eğilmedim annem
Dua et bundan sonrada eğilmeyeyim
Allah ın vadi Acıktır… İpine sarılalım..
Rabbimiz güzeller günler gönderecektir….Birgün inş…
cefa çekilmeden sefa çekilmez…
elbet elbet biter bu zulüm…………….
Uzattın zalim örtüme kirli ellerini
Her gözyaşım da anacağım adını
Ye ,bitir,mahvet gaflet ile geçen ömrünü
Bir kefende örtecek elbet senin o yüzsüz yüzünü
ÜZÜLDÜĞÜMÜZÜ SANIP SEVİNME EY zALİM!!YALNIZ DEĞİLSİN !! sEN CEHENNEM NARIYLA BOĞUŞURKEN KARŞIDAN sENİ İZLİYOR OLACAĞIZ.
İNşallah.
barts iin elele.. 80 yl nce olduu gibi..
uşaklar hadi bakem sessiz kalmak olmay….
hadi bismillah devam…
zalimler bir hesab verecek………
imamhatip.com ve imamhatiplim.com
haydi görelim gücümüzü kuvvetimiz baş örtüsü için ieylemde yasakçı zihniyeti kınıyoruz….
gerekenin yapılmasını arz ediyoruz….
ALLAH İKİ CİHAN DA DA BİZLERİ MUTTAKİLERDEN KILSIN..ONLARLA ANSIN ADIMIZI…
ALLAH RAZI OLSUN..
BİR DUVARIN TUĞLALARI GİBİ OLDUK SANIRIM….ALLAH’IN VAADİ HAKTIR…
GERÇEKTEN TEŞEKKÜRLER…
imamhatipliyimç.com da bu dava ugruna he daim burda…
by asayis66 😉
imamhatiplim.com olarak inş..diğer imamhatip sitelerin arasında el birliğiyle bu sorunun çözülmesi için gereken tepkimizi buradan da vermeye hazırız….
bazı kendileri bilmezler aşağılık yaparak birşeylerin peşinde koşma sevdasında ve yazılanların alaya alma durumundalar…
basortusu icin elele.. 80 yil once oldugu gibi..
bu yasak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bir kısmını değil 2.sınıf , 5. 6. sınıf vatandaş yerine koymaktır. Görmezden gelmektir. Oy ve vergi isterken boğazını sıkmak, hakkını verirken görmezden gelmektir. Suç işlemeyeni mahkum etmektir. Toplum içinde kutuplaşma yaratmaktır. En basit tabiriyle BÖLÜCÜLÜK yapmaktır.
başörtüsü için el ele verelim arkadaşlar hepimiz birlik olmalıyız unutmayınız ki nerde birlik orda dirlik vardır…
kkkırmızı_zambakkk
Es-selamu Aleykum wr. wb.
EVET EVET…
Robokoplar ellerinde res niyetine copları, kelepçeleri
Öğrendik;
Vatan haini muamelesini,
Yeşeren fidanların baltalanışını gözaltı sonraları,
Tevekkül, umut pırıltısı saçan gözlerin onurlu bekleyişini,
Gözyaşlarının ılık sağnağı boşalırken
Seller gibi, dik durmayı öğrendim şemsiye niyetine tutarken vakarımı..
Tek amacım
Okumaktı, koca yunus gibi, ben de kavga için gelmemiştim. kültürsüzdüm; ne cam kırmayı
Biliyordum,ne de taşlamayı polisleri.
Vatanın selameti(!) için yasaklanan okulumda
Fazileti
Öğrenmiş, hoşgörmüştüm.. henüz yaşım 18 çocukluktan yeni çıktım daha. hani şu
Yaşıtlarım banka
Reklamlarında zıplarken hala , oyuncaklarımdaki polis
Minyatürü
Canlanıp, dikildi karşıma.. bunlar gerçekti; vurduğunda acıtacak kadar gerçek
Elindeki
Kanunla.. suç onların değildi; onlar emir kuluydu çünkü. kimi amcam
Kimi
Babam, kimi ablam, asıl işleri hırsızı, katili yakalamak, durdurmak terörü
’emir büyüük
Yerden”diyor her üst makam. eyy büyük yer neredesin?? seni
Bilmiyorum ama senden
Büyük bi yerim var ki, nereye kaçsan yine onun
Gözetimindesin. o kadar küçük bi zekan
Var ki, iki günlük dünya hayatına
Değiştin ebedi cenneti.. bu zulüm bir gün bitecek
Yıldıramazsınız imanlı
Sineleri.. hak vaadini yerine getirecek inananların büyük olacak ecri!
fi emanillah
vesselam
BİRAZDAN GÖKYÜZÜNDEN BİR BAŞÖRTÜSÜ DÜŞECEK YERE VE BEN ONU HER ŞEYE İNAT ÖRTECEĞİM BAŞIMA !!!
başörtü kutsaldır gerekeni yapınız arkadaşlar hepimizn annesi bacıları var unutmayalım
elbet adalet yerini bulacaktır.Allahdan ümit kesilmez
bu yasak İnsanın hak ve özgürlüklerine saldırıdır
yasağı kınıyorum ülkemiz bu kötü günlerden yine bizim sayemizde kurtulacaktır
saçma sapan bloglar açıp başörtüsüne türban demekle başlayıp hakaret etmekle devam eden beyinsizleri ülkemizden ya defedicez yada önümüzde eğeceğiz
başörtüsü için el ele…
Haykırışta var diriliş..!
Başörtüsü şerefimizdir ..
kardeşim bu blogları açanların müslümanım demesine bile dayanamıyorum bunların içten içe bizi yok etmeye çalışıyorlar ama bunun kolay olmayacağını biliyorlar baksana buraya girip bişeyler yazmaya cesaret bile edemiyorlar dinsizliği yaymaya çalışıyorlar
allahın rahmeti ve selamı üzerimize olsun ne isterler bizden ne isterler analarımızdan hamd olsun hepimiz müslümanız türban şerefimizdir ona uzanan ellere lanetler olsun.andolsunki elbette birgün allahın izniyle bu yaptıkları hatanın farkına varacaklardır
bu adamlar sitemli calısıyor üstadlar..
bir yıgın tanıdık blogları var…
onn için hızlı bir şekilde bu linki haber vermeliyiz..
hadi dostlar …
by asayis
EVRENSEL ADALET VE ÖZGÜRLÜK!!!BASÖRTÜSÜ ONURUMUZDUR…
sevgili imamhatip.comlu kardeslerim bunlar gibi beyinsiz düşünemeyen adamlar hep olucak hayatımmızda ama BİZ ONLARA BİRLİĞİMİZİ DAVAMIZI İNANCIMIZI BASÖTÜMÜZE NASIL SAHİP CIKTIGMIZI GÖSTERCEZ…
HAKİKATEN BİRLİK GÖSTERELİM BU KONUDA. BİR HALT EDEMEZLER. DEVİRLERİ BİTİYOR BUNLAR CAN ÇEKİŞİRKEN YAPTIKLARI SON SALDIRILAR. KENDİLERİNE DÜŞMAN OLARAK ALLAH KATINDA YEGANE DİN OLARAK SEÇİLEN İSLAM’IN ŞEAİRİNE,1400 SENEDİR ALEM-İ İSLAMI TENVİR EDEN TESETTÜR EMRİNE SALDIRDILAR. ELBETTEKİ AKIBETLERİ FECİ OLACAK. BİZ VAZİFEMİZİ YAPALIM. AHMAKLAR ULUMAYA DEVAM ETSİN!
s.a
Atatürkün emanetlerinden; ” DİN VE VİCDAN HÜRRİYETİNİ İSTİYORUM!”….fikri hür wicdanı hür nesiller olacaktık hani…basörtüsüne hayır diyen yozlaşmış beyinleri esefle kınıyorum…
Zalim uzatttı kirli elini örtüme
Lakin korkum yok gideceksem bile ölüme
şimdi ye,bitir gaflet içinde ömrünü
Örtecek elbet kefen seninde yüzsüz yüzünü
KOKRTUĞUMUZU,ÜZÜLDÜĞÜMÜZÜ MÜ SANIYOSUN EY ZALİM!!ZAMAN SENİN ALEYHİNE İŞLİYO!!! O NAR’A HER NEFESİNDE DAHA DA YAKLAŞMAK,ÖRTÜME,DİNİME UZATTIĞIN ELİNLE NARINA BİR ODUN DAHA ATMAK NASIL BİR DUYGU!!!ÜZÜLME YANARKEN YALNIZ OLMAYACAKSIN KARŞIDAN SENİ İZLİYOR OLACAĞIZ!!!!
biran toplumu böldüklerini varsayalım. kendi saflarında övünecekleri kaç kişi kalacak acaba bunu hiç düşünmezler mi? şüphesiz düşünemiyorlar ki çoğunluğa kafa tutuyor bu üç beş insancık..
azınlık! yerini bilmeli aslında…
Haklısın saika!! Herkez yerini(haddini)bilseydi ülkamiz daha iyi yerlerde olabilirdi.
aynen öyle azınlık kimler ortada bir avuç insan bizleri yönetmekte müslümanlar sadece kafalarını kullanmaları yeter….
fitne fesada girmeden….
oyunlara gelmeyelim.. saflar sık ve birleşik olsun.
Bizler öyle bir kaç silah bir kaç ıvırdan zıvırdan korkmuş olsaydık
Rabbimin katında nisa olarak bilinmezdik.
Sizin lezzet sandığınız dünya görüşü birer birer sönmektedir.
Sizde bizlere sövenlerden olmayın ki; bir gün bize geldiğinizde yüzünüz kızaranlardan olmayasınız!
Bizler karın altında kardelenler misali açan çiçekleriz.
Ve kışın en şiddetli geçtiği zamanlarda insanlığa güleriz ya sizler ?
Bizler nilüfer gibiyizdir bataklık ne kadar pis ise biz inadına mis kokulu çiçekler olarak etrafa ümid oluruz ya sizler?
Bizler azraili dost edinmiş.Bir avuçken Arş-ı âla’ya çıkmış milyarlarız.Ya sizler. Dünyada evet bu fani dünyada fani kalan sizler ?
Uyanın artık!Yüzünüzde ki perdeleri çıkarın gerçek hayat başkasına saygılı olmakla başlar!?
Kendinizi kandırmayın!
Allah yar ve yardımcımız olsun!
Dünya fanidir arkadaşlar hepimiz biliyoruz.. bizim tek geyemiz şu geçicilikler aleminde Rabb’imizin rızası üzere yaşamak!
Ve burası imtihan dünyası olduğu için önümüze engel çıkaracak gafiller her zaman olacaktır!
Sabrımızı yitirmeden, haksızlıklara karşı direnişim elbette sğrecek! Ama dikkatli olalım da biz de o bazıları gibi haklı ile haksızı karıştırmayalım! Davamızı savunurken kanuna ve devlete karşı gelmeden, fitne çıkarmadan, edebimizle direnelim!
doğ ey güneş
erit taştan adamı
ve kurut taşları diken elleri ..
kraldan çok kralcılar,soytarı bunların hepsi.Atatürkün Allahı vardı bunlarda o da yok..
haklıyız kazanacağız
Bugün gördüklerim bir ömür yeter bana!
Hani biliyordum hak düşmanlarının da olduğunu ama, böylesi yakından bizzat şahit olmamıştım!
Ne diyeyim.. şuan ki duygularımı anlatacak en güzel sözü İsa Aleyhisselam söylemiş yüzyıllar önce..
“Sağırı, dilsizi tedavi ettim. Ölüyü dirilttim. Fakat cehl-i mürekkebin ilacını bulamadım!”
Allah-ü Teâlâ hidayet versin!
Bizleri de şaşırmaktan ve kirli oyunlara alet olmaktan korusun!
Unutmayın ki biz yalnız değiliz! Elbette ki bizi gözeten Rabb’imiz var!!
Ve elbette ki onun adaletinden zerre şüphemiz yoktur!!!
dogmalara karşı, düşüncesizliğe-saygısızlığa karşı , bilinçle ,azimle,istekle
yolumuza devam edeceğiz…
ve hakikati elbette anlayacaklar!!!…
VESSELAM…
Sayın Mahkeme ;
Sözlerime daha önce emniyette ve savcılıkta verdiğim ifadeleri , yeterli
bulduğumu belirterek başlıyorum ; ancak , oradaki sözlerimin daha iyi
anlaşılabilmesi için , birkaç hususu da eklemek istiyorum.
Şunu biliniz ki , bu konuşma için çok düşündüm. Sizlere , kendimi ifade
edecek cümleleri bulabilmek için , oldukça zorlandığımı itiraf etmeliyim.
Günün birinde , böyle ağır bir yükün altına gireceğim , aklıma bile
gelmezdi. Evet, özgürlüğümle ilgili olarak, beni birilerinin anlaması , ilk
kez böylesine önemli oluyor. Bu nedenle, Sayın Mahkemenize, kendimi
anlatmayı başarabilmeliyim. Bu salonda ,bu zor işin altından kalkabilmenin
,benim için hayati önemi oldukça açık . Eğer bu gün , bunu başarmış bir
Nilüfer Pehlivan olarak bu salondan ayrılabilirsem , bu fazlasıyla
yetindiğim bir şey olacak .Çünkü gençliğimin söz konusu olduğu şu zaman
diliminde , beni başkalarının anlamasının artık ne önemi var. Diğer
insanlara kendimi ifade edebilsem de bunun gençliğime bir etkisi
bulunmayacak . Ama burada , siz Sayın Hakimlerin beni anlamasını
sağlayamazsam, bunu çok pahalı bir bedelle , gençliğimle ödemek zorunda
kalacağım. Böylesine bir gerginlikle , insanın kendini ifade edebilmesi ne
kadar da zor. Hayatımda ilk kez , bu denli güçlü olma gereği duyuyorum. Çok
iyi
sözler edebilecek , edebi cümlelerle konuşabilecek yeteneğim de yok yazık ki
. Peki ne yapmalıyım o zaman . Belki içtenliğim , ilginizi uyandırma
konusunda, bana yardımcı olabilir diye ümit ediyorum.
Sizlere, şunu itiraf etmeliyim. Geçen duruşmada ben de bu salonda ve
izleyicilerin arasındaydım .Korkuyordum ve tedirgindim. Çünkü , karşınızda
konuşmam gereken cümleleri , henüz bulamadığımı düşünüyordum . Bu davada ,
sanık olarak bulunma cesareti bile yoktu bende ; bu yüzden izleyicilerin
arasında kalmayı yeğledim. Kendini birden sanık olarak bulan ben , başıma
gelen tüm bu şeylerin , ne anlama geldiğini çözemiyordum .Üzerine titrediğim
özgürlüğümü yitirmeye , ilk kez bu kadar yakın olduğumu hissetmiştim. Evet
korkuyordum ; asla düşünemediğim bir yerdi hapishane Korkuyordum;
ellerimden kayıp gidecek olanın , yalnız gençliğim değil , hayatım olduğunu
da görmüştüm ve dehşete düşmüştüm. Korkuyordum ; hayatım ki , gençliğimden
daha fazla bir şeydi benim için. Kafam , öylesine allak bullaktı işte o
günlerde. Kendimi ilk kez böylesine zayıf ve çaresiz hissediyordum. Şimdi
nereden başlamalıyım , olanları sizlere anlatmaya . İşim o kadar zor ki .
Lütfen acemiliğimi bağışlayın bu çabayı gösterirken . Bunu başarmak
zorundayım Sayın Yargıçlar . Çünkü ,aları düşünmek istemiyorum , bu sözleri
ederken ; yoksa , kendimi sizlere ifade edebilmem imkansız olur. Ve beni
anlama konusunda , benimle olacağınıza inanarak konuşmak istiyorum . Kendimi
ifade ettiğimden , daha büyük ve tecrübeli bir çaba umuyorum sizlerden.
Evet Sayın Mahkeme , burada söyleyeceklerim konusunda , çok düşünerek
geldim karşınıza .Hayatımın konuşmasını yaparken , kendimi , daha sonraları
beceriksiz bulmamayı umuyorum. Şimdi ,olup bitenleri bir de benden
dinlemelisiniz bana kalırsa.
Bu davayla , Sayın Savcının , hakkımdaki suçlamalarını içeren belgeyi
aldığımda karşılaşmış oldum . Baştan sona defalarca okuduğum bu
belgeyle…Geçen duruşmada, Savcının , sizlerden hanginiz olduğunu
öğrenmiştim . Diğer sanıklar ifade verirken , sürekli Sayın Savcıyı
izlemiştim sonra . Kendilerinin izlenimlerini anlamaya çalışmıştım . Sayın
Savcı , sanıkların yüzlerine bile bakmıyordu nedense. Suçladıklarına karşı
öylesine ilgisiz görünüyordu ki. Belki yanılıyorum ama , gençliğimizi
elimizden alacak suçlamaların yanında , böyle derin bir ilgisizliğe de tanık
oldum ben . Korktum ve tedirgin oldum. Sayın Savcının iddianamesini ilk
okuduğumda da, bizleri anlama konusunda , oldukça özensiz davrandığı kanısı
uyanmıştı bende . Şimdi, bunun kaygı verici bir gerçek olduğunu biliyorum
artık .
Sayın Hakimler , suçlanan bir insan , anlaşılma konusunda eksiksiz bir
özeni hak eder bence . Beni , karşınıza bir suçlu olarak getiren Savcının ,
hakkım olan bu özen ve ilgiyi göstermemesini , Sayın Mahkemenin göz önüne
alacağından umutluyum. Bu ilgisizliğin çok tedirgin edici bir şey olduğunu
da , söylemek istiyorum ayrıca .Lütfen sizler de anlamaya çalışın , bunun
çok ürkütücü olduğunu .Bir hekim adayı olarak , özen ve ilginin neler
başarabileceğine ve ne kadar hayati olduğuna tanık oldum hastane
koridorlarında . Özellikle , karşınızdaki insan , sizin ilgi ve özeninizle
,yaşamak için bir yol bulabilecekse. Bu,adaletin uygulanmasında da ,böyle
olmalı değil mi ?
Şimdi , bulunduğunuz yerin , buradan nasıl göründüğüne ilişkin birkaç söz
etmek istiyorum . Çok korkutucu görünüyor. İlgi ve özeninizi lütfen
hissettirin yargıladıklarınıza ve suçladıklarınıza . Evet , belki bizlere
karşı kayıtsız değilsiniz ; biz bunu hissedemiyoruz ama .
Anlaşılamayacağımıza dair bir duyguya kapılıyoruz sonra. Ve bu duygu çok
yıkıcı ; insana ,aşamayacağı bir duvarın karşısında olduğunu duyumsatıyor.
Evet , sizleri suçlayamam ama , gösterilmeyen bir sevginin de ne kadar
anlamsız olduğunu düşünün lütfen .Hayır , yanlış bir örnek verdiğimi
düşünmüyorum . Bunlar ,birbirlerine çok uzak kavramlar değil kanımca. Tüm bu
tanık olduğum şeylerin , bana kendimi çok kötü hissettirdiğini de
belirtmeliyim huzurlarınızda. Çünkü , bizlerle ilgili , gençliklerimizi
bitirecek suçlamalarda bulunuluyordu ama, büyük bir aldırmazlıkla
yapılıyordu bu . Şimdi Sayın Savcıdan rica ediyorum ; sizlerden de Sayın
Hakimler ; konuşurken lütfen kayıtsız kalmayın bana . Bunu yapmazsanız ,beni
anlamak için , sizlerin de çaba göstereceğinizi umamam çünkü. Aşamayacağım
bir duvar karşısında , bir başıma kaldığımı düşünmemi , eminim sizler de
istemezsiniz , tüm zayıflığımla . Artık , lütfen yüzüme bakın olanları
sizlere anlatırken ;anlamaya çalışın beni .Çünkü, anlaşılmaz bir biçimde
suçlanan bir genç olarak karşınızdayım . Sözlerim , gençliğini hatırlayanlar
için , daha da anlaşılır olacak belki de. Bunu , gençliğinize duyduğunuz
sevgi ve saygı adına yapınız lütfen. Eğer
ben suçluysam bile , bir suçlu olarak beni anlayabilmenizin, gençliğinizi
hatırlamaktan geçeceğini düşünün lütfen. Üstelik bunu hakkettiğimi de
düşünüyorum ben .Daha düne kadar , hekim adayı bir genç kız olduğumu
anımsayınız lütfen ; ve bir zamanlar sizler de benim gibi gençtiniz . Eminim
benim gibi zor sınavlarla sınandınız . Sizleri de aileleriniz , büyük
özverilerle okuttu üniversitelerde . Ay sonunu , belki sizler de zor
getirirdiniz kısıtlı öğrenci bütçenizle Ayakkabınızın ömrünü , onarımlarla
uzatarak giydiniz belki de. Ailenizin , size ayırabildiğinin her lirasını
harcarken , siz de içinizi vefa denen o sıcak duygunun bürüdüğünü
duyumsadınız . Evet , sizlerin de bir zamanlar genç olduğu gerçeği , kendimi
ifade etmek konusunda işimi kolaylaştırmalı diye düşünüyorum. Bununla
birlikte , sizlerin işinin de zor olduğunu biliyorum . Tüm önyargıların
dışında kalarak , beni yargılayacaksınız bu mahkemede. Öyle ya , beni
yargılarken kendinizi de yargılamış olacaksınız. Böyle bir dikkati
sürekli yaşamak , ne kadar yorucu olmalı kim bilir. Ve belki de asıl zor
olan , başkalarını yargılarken , insanın kendisini de yargılıyor olması.
Beni yargılarken sizlere kanunlar yol gösterebilir ama, insan kendini
yargılarken ,işini kolaylaştıran kanun maddeleri de yok. En fazla bir ses
var belki içinde ;vicdanının sesi. Ben en çok başkalarını değil de , kendimi
yargılarken zorlanıyorum gündelik hayatta . En çok o zaman yoruluyorum.
İçimden bir ses bana , sizin bu davada beni yargılarken değil de , kendinizi
yargılarken daha çok yorulacağınızı
söylüyor. Doğrusu ben , bu işin hep birlikte içindeyiz diye düşünüyorum.
Belki bu yüzden , birbirimize bu denli ihtiyaç duyduğumuzu hissediyorum.
Evet , bu nedenle birbirimizin işini kolaylaştırmamız kaçınılmaz oluyor. Ben
,emniyette ve savcılıkta verdiğim ifadeleri konuşmamın başında kabul etmekle
, işinizi kolaylaştırma konusunda ilk adımı atmış oldum. Sizlerin de , benim
işimi kolaylaştıracağınızı umarak , şöyle bir soruyla sürdürmek
istiyorum sözlerimi. Gençlik , her konuda itaati zorlaştıran , bir yaş değil
midir size göre. Umarım sizin de gençliğinizde , itaat etmedikleriniz
olmuştur . Kanımca bir gencin , itaat etmedikleri de olmalı . Veya şöyle
diyelim ; makul olanlara itaat etmeli bir genç . Aksi halde , yarınlar nasıl
daha umut verici olabilir. Tüm buyruklara itaatli , çok uysal bir adam genç
midir sizce. Böyle bir gence güvenebilir miyiz ; yarınlara yapması umulan
katkılar söz konusu olduğunda . Bugünü , kendine anlamsız gelse de , olduğu
gibi benimsemesini mi bekleriz bir gençten . Yarınlar konusunda iddialar
taşıyan bir adam , içinde akılcı bir itaatsizliği de barındırmalı değil mi
sizce .
Şimdi şunu söylemek istiyorum hemen . Evet , ben çok başarılı ve uysal bir
öğrenci , olamadım asla . Ama her zaman bir genç gibi davrandım ; bir genç
gibi düşündüm. İtaatimi , her zaman savunabileceğim , akılcı temellere
dayandırdım. Her zaman , iyi bir öğrenci olmaktan çok , iyi bir genç olmakla
övündüğümü söylemeliyim .
Bakın ,hemen bir örnek vermek istiyorum ; bu söylediklerimin daha iyi
anlaşılabileceği bir örnek. 13 Mayıs 1999 günü ,İstanbul Üniversitesi
Rektörlüğü bütün dekanlıklara bir talimat gönderdi . Eminim gazetelerde ,
sizlerin de gözüne ilişmiştir. Şimdi , çalışan personelin kılık kıyafetini
düzenleyen bu talimatnameden aldığım birkaç cümleyi , kısaca okuyorum
huzurlarınızda .
“Kadınlar : Elbiseler temiz , düzgün , ütülü , sade ; ayakkabılar veya
çizmeler sade ve normal topuklu , boyalı görev mahallinde baş daima açık ,
saçlar düzgün” “…” “Pantolon , kolsuz ve çok açık yakalı gömek , bulüz
veya elbise giyilmez. Etek boyu dizden yukarı ve yırtmaçlı olamaz. Terlik
tipi (sandalet ) ayakkabı giyilemez .”
“Erkekler : Elbiseler temiz , düzgün , ütülü ve sade ; ayakkabılar kapalı ,
temiz ve boyalı giyilir. Sandalet ve atkılı ayakkabı giyilmez. Bina içinde
ve görev mahallinde baş daima açık bulundurulur. Saçlar kulağı kapatmayacak
şekilde uzatılabilir , Temiz bakımlı ve taranmış olur. Her gün sakal tıraşı
olunur ve sakal bırakılmaz. Bıyık tabii olarak bırakılır , uzunluğu üst
dudak boyunu geçemez , yanlar üst dudak hizasında olur. Alt uçları dudak
hizasında kesilir. Kravat takılır , kravatı örtecek şekilde balıkçı yaka
veya benzeri süveterler giyilmez. Bina içinde gömleksiz , kravatsız ve
çorapsız dolaşılmaz. Gereğince giyimde hizmete uygunluğun esas olduğu
dikkate alınarak Anayasa’da belirlenen uygar , çağdaş , laik anlayış ile
bağdaşan kılık kıyafet içinde görev yapılmasını bütün öğretim elemanlarına
ve diğer personele duyurulmasını rica ederim.”
Her ne kadar okuduğum talimatın sonunda , “Anayasa ‘ da belirlenen laik
çağdaş anlayış”a bir atıf varsa da ,böyle bir ilhamın Anayasa’dan nasıl
alınacağı konusunda , yorum yapmak istemiyorum. Ama Anayasa ‘ dan demokrasi
, hukukun üstünlüğü ve insan haklarıyla ilgili ilhamlar alma konusunda ,
birilerinin oldukça güdük kaldığını da vurgulamak isterim .Evet , bıyıkların
üst dudak hizasında olması , tırnakların uzunluğu , favorilerin kısalığı ,
çorapsız ayakkabı giyilmemesi , çizmelerin boyalı olması , her gün sakal
tıraşı olunması , balıkçı yaka süveter giyilememesi gibi saçma kuralları ,
bu birileri , bilim adamlarına dayatma cesaretini bulabiliyorsa , bir genç
olarak bu beni de çok yakından ilgilendiriyor derim ;ve bu tarz akıl dışı
baskıları, Anayasa ‘yla meşru kılmak gibi bir takıntıları varsa , bu da
onları ilgilendirir derim . Çünkü , “talimatname” adı altında , kişiliğe
yapılan bu tarz bir saldırıya göstermesi gereken refleksi gösteremeyen biri
, ya hiçbir zaman genç olamamıştır ya da gençliğinde edindiği refleksleri
zamanla yitirmiştir . Ben gencim ve hayatımın sonuna kadar da , özgürlükçü
reflekslerimi korumaya
kararlıyım. İşte bu gün karşınızda suçlanan biri olarak bulunmamın nedeninin
, bu doğal reflekslerimin sonucu olduğunu anlatmak istiyorum sizlere .
Ayrıca , İstanbul Üniversitesi ‘ndeki bir çok öğretim üyesinin , bu talimat
çerçevesindeki tepkilerini , görevlerinden istifa ederek ortaya koyduklarını
, kamuoyunda sizler de izliyorsunuzdur herhalde .
28 Haziran 1999 tarihli Radikal Gazetesi’ nde , kendisiyle yapılan
söyleşide, beş yılı aşkın bir süre Hukuk Fakültesi dekanlığı yapan Prf. Dr.
Aysel Çelikel bakın neler söylüyor. “Alemdaroğlu’ nun görev yaptığı bir
buçuk yıldır benim gerçekten onurum kırıldı. Toplantılarda onun görüşüne ,
kararına karşı gelirseniz çok sert bir tepkiyle karşılaşırsınız. Yüzünün
ifadesi değişir ve sesini perde perde yükseltir. Kendisinin , cumhuriyeti ,
laikliği , Atatürkçülüğü savunan vatansever bir kişi olduğunu sert bir
üslupla vurgulayarak ortamı konuşulmaz hale getirir. Siz ise suçlanıyormuş
gibi bir duyguya kapılır ,söz aldığınıza pişman olursunuz. ” Yine Sayın
Çelikel ‘e “Alemdaroğlu’ nun sizi en çok rahatsız eden davranışı ne oldu ? ”
diye sorulduğunda tek cümleyle yanıtlıyor : “Baskıcı yöntemleri ve yönetim
üslubundan rahatsız oldum. ” Yine bu söyleşi de , rektörün üniversitedeki
olayları yatıştırmaya hiç çalışmadığı , aksine bazı dekanları gazetelere
yollayarak bir sorunun olmadığını , kendisine karşı çıkanların hareket
noktalarının türbanla bağlantılı olduklarını anlattırdığı , belirtiliyor. Şu
cümleler de Sayın
Çelikel ‘in : “Balyoz harekatıyla laikliği savunamazsınız…Büyük bir terör
var ortada. Herkes çantasında bir eteklik getiriyor. Sabah tuvalette
pantolonunu çıkartıp eteğini giyiyor . Akşam gene tuvalette pantolonunu
giyiyor…Üniversite , fakülteler topluluğudur. Fakülteler bir bilimi
araştıran , yayan , öğreten ve bilim adamı yetiştiren kurumlardır. Bu gün bu
tanımın dışında olduğumuzu görürüz…Demokratik bir biçimde yönetilen özerk
bir üniversite istiyorum. ..Öğretim üyelerinin niteliğinde hiçbir sorun yok
, ama baskıcı yönetim altında bilim gelişemez. ” Hürriyet gazetesi ise 4
Temmuz 1999 tarihli ekinde olanları ” Hocaların İnfiali ” başlığıyla vermiş.
Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığı’ ndan
ayrılan Prf. Dr. Bülent Tanör , Sayın Alemdaroğlu için farklı şeyler
söylemiyor : ” Atatürkçülüğün simsarlığını yapıyor. Geceleri fenerlerle rap
rap yürüyüşler , marş söylemeler. Sanki müsamere gibi . Ben 10. Yıl Marşı
‘nı çok severim ama onun yüzünden söyleyemez oldum. Konuşmalarında devamlı
çağdaşlıktan bahsediyor. Eğer çağdaşlık diyorsan bunun gereğini yapacaksın.
Tek tip kıyafet çağdaşlıkla bağdaşamaz. Bu militarist bir tutum. ”
Sayın Mahkeme, biz öğrencilerine karşı da akıl dışı uygulamalarıyla öne
çıkan, okulunda son sınıfı okuyan bir tıp öğrencisi olarak değil de
,karşınızda bir sanık olarak bulunmama neden olan rektörümüz Sayın
Alemdaroğlu hakkında , Türkiye’ nin en iyi ceza hukukçuları arasında sayılan
,Prf. Dr. Çetin Özek’ in söyledikleri de oldukça düşündürücü. “Alemdaroğlu’
nun yaptığı muameleye ben , dokuz ay hücrede yattığım 12 Mart döneminde de
rastlamadım. Dekanın istifa ettiği gün Fakültenin Akademik Kurulu’ nu
toplayacaktık ki, Alemdaroğlu toplantı odasının anahtarını aldı gitti .
Koridorda kaldık. O gün koridorda ağladım . Evet laikliğimi sorgulamaya
çalıştılar. Halbuki benim doktora tezim “Türkiye ‘ de laiklik” Laiklik bütün
icraatında hep ön plana çıkartılıyor…Bana laiklik öğretmeye kalkıyor.”
Evet , bu bağlamda , önce öğrencilere, şimdi de bilim adamlarına karşı
takınılan bu ilkel tavra Sayın Mahkemenin ayrıca dikkatlerini çekmek isterim
.
Bu ” utanç belgesi ” ni hazırlayanlarla başlıyor benim serüvenim . Olup
bitenleri anlatmaya , nereden başlasam ben. Büyük umutlarla çalışmıştım
üniversite sınavına ; ve üniversite. Yorucu sınavlarla geçen yıllar ; ailem
ki , kendilerine katkıda bulunacağım güne bu kadar yakınlaşmışken , onlara
“doktor oldum ” diyemedim. Son birkaç yıldır olanlar olmasaydı , belki de
bir hastanede , doktorunuz olarak tanışmış olacaktınız benimle. Evet Sayın
Hakimler , tüm bu olanları sizlere anlatmak istiyorum . Bunu ailem için
yapmak istiyorum ; beni sevenler için yapmak istiyorum ; kendim için yapmak
istiyorum .Bana bu denli yatırım yapan , ülkemin insanları için yapmak
istiyorum. Ama , kendime bir saygısızlık yapmadan başarmak istiyorum bunu .
nılıfer pehlıvan kardesımızın mahkemeye sundugu basortusu savunmasının metnı
Cemil meriç bu ülkenin neden bir hayat tarzı yotur derdi.
isviçre fransa almanya ve italya dan oluşan toplama bir sistem
kraldan da kralcı?ülkede baş örtüsü denince akla gelen isim sütcü imam maraş ve olaylar kardeşlerime tek bir söz söylemeye
bile utanıyorum(özür diliyorum tüm baş örtülü analardan ve bacılardan)çünki acizliğimi kendime bile anlatamıyorum sadece sabır diliyorum zalimlerden medet umulmayacağını rabbim den öğrenerek diyorum’ki sabredin(miskinlik değil)ALLAH SABREDENLER LE beraberdir mücadelemiz devam edecektir inşALLAH
BAŞARI RABBİmizdendir.bu ülkeyi tanımayanlara müslümanları anlamayanlara tek tip İNSAN modeline inanlara farklılığı görmezden gelenlere ALLAHIN emrine bayrak açanları RABBİME havale ediyorum.hİÇ ŞÜPHESİZALLAH,KENDİ YOLUNDASANKİ BİRBİRİNE KENETLENMİŞ BİR BİNA GİBİ SAF BAĞLAYARAK MÜCADELE EDNLERİ SEVER(SAF SURESİ4)ALLAHın rahmeti bereketi inanların üzerine olsun.
Ben dini konuda bilgili bir insan değilim ama geç kalmışta değilim.Benim anlıyamadığım başörtüsünle alıp veremedikleri ne?K….. açan rahat rahat dolaşıyor baş örtüsü takana tepki var.Hepsini ALLAHA havale ediyorum,hesap günü geldiğinide görüşülecek nede olsa bütün kalbimle yanınızdayım saygılarımla…
DİRİ TUTUN KALBİNİZDEKİ ÖFKEYİ
Bu ülkede başörtüsü sorunu diye bir sorun yoktur! Bu ülkede mesele insan kalitesidir! Salt aklını kullanarak işleri düzene koyacaklarına inananlarla, kalbiyle düşünen ve akledenler arasındaki çelmişkidir bu! Genç kızların saçlarını göstermeleri kadar basit bir duygusallıkla vatan kurtardıklarını sananların küçük beyinlerine kazıdıkları faşist şablonların bir ülkeye nerelere getirdiklerini seyrediyorsunuz.
Sizi gördük ve iliklerine kadar tanıyoruz bayım! Kudretiniz mazlum milletten emdiğiniz güçle kaimdir. Ve kuvvetiniz aç ve aciz bıraktığınız bu halka yeter!
Haydi savurun bakalım tehditlerinizi bir kerecik olhsun efendilerinize! Global dünyanın basit ve sıradan bir figürü olmaktan öte nedir ki şahsiyetiniz! Utanma ve ar perdesi yırtıldığından beri yüzlerinizden herşeye vurdumduymaz ve aymazsınız. Kaç dolara tekabül eder kasılmalarınız? Bu toprağın çocuklarına ekşittiğiniz suratlarınızın dünya piyasalarındaki değeri nedir bayım! İstediğiniz başörtüsü müydü? Bakın yüreklerimize kazıdık onu! Bakın ve çıldırın! Ve her şeyden önemlisi unutmamayı öğrendik. Ve hiç bir şeyi unutmayacağız! Çocuklarımıza öğreteceğiz ve işaret parmaklarımızın ucunda olacaksınız! İşaret parmaklarımızın menzilinde! “Bunlar” diyeceğğiz; “Geleceğimizi soyup, geleceğinizi karartmak isteyenler” Tanıyın bunları, çok iyi tanıyın; ” Tebbet yeda Ebu Leheb!” Haydi her şafakta ve her gecede tekrar edin; ” Tebbet yeda Ebu Leheb!”
Bir gün yargılanacaksınız. İnsanlığınıza ihanetten yargılayacak sizi vicdanlarımız! Hükmünüz verilecek ve ‘değmez’ diyeceğiz! Boş kütükler gibi yıkılacaksınız kahrınızdan. Musa’nın Firavunu muhatap kabul ettiği kadar bile karşılığınız yok bizde. Sizden yana baktığımızda gördüğümüz loş ve koyu bir karanlık!
“Geri dönün, dedi Musa; O kibirlenmekte olanlar size hayat hakkı tanımıyorlarsa, geri dönün ve evlerinizi gelecek için hazırlayın!”
Biz hazırız, evlerimiz hazır!
Haydi kalpleri diriltmeye!
Ferhat KALENDER / YOLCU DERGİSİ
Bu sadece bir başörtüsü eylemi değildir.
Kendini çağdaş olarak nitelendiren insanların aslında insanlıktan nasıl da nasibini alamadığını gösteren bir harekettir.
Medenî olmayı kendi sığ düşündelerine hapsedenlerin aslında çağdaşlığın temeli sayılan özgürlük ve adalet kavramlarından nasıl da bîhaber olduğunu gösteren bir harekettir.
Başörtüsü mücadelemiz her zaman devam edecek.
Hakkımız, ‘evrensel adalet ve özgürlük’ çerçevesinde bize ulaşana dek direnişe devam!!
Allah’ın nizamı er geç dünyaya hâkim olacak.
Vesselam..
Diğer demokratik özgürlükler gibi buda bireysel özgürlüktür.Hiç bir şekilde devletin bunu kısıtlamasına karşıyım.İnsanlar bu çağda kendi giyim tarzlarına kendileri karar vermelidirler.Bundan dolayı sadece Başörtüsü değil türkiyede ülkenin bölünmez bütünlüğünü bozmamak ve tahrik etmemek şartıyla tüm insan haklları ihlallerinin ortadan kaldırılmasını istiyorum.umarım bir gün demokratik bir ülkede birbirimizi kırmadan,asmadan,kesmeden “Tartışma” kültürü ediniriz.
destekçiniziz
destekçiniziz.
Arkadaşlar, A.D. ‘nin Türbana hayır kampanyasını protesto ediyoruz. Bu, temel hak ve hürriyetlere muhalefet anlamına geliyor. Lütfen bize destek olunuz.
Saygılarımızla
BIR ORTU HIKAYESI
Burası bir kumaş pazarı… Ben de bir zamanların gözde bir kumaşıydım. Ama şimdi eskisi gibi bana rağbet etmiyorlar. Modam geçmiş. Renklerim canlı değilmiş. Yaşlı işiymişim. Bu yüzden diğer parlak renklerin altında kalmış, ezilme tehlikesiyle karşı karşıyaydım O karanlık ve tozlu yerde yıllardan beri bekliyordum. Üstümdeki top kumaşların parçaları bitiyor, yenileri geliyordu. Ustam kumaşları düzlerken bazen bana gözü çarpıyor esefle “Yer kaplıyorsun yıllardan beri burada. Seni artık buradan kaldırmak gerekiyor” diyordu kendi kendine.
“Hayır” diye avazım çıktığı kadar bağırmak istiyordum. “Bir gün elbet beni de alan biri bulunacak”
Diğer havalı renkler alay ederek “Komik olma, artık senin yüzüne bakan bile yok.” dediler. “Bir de bize bak. Ne kadar da güzeliz! Renklerimiz şeker gibi. Desenlerimiz göz alıcı. Oysa sen ne kadar da iç karartıcısın!”
Kendimi savunarak “Hiç de iç karartıcı değilim! Bir zamanlar ben de yok satıyordum. Aranan bir kumaştım!”
“O bir zamanlardı şekerim, şimdi bayanlar kendilerinin farkına vardılar. Daha güzel olmak istiyorlar. Daha çekici, daha göz kamaştırıcı olmak istiyorlar. Ama sen mahkeme suratlısın!” dedi uçuk bir pembe kumaş.
İşte her gün böyle sözler duyuyor, gittikçe daha derinlere doğru kayıyordum. Doğru söylüyorlardı. Benim çoktan modam geçmişti. Oysa önceden bayanlar dikkat çekmemek için beni tercih ederlerdi. Benden genellikle başörtüsü yaparlardı. Ben bunları düşünürken içeriye genç bir bayan girdi. Ağır tavırlarıyla, sade giyimiyle vakarlı birine benziyordu. Ben bütün olanları diğer kumaşların altındaki küçük bir aralıktan izliyordum.
Ustam müşteriyi görünce “buyurun küçük hanım, yardımcı olabilir miyim?” dedi.
Genç kız sakin bir edayla bakışlarını kumaşların üzerinde gezdirip “başörtülük bir kumaş arıyorum” diye bir kuş gibi şakıdı. Bunu duyar duymaz kalbimden vurulmuştum. Bizim bulunduğumuz yere doğru geliyorlardı. Üstümdeki uçuk renkli kumaşlar güzellik yarışına girmiş gibiydiler. Benim duyduğumu onlar da duymuş, üstümde debelenip duruyorlardı. Fısıldayarak “susun geliyorlar” dedim.
Portakal rengi bir kumaş “Eee sana ne oluyor? Biz varken senin hiç şansın yok!” dedi eğlenerek.
“Şans mı, kader mi göreceğiz!” dedim. Genç kızın beni görmesini çok arzu ediyordum. Ama nasıl? O kadar derinlerde kalmıştım ki, ustam beni zahmet edip çıkarır mıydı?
Ustam eline fıstık yeşili bir kumaşı alıp “Küçük hanım bu renk size çok yakışır. Şimdi genç kızlar hep bu renklerden alıyor.” dedi.
Genç kız kumaşa göz ucuyla bakıp pek tenezzül etmedi. Diğer kumaşları inceliyor gittikçe gül yüzüne bir kaygı gelip oturuyordu. Ustam da genç kıza yardımcı oluyordu. “Yine siz bilirsiniz ama bence yaşınıza şu pembe, turuncu rengi çok uygun.” dedi.
Renkli kumaşlar hep bir ağızdan “Eveeet!” dedi.
Kendimi göstermek için büyük bir çabaya girmiştim. Ama diğerleri beni itekliyor, kendileri öne geçmek için beni eziyorlardı. İyice bunalmıştım. “Ahh boğuluyorum, çekilin üstümden be!” diye bağırmak istiyordum. Mutlaka beni arıyordu.
Genç kız hayal kırıklığıyla “Aradığım burada değil galiba!” dedi.
“Buradayım küçük hanım, ne olur devam edin!” diye bağırmak istiyordum. O kadar altta kalmıştım ki, gördüğüm tek şey karanlıktı. “Allah’ım ne olur bana yardım et!” dedim debelenerek.
Genç kız kumaşlara üzgün bir şekilde bakıp “Teşekkür ederim.” dedi ustama. İşte gidiyordu. Ustam desen beni unuttu. “Usta! Duymuyor musun beni? Bak ben buradayım!” dedim çaresizlikle. Biliyordum ki beni duymayacaktı. Kaderimin gül yüzü gidiyordu işte.
Ustam üstümdeki kumaşları düzlerken bir şey hatırlamış gibi birden “Küçük hanım bir dakika!”
Deyip üstümdekileri boşaltmaya başladı. Aman Allah’ım, giderek rahatlıyordum. Ferahlıyordum. Diğer kumaşlar mızmızlanıyordu. Kıvrak bir hareketle beni hızla çekip “Seni tamamen unutmuşum” dedi kendi kendine yine. “Alıştık usta artık buna” dedim. Genç kız beni görünce hızla yanımıza geldi.
Gözleri ışıldıyordu. Bana sevgiyle dokundu, işte birbirimize ilk sevdalandığımız an. Gözlerini benden alamıyordu. Ben de onun gül yüzünden. Kader bizi bir araya getirmişti sonunda. Diğer kumaşlar bize gıptayla bakıyordu. Bilge bir kumaş “Eyvah” dedi. “Eyvah, çok gözyaşı göreceksin!” “Evet,” dedim, “mutluluk gözyaşları…”
Eve geldiğimizde genç kız dakikalarca aynanın karşısında benden gözünü alamadı. Yıllardan beri böylesine değer verilmemişti bana. Beni başına örtüp namaz kılıyor, Kur’ân okuyordu. Hiç böyle duygular yaşamamıştım. Dışarıda gül yüzlümü bir kalkan gibi koruyor, kem gözlerden saklıyordum.
Onunla çok güzel günlere şahit oldum. Arkadaşları tarafından çok sevilen bir kızdı. Bazen dostluklarını kıskanıyordum. Benim onu sevdiğim gibi acaba o da beni seviyor muydu? Sürekli ders çalışıyor, kitaplar okuyor, uzun uzun düşünüyordu.
Bazı geceler masanın başında uyuyakalıyordu. Kimi zaman uzaklara dalar, akşam olduğunda bir nilüfer gibi kendini iç dünyasına kapatırdı. Sonra gözleri bana kayar, gül yüzü gerçekten bir gül rengini alırdı.
Bir gün ikimiz de korkunç bir şeyle sarsıldık. Mutlu günler sona ermişti artık. Gül yüzlüm artık okuyamayacaktı. Okuluna devam edemeyecekti. Okuma hakkını elinden almışlardı. Çünkü beni tercih etmişti. Başörtüsünü… Olmadık hakaretlere uğruyor, herkes geleceğini bilir gibi karanlık masallar uyduruyorlardı. Artık bizim için yeni bir süreç başlamıştı.
Gül yüzlüm baskılara direnecek, kendisiyle aynı yasaklara maruz kalanlarla yeni ve anlamlı dostluklar kuracaktı..
Zulme, sürgüne duçar edilmişti. Bu bir başörtüsü sevdası olmalı. Sabret gül yüzlüm, sabret! Şu an karanlık. Belki gecenin en koyu olduğu bir vakit. Şafak yakındır gül yüzlüm, şafak yakındır. Başak başak olacak bir gün ümitlerimiz. Allah’ın rahmet kanadının altında buluşacak bir gün ellerimiz
bu uğurda elimizden geldiğince bişeyler yaptık yapmayada devam edeceğiz başörtümüze el uzatanlardan bu dünyada olmazsada ahirette hakkımızı alacağız rahman yanımızda yanlız değiliz o bize yeter selam ve dua ile..
ortulu bır hanım kardesımızle bır subay karısının arasındakı konusma
tesetturlu bır kız alısveriş icın gırmek ısteği bır magazının onunde duran bayandan gecmek icin musade ister.kadın tuhaf bı sekılde kızı suzerek”tabı buyrun onden sız geciceksenız artık” der.kız saskınlıkla “nasıl yani ne demek istedınız anlayamdm”der.kadın”uzulme canım zamanla anlarsın”der.kız da”zamana bırakmayalım buyrun acıklayın” der.kadın”pekı canım.soyle soylım sana.artık basta sızın hukumetınız var her ıstedıgınız oluyo onden sız geceksınız tabı”.der.kız da”bızım hukmetımız basımzda oldugu ıcın mı ben okuyamıorum”der.kadın gayet sakın”basını ac oku”der(hasbinallah).kızcagız gayet sakın “ben ımam-hatip mezunuym”der.kadın bunun uzerıne soyle der.”ben capada bır doktorum ve sen asla bır doktor olamıcaksın der”kızın yuzundekı sok ıfadesını tahmın edebılısınız sanrım.kız bunu uzerine “şimdi belki ama bu devran boyle donmeyecek der”ve kadın ordan cıkar gıder.ve 2 dakıka sonra bıraz ılerıdekı magazada tekrar karsılasırlar.kadın aldıgı kıyafetlerle kızın yanına gelır ve der kı”zevklerımız aynı aynı yerden gıyoniyoruz”.kız “ama goruslerımız cok farklı”der.kadın aaa olur mu lahavle vela kuvvete bnende muslumanım der:)))(olaya bakın kardeslerım sahadet getrılerek musluman olundugunu bıle bılmıo).neyse ve devam eder kadın.ama sız neden boyle yapıyorsunuz der kadın kıza.”kız ben ne yapıorum kı” der.kadın”ataturk bole mı ıstedı der”kız kadının anladıgı dılde konusmaya calısır”ataturk cahıl kalmamamızı ıstıodu bende okumak ıstıorum.”kadın devameder”ac basını oku der.kız sınırlenır ama bellı etmez “hanım efendım bu basortu benım dını ınancım,ozgurlugum kim buna engel olabılır kı”der ve kadının kullangı ıfade aynen su”benım esım subay ve esım var oldugu surece sız aslaaa basortusu ıle okuyamaycksınız.der ve cekıp gider…. olayı goruyormusunuz kardeslerım.yazmamın sebebı su.bır kere benı cok etkıledı bu olay.kadındakı kını ofkeyı goruyormusun kapıdan ılk gordugu tesettrlu bır kıza kınını nefretını kusuyo.ve bu kadın bır doktor.bu kadının tesetturlu hastalarını dusenıbılmusnuz.dını ınanc meselesını bırakın bu bı hak onu bıle tanımıo ınsanlar…ve her gun tesetturlu kardeslerımız bu olayları yasıo hemen hemen.rabbım yardmıcımız olsun.duarlarda bulusmak umıdiyle
Bu sadece bir başörtüsü eylemi değildir.
Kendini çağdaş olarak nitelendiren insanların aslında nasıl da insanlıktan nasibini alamadığını gösteren bir harekettir.
Medeniyeti kendi sığ düşüncelerine hapsedenlerin çağdaşlığın temeli sayılan özgürlük ve adalet kavramlarından bîhaber olduğunu gösteren bir harekettir.
Başörtüsü mücadelemiz, ‘evrensel adalet ve özgürlük’ çerçevesinde, hakkımız bizim olana dek sürecek.!!
Allah’ın kusursuz nizamı er geç dünyaya hâkim olacak.
Vesselam..
DIRENIS DIRILISTIR.TANKLARI TOPLARI TUFEKLERI OLSA DA ZALIMLER KORKUYOR OMUZ VERIRSEN BU KAVGA BENIMDER DERSEN BU KIVILCIM YANGIN OLUR
hayrolsun bu direnişimiz..
destekçiniziz inşaAllah..
Rabbim Onun için çalışanı yarı yolda bırakmaz …
inşaAllah daha güzel günlere sabırla…
Atatürk’ün kurduğu Özgürlük CUMHURİYETİ’nde dindar bir vatandaşin kendi hür iradesi ile dini vecibelerini yerine getirmek adina kullandiği aksesuar neden birtakim güç odaklari tarafindan irtica sebebi olarak lanse ediliyor,neden başörtülü vatandaşlarimiz bu güç odaklari tarafindan toplumdan izole bir yaşam sürdürmeye zorlaniyor?Arkadaslar uyanik olmak lazim;Bunun sebebi kendini KEMALİST diye tanimlayan ŞUURSUZ NAZİLERİN toplumun belirli bir kesiminin korkularindan faydalanarak burdan çikar elde etmeye çalişmasidir…Oysa GERÇEK ATATÜRKÇÜLER olan bizler onun İslam hakkindaki görüslerini gayet iyi biliyoruz;
“Allah birdir, şanı büyüktür. Allah’ın selameti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, Yüce Kuran’daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor.” (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, c. 2, s. 93)
“Bizim dinimiz en makul ve en doğal bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin doğal olması için akla, tekniğe, ilme ve mantığa uygun olması gerekir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. … İslam’ın sosyal hayatı içinde hiç kimsenin, bir özel sınıf halinde varlığını sürdürme hakkı yoktur. Kendilerinde böyle bir hak görenler dini kurallara uygun harekette bulunmuş olmazlar. Bizde ruhbanlık yoktur, hepimiz eşitiz ve dinimizin kurallarını eşit olarak öğrenmeye mecburuz” (Atatürk”ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s. 90)
“Düşmanlarımız, bizi dinin etkisi altında kalmış olmakla itham ediyor, duraklamamızı ve çöküşümüzü buna bağlıyorlar; bu bir hatadır. Bizim dinimiz hiç bir vakit kadınların, erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah’ın emrettiği şey, Müslüman erkekle, Müslüman kadının beraberce din öğrenerek eğitilmesidir. Kadın ve erkek bu ilim ve eğitimi aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla mücehhez olmak zorundadır. İslam ve Türk tarihi incelenirse görülür ki, bugün kendimizi bin türlü kuralla bağlanmış zannettiğimiz şey yoktur. Türk sosyal yaşantısında kadınlar bilimsel yönden eğitim ve öğretim görmekte ve diğer konularda erkeklerden katiyen geri kalmamışlardır. Belki daha ileri gitmişlerdir.” (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s.86)
”ÇAĞDAŞ BİR TÜRKİYE”,”ATATÜRKÇÜLÜK LAİKLİK ELDEN GİDİYOR” diye bas bas bağiranlarin gerçek hedeflerinin ne olduğu Ulu Önder in İslam hakkindaki vecizelriyle açikça ortaya çikmiştir…Bu kepazeler Atatürk’ümüzün ismini lekeleyerek milletin inancina prangalar vurma çabasi içindeki gafillerdir…Herkesin başkalarinin haklarina tecavuz etmeden özgürce yaşayabileceği bir demokraside kimsenin bir başkasina ”-sen başörtüsü takamazsin,sen üniversiteye gidemezsin” şeklinde yaptirimlarda bulunmasi söz konusu olamaz,tabiki bunun tam tersi olarak kimseyede zorla başörtüsü taktirilamaz…Bu vatan üzerindeki herkes kendinden yaşadiği hayat biçimiyle ayrilan başkalarina ve onlarin yaşam biçimlerine(tasvip edersiniz ve yahut etmezsiniz) saygi gösterebilmelidir…
MUSTAFA KEMAL IN INKILAPLARINA GORE BILE ORTUNMEK SUC VE YASAK DEGIL!
A) Ülkemizde vatandaşların kılık ve kıyafetini kısıtlayan ve başörtüsünü yasaklayan yönetmelik ve genelgelerde bu yasakların , Atatürk ilke ve inkılapları gereği yürürlüğe konulduğundan bahsedilmektedir.
M. Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanı olduğu 1923 yılından vefat ettiği 10 Kasım 1938 tarihine kadar geçen 15 yıl içerisinde , (Atatürk ilke ve inkılapları yürürlüğe konduğu dönemde ) başörtüsünü açıkça yasaklayan hiçbir kanun , yönetmelik ve kararname yürürlüğe konmamıştır.
Bu dönemde kılık ve kıyafetle ilgili olarak 28.11.1925 tarihinde 657 sayılı Şapka Kanunu kabul edilmiş ise de , bu kanun sadece erkeklerin şapka giymeleri konusunda olup , kadınların kılık ve kıyafeti ve başörtüsü ile ilgili hiçbir hüküm yoktur.
Yine bu dönemde 3.12.1934 tarihinde kabul edilmiş olan 2596 sayılı kanunda , din adamlarının mabet ve ayinler haricinde , dini kıyafet giyemeyecekleri konusunda olup , kadın kıyafetleri ve başörtüsü ile ilgili bir maddesi yoktur.
Sadece 5 Eylül 1925 (1341) tarihinde 2413 sayılı bir kararname yayınlanmış olup , bu kararnamede (Bilumum devlet memurlarının kıyafetlerinin dünya üzerindeki medeni milletlerin müşterek ve umumi kıyafetlerinin aynı olacağı ) belirtilmiştir.
Bu kararnamede başörtüsünün yasak olduğuna ve kadınların mutlaka başlarını açık bulunduracaklarına dair hiçbir hüküm yoktur.
Batılı medeni ülkelerde kadınların moda dünyasında , başörtüsü yani eşarp önemli aksesuarlardandır.
Esasen M. Kemal Atatürk’ün hiçbir zaman kadınların örtünmelerine ve başörtüsüne karşı olmadığı , çeşitli konuşmalarından ve davranışlarından anlaşılmaktadır.
Mesela 1935 yılında bir kısım milletvekili , çarşaf ve peçenin yasaklanması için bir kanun teklifi vermişler iseler de , bunu haber alan Atatürk , İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’ya emir vererek bu kanun teklifini geri aldırmıştır.Bu şekilde çarşaf ve peçeyi yasaklayan bir kanun kabul edilmemiştir.
Ayrıca M. Kemal Atatürk’ün hayatı boyunca çeşitli yer ve zamanlardaki konuşmalarından , O’nun kadınların örtünmesine ve başörtüsüne hiçbir zaman karşı olmadığı anlaşılmaktadır.
Şöyle ki , Prof. Afet İnan’ın yayınladığı Atatürk ve Kadın Hakları isimli kitabın 104. sayfasında yazılı olduğuna göre , M. Kemal Atatürk , 1924 yılında Konya’da Kızılay Kadınlar Kolu toplantısında şöyle beyanda bulunmuştur :
“Eğer kadınlarımız şer’in tavsiye ettiği ve dinin emrettiği bir kıyafetle , faziletin icab ettiği tavr-ı hareketle içimizde bulunur , milletin bir san’at ve ictimaiyat hareketlerine iştirak ederse , bu hali emin olunuz ki , milletin en mutaassıbı dahi takdirden men’i nefis edemez”.
Yine M. Kemal Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri isimli kitaba (2. Cilt sayfa : 150) göre , Atatürk bir konuşmasında şöyle beyanda bulunmuştur :
“Dinimizin tavsiye ettiği tesettür (örtünme ) hem hayatımıza , hem de fazilete uygundur.”
M. Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım ve eşi Latife Hanım hiçbir zaman başörtülerini çıkarmamışlardır , bilhassa eşi Latife Hanım resmi ve özel bütün toplantı ve merasimlere başörtülü olarak katılmıştır.
Yukarıda açıkladığımız gibi , M. Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanı olduğu 29 Ekim 1923 gününden , vefat ettiği 10 Kasım 1938 tarihine kadar , kadınların örtünmesine karşı olmamıştır.Onun hayatta olduğu ve Cumhurbaşkanı olarak çalıştığı 15 yıl zarfında başörtüsünü yasaklayan hiçbir kanun ve yönetmelik yürürlüğe konmamış ve başörtüsü yasağı hiçbir yerde uygulanmamıştır.
Bu dönemde TBMM’ye halk arasından seçilen bir kısmı kadın milletvekilleri , başörtüleri ile genel kurula katılmış , yemin ederek yasama görevlerine başörtülü olarak devam etmişlerdir.Bu kadın milletvekillerinin resimleri , TBMM Arşivi’nde mevcuttur.
Bu durum karşısında başörtüsünün Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı olmadığı gerçeği ortaya çıkmaktadır.
Hakikaten ülkemizde ilk başörtüsü yasağı , cumhuriyetin ilanından 58 yıl ve M. Kemal Atatürk’ün vefatından 43 yıl sonra (22.7.1981) tarihinde bakanlar Kurulu kararı ile orta dereceli okullarda ve bir yıl sonra (16.7.1982) tarihinde kamu kurum ve kuruluşlarında ve kanunla değil , Bakanlar Kurulu’nun kabul ettiği yönetmeliklerle yürürlüğe konulmuştur.
Bu duruma göre M. Kemal Atatürk’ün sağlığında , onun ilke ve inkılapları yürürlüğe konduğu zaman başörtüsü yasağı bulunmadığına ve ilk yasak 1981 tarihinde yürürlüğe konduğuna göre , başörtüsü Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı değildir
Kimsenin kimseye saygısı kalmamış bu devirde yazık!
gelin üstüme üstüme gelin, tek sanın beni, öksüz yetim.
unutun rahmanı ve rahimi. bilmeyin onla benim aramdaki ahti.
gelin uzatın kara ellerinizi başörtüme,dil çıkarın gerçekliğime, biraz daha yaklaşın gözüme bakmak için, sınırlarım dahiline girin beni egale etmek için, beni kendiniz sanın siz körler.
karanlıkta gezip ezin çiçekleri, çiğneyin, sökün köklerini.
uğraş verin bitirmek için güzellikleri..
ama unutmayın, gelcek birgün bahar. çiçekler toprağa, işlemiştir tohumlarını..
bekleyin baharı bekleyin..
geçekler umut, umut gelecekler.
Bu sadece bir başörtüsü eylemi değildir.
Kendini çağdaş olarak nitelendiren insanların aslında nasıl da insanlıktan nasibini alamadığını gösteren bir harekettir.
Medeniyeti kendi sığ düşüncelerine hapsedenlerin çağdaşlığın temeli sayılan özgürlük ve adalet kavramlarından bîhaber olduğunu gösteren bir harekettir.
Başörtüsü mücadelemiz, ‘evrensel adalet ve özgürlük’ çerçevesinde, hakkımız bizim olana dek sürecek.!!
Allah’ın kusursuz nizamı er geç dünyaya hâkim olacak.
Vesselam..
Elbet bir gün öleceksin!
İmamın eline düşeceksin!
eski günlerden bir alıntı yapayım dedim.
M. Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanı olduğu 1923 yılından vefat ettiği 10 Kasım 1938 tarihine kadar geçen 15 yıl içerisinde , (Atatürk ilke ve inkılapları yürürlüğe konduğu dönemde ) başörtüsünü açıkça yasaklayan hiçbir kanun , yönetmelik ve kararname yürürlüğe konmamıştır.
ama biz ne kadar anlatsakta bazı kaz kafalılar anlamamakta ısrarcı!!
Geri Dönün..
Gerçekten Kaçmakla O sorun Çözülmez..
Üstüne gidin..
Mucadele Edin..
ßu ßir İmtihandır..
Kazananlar ve Kaybedenler Var..
Kazananlardan Olun Dedi Musa(a.s.)
türkiyenin batısından dogusuna kadar her santimetre karesini hesaplasanız Santimetrelrin kareleri kadar oluşacak düşüncelerin her bir harfinde maneviyat cıkacaktır.. ve içgüdüsel bir savunma..
İnsanın savunmasıda ilk başta Namusu gelir. Baş Örtüsü Namusumuzdur. !
Elh. Şanlı Dava ŞAnıyla yaşıyacak…
yasağın tek nedeni korkmaları
selamun aleykum. Cenab-i Hakkin rahmeti bereketi biz inananlar üzerine olsun.Envai rezillikleri had safhaya çıkmış islama ve ona ait güzelliklere dil uzatanlari Mevla ıslah eylesin.Biz inananlar zulum edemeyiz bize zulüm edene bile Peygamber edendimiz s.a.v de böyle buyurmuşlar zalimlere dua edin zira onlarda kendi nefislerinin mazlumuzudr buyurmuşlar. Cenab-ı Müjdele o sabirlilaraki onlar başlarına bir musibet geldiginde Biz Allah’a aidiz ve nihayet ona dönecegiz derler buyurmus bakara 156. Cenab-ı Hak basörtüsü mağduru kardeslerim ablalarim basta olmak üzere cümlemize sabırlar versin.Mümine eza ve sıkıntı veren herşey onun için bir musibettir! ve Cenab-i Hak bizim haşa kötülüğümüzü düşünce haşa zülm edecek olsa musibetlerin en büyüklerini rasullerine vermezdi. Sabr edelim inş. Allaha ismarladık s.a. aksekili
TEBRİK EDERİM ÇOK GÜZEL OLMUŞ.
Eyvallah….
BİR TAŞ ATMAK GEREK
Vesselam
tüm sığ düşüncelerin karşısında olan bu eylem şüphesizki basit bir eylem değildir…
insanlığın kan kaybeden gerileyiş hareketine bir “dur” deyiştir..
şimdi bismillah diyoruz..
tüm kendini kaybedişlere karşı..
insanlığı unutanlara inad..
insan olduğumuzu hatırlıyoruz..
biz burdayız..
HEY SEN!
HALA YAŞADIĞINI HİSSEDİYORMUSUN?
NE YAPIYORSUN PEKİ?
DÜŞÜNÜYOR MUSUN?..DÜŞÜNDÜĞÜNLE HAREKETE GEÇİYOR MUSUN?…
BU SANA Bİ FIRSAT..
HADİ..NE DURUYORSUN!..
ENAZINDAN BİKERE KENDİN OL!..
MERAK ETME ARKASI GELİR…
İNANDIĞIN GİBİ YAŞA…
İNANDIKLARINI YAŞATMAMASI İÇİN ONLAR..
SEN ADIM AT BU “DUR”DEYİŞE…
BEN VARIM…DE!
BU SEFER..SAHİP ÇIKALIM;)
Karınca misali, “Tarafımız belli olsun” kabilinden bir yazı..
“Bir yazı..”
EVRENSEL ADALET VE ÖZGÜRLÜK
Bu sloganı teklif ettiğimde Adalet ve özgürlük tanımının ne demek olduğunu kesinlikle anladığmıza inanarak dillendirdik..
Başörtüsü; Zulmün Haksızlığın görünen yüzü onu teşhir etmeye barizleştirmeye hakkından ödün vermeden direnen kardeşlerimiz layıktı ve bu işide layıkıyla yapıyorlar..
buna inanarak Dağın görünen kısmından nidalarımızı savurmaya başladık..Ama sanmayın ki Evrensel Adalet ve Özgürlük sadece başörtüsü sömürgesinin teşhir aracı ve sloganı..
Evrensel Adalet ve Özgürlük !
Çifte standardın etnik ayrımcı , kavimci ,ulusalcı ,mezhepçi zihniyetin..
Azınlıkların yanında eğitimdeki asimilasyonun farkında olanların safında Zulme rıza göstermeyenlerin penceresinden bakanların eylemidir..
Evernsel Adalet Ve Özgürlük!
Manayı Maddenin üstünde tutanların Sloganı ve eylemi olacaktır…
Selamunaleykum!
Bu da gecer ya hu!
Allah zalimlerin iyice azmalarina izin veriyor ki azaplari agir olsun!
Islama ve muslumana hakaret ederken benim de hakkima girenlerle ahirette hak-hesap alisverisi icin karsilasmayi ve onlar haklarina girdikleri insanlardan yalvarip yakararak-ayaklarina kapanarak helallik isterken onlari izlemeyi sabirla bekliyorum!
Tevbe etmeden olen hakkima girmis bir tek Allah-islam ve musluman dusmanina, hele hele de cagdas ve laik oldugunu soyleyen Ataturkcu yobazlara hakkimi helal etmiyorum!
Muslumanlara selam olsun!
EVRENSEL ADALET VE ÖZGÜRLÜK
Bu sloganı teklif ettiğimde Adalet ve özgürlük tanımının ne demek olduğunu kesinlikle anladığmıza inanarak dillendirdik..
Başörtüsü; Zulmün Haksızlığın görünen yüzü onu teşhir etmeye barizleştirmeye hakkından ödün vermeden direnen kardeşlerimiz layıktı ve bu işide layıkıyla yapıyorlar..
buna inanarak Dağın görünen kısmından nidalarımızı savurmaya başladık..Ama sanmayın ki Evrensel Adalet ve Özgürlük sadece başörtüsü sömürgesinin teşhir aracı ve sloganı..
Evrensel Adalet ve Özgürlük !
Çifte standardın etnik ayrımcı , kavimci ,ulusalcı ,mezhepçi zihniyetin..
Azınlıkların yanında eğitimdeki asimilasyonun farkında olanların safında Zulme rıza göstermeyenlerin penceresinden bakanların eylemidir..
Evernsel Adalet Ve Özgürlük!
Manayı Maddenin üstünde tutanların Sloganı ve eylemi olacaktır…
————
nice eylemler yapıldı..nice gözyaşları döküldü…
cemaatler,kişiler kurumlar…birbiri ardına eylemler yaptı..
kimse duymadı…!
neden mi?
bir duvarın tuğlaları gibi olamayaışımızdan…
mesajlarımda sürekli bundan söz ediyorum farkındayım ama amacım artık dağılmış birliğimizi toplamak…ve yapılan haksızlık karşısında hılful-füdul gibi durabilmek..
asrı saadeti yaşatmamız imkansız..hayalperest değiliz..ama haksızlığa karşı durabiliriz..
evet bunu yapabiliriz..
çünkü bununla yükümlüyüz…
lütfen gündemi takip edin..
bir avuç insanın nasıl İsrail gibi bir güce kafa tuttuğunu….!!!
ve kazanan olduğunu…
—
çok beğendiğim bir söz vardır…
SEN YANMAZSAN,
BEN YANMAZSAM, KİM ÇIKACAK AYDINLIĞA?!!!
—
BU BİR EYLEMDİR..
BİZLERE MANEVİ GÜÇ OLAN TÜM KARDEŞLERİMİZE TEŞEKKÜRLER…
—
GEVŞEMEYİN,ÜZÜLMEYİN,İNANIYORSANIZ MUHAKKAK SİZ ÜSTÜNSÜNÜZ!!
Amenna ve sadagna…..
—
ÖNCE İNANMAK ADINA BİSMİLLAH!!!
KIZIMIN İFFETİ BATMAKTA REZİLİN GÖZÜNE
ACIRIM TÜKRÜGE BİLLAHİ TÜKÜRSEM YÜZÜNE…
KIZIMIN İFFETİ BATMAKTA REZİLİN GÖZÜNE
ACIRIM TÜKRÜGE BİLLAHİ TÜKÜRSEM YÜZÜNE…
medenıyet dedıgın acmaksa bedenı
desene hayvanlar senden de medenı..
Onca savaş kazandık sanma silah gücüyle
O savaşları kazandık biz iman gücüyle
Başörtü düşmanlarına diyeceğim tek cümle
Ninenizde kapalı gidin onu açın önce
Bunu duymak ne acı nekadar kötü
Bu şerefsizlerin artık kurumalı kökü
kürdü,lazı,çerkezi,kıvırcığı,türkü
çıkın bağırın yasak olmamalı başörtü
Biri topsakallı dünyayı hiç görmez
Biri mini etek kimse bir şey demez
Bunu müslüman olan kabul edemez
Bacım başörtülü diye okula giremez
Bu gençlerim unuttu dini,imanı
Sorsam bilemez inan islamı
Haçlı sefer olmuş güler halimize
Söyleyin bu Türk e revamı
Biri askere silah çeker biryıl yatmaz
Biri başörtüsü dese damdan kurtulmaz
Anamızın bacımızın başını açtıranlar
Biz bişey diyemesekde ALLAHIM unutmaz !!!
baş örtümü Seviyorum..
Varlığım O’ndandır… Her şeyim O’nun içindir… Sabır O’nun için,O’na layık olmak için…
Kişisel hak ve özgürlükler adına başörtü yasağını protesto ediyorum.
Rabb’im emrettiği için örtüyorum ve bunu da çekinmeden utanmadan alnım ak söylüyorum!!
Selam olsun direnen kardeşlerime..
Zulme karşı yaşasın Evrensel Adalet ve Özgürlük..
Yaşasın kutlu direnişimiz..
Başörtümü seviyorum..
Sa arkadaşlar Başörtüsü kimi takar kimi takmaz kimseyi ilgilendirmez bunun art niyetini düşünenler karışık işlerin peşindedirler.Başörtüsü Allah Tarafından emredilmiştir.Allah’ın Emrine karşı geLmek şeytanlıktır…
Direnişimize katılanlardan Allah razı olsun..
Allah sabredenlerle beraberdir..
Takipçinizim
Dedik ya hep, hiçbir yere gitmiyoruz
burdayız
bizden korkuyorlar, ve biz bu korkuya layık olma istiyoruz
kimi diyor ya hani
biz korkulacak varlıklar değiliz diye
hayır efendim
biz korkulacak varlıklarız
büyük eylemler, küçük gruplar tarafından yapılır,
eylemimiz kutlu
davamız onurlu
kimse durduramaz bizi
geliyoruz
gündeme oturmaya geliyoruz
ordular!!
ilk hedefiniz ana haber bültenlerine çıkmak
ileri!!!!!!!!!!!!!!
ne dersiniz, yapabilirmiyiz
bu bir avuç çocuk gündeme oturabilir mi
seslerini duyurabilir mi
ne dersiniz
DAVET YENİDEN
HER DEM YENİDEN..
TOPRAK YENİDEN TOHUM İSTER
DÜNYA YENİDEN İNSAN İSTER
SEVDAM YENİDEN
YOLLAR YENİDEN
DAVET YENİDEN…
Her Dem Yeniden….!!!!!!!. 😉
Evt her dem yeniden..Evrensel Adalet ve Özgürlük sadece bunu istiyoruz.
Allah haklının yanındadır ve yardımcımızdır bizler başörtümüzle mutluyuz ama başkaları deil sanki biz onlara karışıyoruz nyse yasasın kutlu direniş
allah yar ve yardmcınız olsun kardşler
ALLAHA ve onun emrine savaş açanlar bilsinlerki kaybedecek olanalar olacaktır.
sen inancına sahip çık
sen baş örtüne sahip çık sen mücadelene sahip çık
sen zulme boyun eğme
sen küre rıza gösterme
sen işbirlikci asla olma
ve sen ALLAHa dön deki RABBİM sana sığındım
ve senden yardım dilerim
sen benim vekilimsin
sen benim mabudumsun
baş örtümden dolayı bana zulmeden
zalimlere müşriklere vede
dost görünen fasıklara
dyorum ki
kaybeden siz oalacaksınız
gecenin en karanlık anı
nura(aydınlığa) en yakın andır
zalimler için yaşasın cehennem
burda çok güzel yazılar okudum çok duygulandım Allah razı olsun kardeşlerim sizlerle olmak çok güzel
ben almanyadan yazıyorum almanyada diyolar ki türkiye özgür bu nasıl özgürlüktür ki özgürlük basörtüsüne takıldı…cok uzaklarda olsamda haklı mucadelenızde yanınızdayım
şuan özgürlüğümüz kısıtlanıyor olabilir ama biz özgürlüğümüzü geri almasınıda biliriz bu günler geçici üzülmeyin arkadaşlar biz böyle birbirimize kenetlendiğimiz sürece kimse bizi yıkamaz
yılmicaz 😉
arkadaşlar bu yaratıklar havlamaya devam ediyor ama boşverin arkadaşlar HAVLAYAN KÖPEK ISIRMAZ 🙂
arkadaşlar lütfen ama lütfen tıklamayın şu adamların sitesini
ya lütfen
havlamalı duymayalım
burdan paylaşalım düşüncelerimiz
bakın bir ikinciliğe çıkıyoruz bir denbire düşüyoruz ilk ondan
lütfen ama lütfen
bizi görmeleri için ilk onda kalmamız lazım
lütfen kardeşler
tıklamayın
görmezden, duymazdan gelin….
HAKLISIN KARDEŞİM 😉
Arkadaslar onlar konussunlar basortulu hanımlarımız Allah’ın emrını cıgnemeden o kadar guzel yerlere gelıyorlarkı o kadar guzel mevkıdeler kı onlar ıstedıklerı kadar konusunlar hazımsızlık hat saffada.Hazmedemedıklerı icin boyuna saldırıyorlar sadece bıseyi unutuyolrar onlar saldırdıkca bız daha cok kuvetlenıp kenetleniyoruz.Söyledıklerı bu cagda ve zamanda artık ayıp karsılanıyor.Ben sadece acıyorum onlara ve Rabbım’den hıdayet dılıyorum onlar ıcın.Allah onları topluca ıslah etsın..
Garbın afakını sarmıssa çelik zırhlı duvar
benim iman dolu gögsüm gibi serhattım var
ulusum korkma nasıl böle bir imanı boğar medeniyet dediğin tek dişi kalmıs canar…
sizce bu yaptıkları nereye kadar devam edecek?..
insan nereye kadar saçmalayabilirki?..
veya insan olduğunu insani erdemler kuşanmadan nasıl anlayabilirki?..
boşa kürek çekiyorlar..
zihniyet çürük..
temel uydurma..boş..
bizse;inandığımız,varolanlar adına burda varız..
biz burdayız..ve sizin için hidayet diliyoruz..
keşke 1 dakika düşünebilme melekenizi kullanabilseniz…
göreceksinizki değişecek herşey…
biz burdayız..varız..inandıklarımız adına..
BURDAYIZ..VARDIK..VAROLUCAZ..
kerdeşlerim
şevkimizi geri alıyoruz
burdayız gitmiyoruz diyoruz
hepinize şahsım adına çok teşekkür ederim
içimde uyuyan bir şeyler uyanıyor
elime protesto pankartlarımı alıp
kendimi sokaklara atasım geliyor
ama hayır
şimdi bunun yolu bu değil
şimdi bunun yolu bu, yani internet
ve bu site
kuran kardeşlerimizden Rabbim bin kere razı olsun
sitenin yavaşlamasından da farketmelisiniz ki
sitemiz(müsaadenizle sitemiz diyorum) oldukça ziyaret ediliyor
ama hala ikinci sırada
lütfen
gördüğümüze söyleyelim
görmediğimize haber gönderelim
sitemizi bırakmayalım
güncelleyelim
bu bayrak yerde kalmasın
bu aşkımız sönmesin
öncesinde de söylemiştim
çok kişi gerekmiyor bize
kaliteli az kişi de işimizi görür
herkese şimdiden teşekkürler
bazen yasakla yaşamaya alışmış gibi görünüyoruz. o kadar uzun süre iç içe olduk ki yasakla. bazen bütün duygularım sönüyor sanki bir şey hissetmiyorum. ama küçük bir kıvılcım yetiyor yeniden alevlenmeme. ve anlıyorum ki alışmadım ben. alışmayacağım. her seferinde direneceğim Allah’ın izniyle. her yenilgide daha da büyüyecek zaferim. ve ben başörtümle varım…
başörtüsü bu ülkemizdee çok ciddii bi problemm bnm enn çok kızdıım ve bi türlü anlam veremedim bi problem bn açık oldum halde böle bii sorunaaa anlam veremiorumki kapalı olanlar napsınn bn sonunaa kadarr başörtülü arkadaşlarımın kardeşlerimin yanındayım…
bn başörtüsü ile ilgili olan buu savaştaa sonunaa kadar kardeşlerimin yanındaYIM V DE HEP YANINDA OLUCAMMM umarın bu savaşıı kazanırzzzz bn inanıyorum kardeşlerim sizde inanın..
Kurtuluşsavaşı zamanında orduya mühimmat tedarik edip, nakledenler bugünleri görse,ne hissederlerse , bende şuan onu hissediyorum!!!!!
Türkiyenin yüzde doksandokuzu müslümandır ve baş örtüsü takan kimseler o baş örtüsünü dini vazifelerini yerine getirmek için taakıyor bir başka dine mensup insanlar kendi dinlerindeki kuralları tartışmıyor ama biz baş örtüsünü tartışıyoruz bu yarın başka değişik şeylere dönecek bu islam dinini yıprakmaktır başörtüsü sorun değildir bırakın herkes istediği gibi giyinsin artık islam dini ile kimse uğraşmasın zaten güçleride yetmez
BAŞÖRTULÜLERE
Atilerin irfanlı asil önderısın
sen islam için son (rönesans)olmalı hamlen
zulmele gecen gunlere son vermelı artık
yol vermeyen engellerı volkan gıbı yak yık
RABBIN tutacaktır bu mucadelede elınden
karsındakı PUTLAR cökecek ta temelınden
O butun haklara sahıp yasıyorken
dındarlara heryerde tahakküm ne içindır
hürriyetı tahdıt edılen sadece DINDIR.
dınsız yasamaksa bır ucurumdur….
Eceli gelen köpek misali onların bu azgınlaşan tavır ve tutumları boşa çıkacak.
Zira takdir Allah’ın.
Nur Allah’ın.
Herşeyin tek ve kusursuz yaradanı Allah, onların oyunlarını başlarına bela edecek.
Gaflette son hadde gelenler biraz kalplerinize dönüp sorular sorun.
Nerden geldim? Nereye gidiyorum?
Bu gidişler nereye..!
Daglardayız biz ovalarda
Makine basında sıralarda
Sürdürüyoruz kavgamızı
Zalimler boğulaya
Alev alan ateş söner mi?hiç
ÖZGÜRLÜK türkleri diner mi?hiç
Göğe savrulan YUMRUKLAR zalim gitmedikçe iner mi?hiç
Haydın cocuklar geencler kadınlar
Yükseltelim feryadımızı
ALLAH SÖZÜNÜ HAKIM KILMAK İÇİN
TAGUTLARI Yıkalım…selametle
bazı kendini bilmez insanların boş uğraşlarını kafalarına gecirecek bi blog açmanız cok iyi oldu kardeşlerim rabbim hemizden razı olsun..
Başörtüsü Zulmü Klipleri 1: Başörtüsü Zulmü(IGMG)
İslam Toplumu Milli Görüş-IGMG’nin hazırladığı Başörtüsü klibi.
Başörtüsü Zulmü Klipleri 2: Biraz Tuhaf Olacaksın(Mazlumder)
Başörtüsü Zulmü Klipleri 3: Karanfile Ağıt(Eskişehir AGD)
TV5’te Cansuyu Programını sunan Bilal Yıldırım’ın,Anadolu Gençlik Derneği Eskişehir şubesinin Aralık 2005’te açtığı Karanfile Ağıt fotoğraf sergisi için hazırlamış olduğu başörtüsü klibi.
selam ve dua ile
ah canım kardeşim sen islamiyeti ne kadar araştırdın söylermisin bana?sen kimsin ve nasıl bir mercisinki kişilerin müslümanlıkları hakkında hüküm verebilmektesin.sen başörtüsü gibi birşeyi kutsal görüyorsan bunu nasıl siyasi ve irticai bir faaliyete ortak edersin.yapmayın gözünüzü seveyim!!!eyy kafasını ağlarla ördürmüş insanlar kendimi metrelerce kumaşa sarıp nasıl insan olabilirim he ben!!örtmuyorum,örtmuycem,muslumanım,dinimi seviyorum,sizin kadar bende Allah’ı biliyorum.size bu yasaklar iyi geliyor,karışıklık cıkaracaksınız çunku…yazık yaaa……….
hazırlanın!hiç bir yere gitmiyoruz !!
gazamız şimdiden mübarek ola yoldaşlar 🙂
toparlanın ! hiç bir yere gitmiyoruz !!
hani ebu cehil uhud savaşında demişti ya Efendimiz(s.a.v)e işte şimdi ikimiz de eşitiz diye ve Efendimiz (s.a.v.) ona demişti ” sizin ölüleriniz cehenneme gitti bizimkiler cennete nasıl weşit olabilirizki!” biz onlardan her zaman bir adım öndeyiz kardeşlerim
yarın elbet bizimdir
gün batmış ebet bizimdir !!
ayrıca it ürür kervan yürürmüşşş ulusunlar bakalım nereye kadar..çok yakındır zaferimiz ben bunu hissediyorum. gazamız mubarek ola..!!!
Allah razı olsun destek olanlardan 🙂
Aminnnnnnn!!!!!!
Dostlarım, bu hayat devam ettiği müddetçe,bizler varolduğumuz müddetçe, bizler-çocuklarımız-torunlarımız hepimiz bu yolda uğurda olacağız..
ve ki bizim duruşumuz geleceğimize aydınlık yarınlar bırakmak..
takip ettiğim haberlerde, Türkiye’de kişi başına düşen alkol miktarı 20 litre…içmeyenlerde dahil bu rakama..
ben çocuğuma,torunuma ”ÇİRKEF” yarınlar bırakmak istemiyorum!!!
bunun için varız!!!…..
HER DEM YENİDEN…
EVRENSEL ADALET VE ÖZGÜRLÜK!!!
Tüm yazılan yorumlar birbirinden değerli…
destek veren tüm kardeşlerimden Rabbimiz razı olsun..eylemimize reel de de ortal olmak isteyenler bizimle irtibata geçsin inşAllah…
saman alevi gibi parlayıp sönmemek dileğiyle..
çünkü bu dava bizim,ve eğer bu davaya sahip çıkmazsak evlatlarımız berbat bir geleceğe mecbur kalacaklar…!!!
—
selam ve duayla..
Kişi başına düşen Alkol miktarı 50 litrede olsa bazı insanlar için önemli değil.insanın hir iradesi karışamazsın derler.Ama kişi baiına yılda 1 kez Kuranı Kerim Hatim edilse irtica patladı derler.
Ayrıca neyseki almanyada yıllık kişi başına düşen bira 100 litre civarıydı.Daha onları yakalamamıza çook var çoook.Çok çalışmalıyız onlaru yakalamak için.
Unutmadan şunuda burda belirtmek istiyorum.Lütfen hakkımızı / hakkınızı savunurken hangi kesimden insanın yaptığı önemli değil söylemlerimize “FAŞİZAN” mana katmayalım.Kimseyi asmak,kesmek,hayat biçimini değiştirmek için hakkımızı istemiyoruz.Sadece diğer insanlar nasıl kendi davranış ve tutumlarında özgürse dini hassasiyeti kuvvetli olan insanlarda olmalıdırlar.Bu ülkede ateistinde ateist gibi yaşama hürriyeti,kemalistinde kemalist gibi yaşama hürriyeti,liberalin liberalce yaşama hürriyeti,muhafazakarında muhafazakarca yaşama hürriyeti olmalı.Kimsenin bir başka kesmin inanış,davranış,tutumları,giyimleri,fikirleri üstüne söz söyleme hakkı olamaz.Herkes bu ülkede milli bütünlük çerçevesinde istediğini yapmakda,düşünmekde,giymekde özgür olana kadar.Demokrasi fikrini “Özgürlük,insan haklarını” savunmalıyız.
ah canım kardeşim sen islamiyeti ne kadar araştırdın söylermisin bana?sen kimsin ve nasıl bir mercisinki kişilerin müslümanlıkları hakkında hüküm verebilmektesin.sen başörtüsü gibi birşeyi kutsal görüyorsan bunu nasıl siyasi ve irticai bir faaliyete ortak edersin.yapmayın gözünüzü seveyim!!!eyy kafasını ağlarla ördürmüş insanlar kendimi metrelerce kumaşa sarıp nasıl insan olabilirim he ben!!örtmuyorum,örtmuycem,muslumanım,dinimi seviyorum,sizin kadar bende Allah’ı biliyorum.size bu yasaklar iyi geliyor,karışıklık cıkaracaksınız çunku…yazık yaaa……….
——————————————
maya’ya cevaben ; İslam’da ve Allah aktında nadide bir eser olan, güzelliği-cazibesi-süsü olan varlıklardır hanımlar..değerlidirler tıpkı mücevherat gibi…
ve Allah Kuran’da örtünme emrini beyan etmiştir…çünkü insanın güzelliğinin en güzel şekilde korunmasını ister Allah…nitekim İslam en yaşanılacak kılıfı biçer bize..
örtünüp örtünmemniz sizin tercihiniz…İslam kadar özgür bir din bulunmaz ne de olsa…size kalmış.sizin vereceğiniz hesaba…
örtünmek bir emir…kişi müslüman olmasa bile örtünme fiiliyatını anlayamayacak kadar kör olmamalı…hanımların kendilerini sakınma isteğini anlayabilmeli…
Allah’a inandım demekle Allah’A inanmak bir değildir…içimizde -miş-gibi yapanlar çoktur…ama biz öyle değiliz…inanmanın bir bedeli vardır..tıpkı sevmenin,güvenmenin,saygının bir bedeli olduğu gibi..
—
selam ve hidayetle…. 🙂
Arkadaşım başörtü yada türban örtmesende müslüman olursun.Müslüman olmanın şartları ebllidir.Ancak ben ne kadar müslümanıp deyip “namaz görevimi” yerine getirmeyen bir günahkarsam sende başka bir emri yerine getirmeyen bir günahgarsın.Önemli olan dinini “tam” yaşamak isteyen isanları engellememek.Burda yaklaşık 210 mesaj oldu
hiç kimseye bir hakaret küfür olduğunu görmedim.Bence eleştiriler böyle yapıcı ve saygılı olmalı.Küfürle,edepsiz sıfatlarla bir yere varılmaz.
Ah şu bazıları bilmediğii bilmeden yorum yapıyor ya!!
Başörtüsü Allah’in emridir! Eğer gidip bir Kur’a meali okuyarak veya bir şekilde araştırarak buraya yorum yazsaydınız zaten böyle saçma sapan bir yazı yazamazdınız!!
Araştırmadan, öğrenmeden konuşmayın lütfen!!
Böyle cahiller yüzünden bazen şu kafamı duvarlara vurasım geliyor….
Evet başörtü takmak imanın şartı değil belki..
Ama farzdır! Ve başörtüsü takmadan başı açık gezen bir bayan heran Allah’a isyandadır! Yaptığının günah olduğunu kabul ediyorsa amenna.. Ama bir de başörtüsü takmak farz değildir diye küçümseyenler Allah’ın emrinin varlığını inkar edenler.. işte onlar imanlarından şüphe etsinler!!
Başörtüsü takmayabilirsin.. o halde günahkarsın demektir!
Kimse kimseye zorla birşey de yaptıramaz.
Benim en yakın akrabalarım kuzenlerim başı açık. Ben bu yüzden onları kınamıyorum. Birşeyde demiyorum. Çünkü onlar eğrisini doğrusu biliyor.
Sadece yok üniydi yok şuydu diye mazeretlerle kendilerini kandırıyorlar. Kendi bilecekleri iş.
Başörtüsü takmıyor ama 5 vakit namazını kılıyor böyleleri de var! Ama onlar biliyorlar ki başörtüsü Allah’ın emri ben takamıyorum, günahkarım..
evet arkadaşlar yapamıyorum demekle yapmıyorum demeyi ayırd edebilmeliyiz
sizlerle birarada olmak çok güzel arkadaşlar Allah sizlerden razı olsun
destekçinizimmmm
BAŞ ÖRTÜSÜ YASAĞINI PROTOSTO EDİYORU
KARDEŞLERİN DİRENİŞLERİNİ CANI GÖNÜLDEN DESTEKLİYORUM
VE DİYORUM Kİ HİÇ AKLEDENLE EDEMEYEN BİR OLURMU
ZULUM ALLAHIN GADABINI ARTIRIR
HALA DÜŞÜNMİYECEKMİSİNİZ.
BIR CHP LI MILLETVEKILININ TURBAN YORUMU
CHP Istanbul Milletvekili Zeynep Damla Gürel, egitimin önünde hiçbir engelin kabul edilemez oldugunu belirterek, basörtüsünün serbest birakilmasini istedi. Vakit’e konusan Zeynep Damla Gürel; egitimde firsat esitligi, basörtüsü yasagi, CHP’nin soruna bakisi gibi konularda çarpici açiklamalarda bulundu. Türkiye’de belirgin bir cinsiyet ayrimciligi yasandigini, bunun en fazla görüldügü alanlardan birisinin de egitim oldugunu anlatan Gürel, “Dünya Ekonomik Forumu’nun geçtigimiz hafta yaptigi açiklamada, kadin haklari siralamasinda Türkiye 58 ülke içerisinde 57’nci oldu. Bu nedenle kadin erkek esitsizligi konusunda asacak çok engelimiz var. Bana göre; ekonomiden egitime, sosyal hayatta yer almadan kültürel faaliyetlere kadar öncelikle temsildeki cinsiyet esitsizligini ortadan kaldirmak gerekiyor” diye konustu. CHP Istanbul Milletvekili Gürel, egitimde firsat esitliginden söz ederken basörtüsünün gündeme geldigini belirterek, söyle konustu:
BASÖRTÜSÜNÜ SEÇTIYSE,
TERCIHINE SAYGI GÖSTERMELIYIZ
“Basörtüsü toplumsal bir sorun. Türkiye bu sorunu mutlaka çözmek, üstesinden gelmek zorunda. Fakat söyle düsünüyorum: Konuyu, salt basörtüsü olarak ele almayalim. Bugün gelinen noktada bir kamplasma olusmus durumda. Inanç özgürlügünün Allah’la insan arasinda olan ve insanin inançlariyla dogru orantili olan bir konu. Türkiye; siyahla beyazin sevildigi, gri tonlardan ise kaçinilan, uzlasma kültürüne soguk bir ülke. Onun için konuyu genel özgürlükler kapsaminda ele almali, böyle degerlendirmeliyiz. Eger inanç özgürlügünden yanaysak, din egitimi vermek istiyorsak, bunu esit önemde, esit firsatlarda saglamaliyiz. Matematigini, fizigini, cografyasini ne kadar ögreniyorsa, dinini de o kadar ögrenmelidir. Belli bir yasta da genç kizlarimiz kendi tercihlerini kullanarak basörtüsü takmayi seçiyorlarsa, bunu seçmede de özgür olmalilar. Ama egitimi kesinlikle esit sartlar altinda verebilmeliyiz. Firsat esitligi olusturulmali, belli egitimleri alip, belli yaslara gelince de insanlarin kendi tercihlerini yapmalari engellenmemeli. Biz su an sorunun sonucunu çözmeye çalisiyoruz. Bu kizlar büyümüsler, üniversiteye gelmisler ve belli sikintilar yasiyorlar. Halbuki çocuklarimizi esit sartlarda egitmek zorundayiz. Ülke olarak buna mecburuz. Ama bu arada yas derken, bir yas telaffuz edip ben de yeni bir tartisma baslatmak istemem. Bu ele alinir, tartisilir, uzlasilir, o ayri.”
HAYDI OKULA KAMPANYALARI
CIDDI OLMALI
Türkiye’nin pek çok egitim kampanyasini yürütmeye çalistigini belirten Gürel, “Haydi Kizlar Okula kampanyalari var, Sayin Cumhurbaskanimizin esinin yürüttügü kampanyalar var. Fakat bunlar yönetilirken herkese her türlü egitim imkânini saglayalim. Özgürlükleri, haklari konusurken her taraftakileri konusmamiz lazim. Her insanin egitim almaya özgürlügü de var, hakki da var. Yönetenler olarak bizler de bu hakki vermekle yükümlüyüz. Çünkü kadinin egitimi demek; çocuklarin, dolayisiyla tüm toplumun egitilmesi demek” dedi.
Zeynep Damla Gürel, Türkiye’de her ailenin çocugunun egitimi için fedakârlik etmeye hazir oldugunu da belirterek, “Biz ciddi, saglikli, hakikaten samimi egitim seferberlikleri baslatalim. Bu kadar genç nüfusu olan bir ülkenin dünya standartlariyla mücadele edecek neslini yetistirmek için ciddi bir egitim seferberligi baslatalim. Egitimde, özellikle kiz çocuklarinda sürekliligi saglayamiyoruz. Bunlari saglayalim. Eger özgürlük ortami içinde firsat esitliklerini saglarsak, zaman içinde örtü sorunu da çözülecektir. Bunu yapmazsak yillar geçer, mesele uzar, hepimiz yipraniriz” dedi.
CHP’DE DE BASÖRTÜLÜLER VAR
CHP Istanbul Milletvekili Zeynep Damla Gürel, kendi yasantisi içinde çok özel, samimi oldugu bir arkadasi olmadigini anlatarak, “Ama tabii siyasetin içinde oldugum için pek çok türbanli ile birlikte oluyorum, konusuyorum. Bizim partimiz içinde de pek çok basörtülü var, bazen grup toplantimiza da geliyorlar, partimizin üyesi olanlar var. Kendileriyle karsilikli saygi içerisinde iliskilerimiz sürüyor” diye konustu. Bu görüslerini parti içerisinde tartistiklarini belirten Gürel, sözlerini söyle sürdürdü:
“Bence sosyal demokrasinin temel ilkelerinden birisi özgürlük, digeri esitlik, bir digeri de demokrasi. Zaman zaman elestirildigim de oluyor. Belki yasimin biraz daha genç olmasi nedeniyle de, ruhumda özgürlügü benimsemis olmam nedeniyle kendi eylem ve söylemlerime dogal olarak bunu yansitiyorum. Suna inaniyorum: Sosyal demokrasi çok genis bir yelpaze, biraz farkli kanatlar içerisinde olunabilir. Farkliliklar, partiye zenginlik katan unsurlar olmali. Farkliliklari yok etme felsefesinden uzaklasip, onlarin zenginlik kattigi felsefesine geçmek lazim. Ancak böylece güçlenebilir, partimizi de iktidara tasiyabiliriz. O yüzden bunun mücadelesini veriyoruz” dedi
ubeyd böyle önemmli yazılar ekleyince linkinide yazarsan sevinirim forumlarda felan yazı yazarken kaynak göstermek gerekiyor.Saygılar kolay gelsin ve hala 200 mesaj oldu.İnandığınız doğrulara 200 mesajlamı sahip çıkıcaz?Yokmu “Benim fikrim geldi” diyicek ?
arkadaşlar
hala hassasiyet gösterilmiyor
şu an bir savaşın içindeymişiz gibi düşünün lütfen
okumayın
yorum yapmayın
takip etmeyin şu rezillerin sitesini
bir kişi de geliyor mu
onlardan bize
lütfen ya
onlar kadar bilinçli olamayacak mıyız
şu merak denen illeti yenin
hiç tıklamadım
ve tıklamayı da düşünmüyorum
hadi bi hata yaptınız diyelim
tıkladınız
bari bundan sonra arttırmayın
lütfen
kardeşlerim…
sahiplenmek büyük bir davadır..nerde destekleyenlerimiz..nerde bu davaya gönül veren dostlarımız…
selam ve duayla…
O ONDERMIS OLDUGUM YAZININ LINKI BUDUR KARDES:http://www.kurannesli.info/bilgibankasi/yazi.asp?id=928
saol çok teşekkürler
eywallah dostum
BU basörtü problemi ortadan kalksin, tüm bacilarimiz huzura varsin.karsi olanlarin eli ayagi kirilsin.INSALLAH ZAFER BIZIM OLACAK
Her toprağa düşmem de
Yeniden can bulurunm bu bedende
Hizmet ne ?
Sabır ne ?
Bilmezlere
Anlatacağım son nefesimde bile…
Haya edenin şereflendiği başörtüsü Zulme sessiz kalmayanların onurudur…
Başörtüsü
Ne demekmiş
“Yasak!”
İşiniz mi kalmadı
Yapacak?
Ne diye karışırsınız
Saçımıza-başımıza,
Bizi oyuncağınız mı sandınız
Bakıp yaşımıza?
Sebebini anlatamayacağınız
Çocukça bir devrin hevesinden
Karşınızdaki en güzel portreleri
Mahrum ettiniz çerçevesinden!
Kim demiş, ki:
“Başörtüsüydü o!”
Başımızın -renk renk-
Süsüydü o!
Altında saçlarımız,
Arkadan, ne hoş sarkardı;
Kimimizde -örgü örgü- sarmaşıklaşır…
Kimimizde, su olup akardı!
Şu, bu nâmına “Yasak!” demiş
Bulundunuz, tezelden;
Ne olurdu, anlasaydınız biraz da,
Güzellikten, güzelden!
Siz, bizden değilsiniz,
Tanımıyoruz hiç birinizi,
Çekin başımızdan
Ellerinizi!
Bir gericilik tutturmuşsunuz;
Gericilik değil, Türk’ün köy modasıdır bu…
Üstelik, ninemizin başımızda
Taşıdığımız hatırasıdır bu!
Dediniz: “Çıkacak başınızdan
Başörtünüz!”
Alın -öyleyse- onunla
Yüzünüzü örtünüz!
Arif Nihat Asya
emeği geçen herkesten Rabbim razı olsun…
Allah tüm müslüman kardeşlerimin yar ve yardımcısı olsun…
Rabbime hamd olsun yalnız değiliz…
başlatmış olduğunuz dava bizimdir sahip çıkanlardan Rabbim razı olsun…hayırlı olsun inşaAllah…
SELAMUN ALEYKUM
CAN YOLDAŞLARIM
RABBİM YOLUMUZU AÇIK GÖNLÜMÜZÜ AYDIN ETSIN.
DUAM KIYAMETTE VE CENNETTE SİZİN KADAR GÜZEL YUREKLI KOMSULARIMIZ OLSUN…
GÖNÜLDEN İNTİFADA SAYGILAR
DUA İLE….
S.A.
DÜNYA SÜRGÜN YERİ BENDE SÜRGÜNDEYİM..[YA SİZ?]
DUA İLE
BASORTUSU TAKMAK YASAK DEGILDIR !!!
SADECE RESMI KURUM VE YERLERDE YASAKTIR…
EGER ORALARDADA TAKICAM DERSENIZ BENDEN LAİKLİK TAVRI gÖRECEKSİNİZ…
LAİKLİĞİ KORUMAK BENİM GÖREVİM…
ANLAYAN ANLADI…
başörtüsü birilerinin demesiyle takılıp birinin demesiyle kaldırıp atılacak birşey değildir bilmiyorsan öğren farzdır eğer ben orda takıcam burda takmicam deniyorsa ozaman (haşa)rabbim ben seni burda dinlicem ama orda dinlemicem demiş olursunki KİMSENİN HADDİ DEĞİL laiklikle ilgili değildir bu konu sürekli ortaya atıp durmayın çıkacak yol bulamadınız ortaya laiklik Atatürk deyip sıyrılmaya çalışıyosunuz ssana derimki DOĞRU DUR ADAM DESİNLER
Burayı küfür edilen bir platformu sandım arkadaşım?Düşünceni söyle ve çek git yada gitme kal yazılanları takip et.Ama küfür ve edep sınırlarını bizim bulunduğumuz yerlerde aşma.Fikrinin,zikrinin değer görmesini istiyorsan “adam” gibi davran.
Not=Bu arkadaşın küfürlü yazısının kaldırılmasını talep ediyorum
ben heryerde takıcam varmı itirazı olan 😀
kullandığınız kelimeler kişiliğinizi yansıtmakta olup size iade edilmiştir…
mesajınızı silmiyorum ama gereken yeri düzeltiyorum…
karaktersizliği sergilemenin lüzumu yok değil mi?…
s.a
bu başörtüsü olayı aynı sigara yasaktır telefonla konuşmak yasaktır gb bi hale gelmiş bence bu insanların özgür iradesi bi insana sen neden ceket giydin gb bişy oluyo herkes istedigini giyebildi gibi başörtüsünüde takmalı bence niye bukadar karışılıp yasaklanır anlamam ya nedir bu yani?
Rabbim yardım etsin dualarımız sızınle
Allah bizimle beraber 😉 herkes birgün doğruyu anlicak umuyoruzki geç olmasın
Bir kız öğrenciyi, başını örttüğü için tahsil hakkından mahrum etmek İstiklal Savaşı başlarında ve Maraş’ta, düşmanlar tarafından başörtüsü çekilip düşürüldüğü için başlayan milli şahlanışın ruhuna tükürmektir. Necip Fazıl Kısakürek
MÜSLÜMANLIĞIN MERKEZİ SAYILABİLECEK BİR ÜLKEDE YAŞAYAMADIĞIMIZ DİNİMİZ İÇİN NASIL HESAP VERECEKLER ALLAH’A BİLMİYORUM DİLERİM GEÇ OLMADAN BU ADALETSİLIĞE BİR SON VERİLİR.
DUA İLE
Biz geldik bilen bilsin
Gönül girilsin
İnsanlar devşirilsin
sonsuzluk destesinde..
Ağlayın su yükselsin
belki kurtulur gemi
Anne seccaden gelsin
Bize dua et emi…
Tek amacım
Okumaktı, koca yunus gibi, ben de kavga için gelmemiştim. kültürsüzdüm; ne cam kırmayı
Biliyordum,ne de taşlamayı polisleri.
Vatanın selameti(!) için yasaklanan okulumda
Fazileti
Öğrenmiş, hoşgörmüştüm.. henüz yaşım 18 çocukluktan yeni çıktım daha. hani şu
Yaşıtlarım banka
Reklamlarında zıplarken hala , oyuncaklarımdaki polis
Minyatürü
Canlanıp, dikildi karşıma.. bunlar gerçekti; vurduğunda acıtacak kadar gerçek
Elindeki
Kanunla.. suç onların değildi; onlar emir kuluydu çünkü. kimi amcam
Kimi
Babam, kimi ablam, asıl işleri hırsızı, katili yakalamk, durdurmak terörü
’emir büyüük
Yerden”diyor her üst makam. eyy büyük yer neredesin?? seni
Bilmiyorum ama senden
Büyük bi yerim var ki, nereye kaçsan yine onun
Gözetimindesin. o kadar küçük bi zekan
Var ki, iki günlük dünya hayatına
Değiştin ebedi cenneti.. bu zulüm bir gün bitecek
Yıldıramazsınız imanlı
Sineleri.. hak vaadini yerine getirecek inananların büyük olacak ecri!
Dünya; kötülük yapanlar yüzünden değil,
Seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.
Albert Einstein
akhenaton çok güzel bir söz…Bu yolda seyirci kalmamalıyız..Oturduğumuz yerden ahlanım vahlanmamalıyız..
Bu yol bizim yolumuz..Allah yardımcımız olsun.
Dünya; kötülük yapanlar yüzünden değil,
Seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.
Albert Einstein
harika bir düşünce… 🙂
Allah başörtüsü için yaptığımız bütün destekleri kolaylaştırsın ve her daim yar ve yardımcımız olsun…slm ve dua ile..
Bayan kardeşlerimizin okul için baş örtülerini açtığını öğrendikçe çok üzülüyorum. İmtihanları kolay değil. Ama keşke açmasalar. Ne pahasına olursa olsun keşke açmasalar. Öleceğimizi bilsek yine de davamıza sahip çıkalım. Nasıl olsa ölmeyecek miyiz? En azından güzel bir dava uğruna ölmüş oluruz. Rabbim hepimizi bu davada muvaffak etsin. Tüm kardeşlerimi Allah için seviyorum.
s.a.
arkadaşlar merhaba davamızı yurekten desteklıyorum.
Zaffer elbet bizim elbet bizimdir
gün doğmuş gün batmış ebet bizimdir….
sadece sabır ve dayanışma ile inşAllah
tekrar selamun aleykum
s.a. destekleri için herkese teşekkur Rabbim yardımcımız olacak inşAllah….
s.a.dua ile…
Arkadaşlar buraya yazı yazmayı asla ve asla bırakmayın.Sadece bizim değerlerimiz “faşizan” bir grubun saldırısı sonucumu gündeme gelmeliydi?Bu bir vesile oldu diyelim.Ve bu ülkedeki inanan,inanmayan herkesin inanç,fikir,giyim-kuşam aklımıza gelebilecek bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne gölge düşürmeyen ayrımcılık yapmayan her türlü “davranışı” için “ÖZGÜRLÜK” istemeyi bırakmayalım.Özgürlük sadece bizler için değil içinde “FAŞİZAN” duygular beslemeyen,karşısındaki yok etme amacı gütmeyen,kendi fikirlerini başkalarına baskı sonucu kabul ettirmeye çalışmayan tüm insanlar için “ÖZGÜRLÜĞ’ü” savunalım.
NE DENEBİLİR Kİ.ALLAH HİD. VERSİNDEN BAŞKA…BAŞARTÜSÜNÜN SADECE BİR BEZ PARÇASI OLMADIĞINI ANLAYAMAZLAR AMA TA Kİ YAŞAYANA KADAR
Rabbim bizimle beraber yeterki biz sabredelim ve birşeyler yapma gayretinde olalım.
Desteğiniz için Allah razı olsun hepinizden.
teşekkürler teşekkürler teşekkürler
Başörtüsülü insan onurludur….
bueylemi başlatanlardan Allah razı olsun…
selam ile 🙂
Baş örtüsü son zamanlarda
FATMA DİYORKi keneiesi arkadaşım olur….biz 10 yaşındayız ve diyoruz ki başörtüsüne özgürlük..biz örttülü ablalarımızı çok seviyoruz.. ::)
Baş örtüsüne uzanan eller kırılsın.
Başörtüsülü insan onurludur. biz başörtülü olmayı seviyooruz…. özgürlükçüyüz sonsuza kadar 🙂
başörtümüz bizim hayatımızdır o yüzden başörtümüzü korumalıyız.bazı insanlar başörtünün sıkıcı olduğuna inanıyorlar ama biz genede başımızı başörtü ile örtelim.bizi başörtü takmayın diye sıkıştırırlarsa biz genede takalım korkmayalım çünkü allah bizimle beraberdir bu siteyi kuranlar için allah razı olsun 🙂
Elma nasıl kabuksuz olamassa bir kadında başörtüsüz olamaz .
Elma nasıl kabuksuz olamassa bir kadında başörtüsüz olamaz .
Kadına başını kapatması Allah tarafından emredilmiştir
Elma nasıl kabuksuz olamassa bir kadında başörtüsüz olamaz .
Kadına başını kapatması Allah tarafından emredilmiştir ..
buna kaşı saygılı olunulmalıdır
Benbaş örtüsünü seviyorum ve kapanmayıda seviyorum karşıçıkanlar çıksın ama benkapanmayıseviyorum kimseninde bizkarşı çıkmasını istemiyorum Lütfen siz nasıl ibadet ediyorsanız lütfen bizim ibadetimize karşı gelmeyiniz.
Baş örtüsü son zamanlarda çok fazla tatışılyor.Ama çoğu bayan baş örtüsü takıyor.Bayanlar baş örtülerini çıkarmamalı.İnsanlar özellikle bayanlar giyimlerinde özgür olmalı.Cumhuriyetimiz,bizleri özgü kılmıştır.Bu nedenle bayanların baş örtüsü takmasına karışılmamalı.Bazı ülkeler bize ve Muhammed s.a.v. ehakarette bulundular.Onlar bize hakarette bulundukça bizler baş örtülerimize daha da sarılmalıyız.Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim
ehh bunlarca bıcırıklardan olsa gerek…
Allah razı olsun sizi çok seviyorum 😉
Basortusune uzana eller kirilsin…
kimsenin suphesi olmasin hepsi teker teker kirilacak…
yasasin kutlu eylemimiz…
eşimin başı çoğunluğu müslüman bir ülkede açıldı ve bu yüzden
ben başçörtüsünü savunduğum için az kalsın fişleniyordum nezarette bekletildim sabahlara kadar dosyam hazırlandı ve sabaha adliyeye yetişti hızlandırılmış şekilde ben bu işi anlamış değilim sanki terör sucu işledik karanlık odalarda resimler çekildi rabbim cezasını verir inşallah
işin garibi neye karşısın diye sorunca türban diyorlar..
ee türban ne diyosun kem küm edip lafı benim ailemdede başörtülü var a getirip damardan girmeye çalışıyolar.. pes dogrusu yani..
lahana turşusunuda geçti
Başörtüsü bizimdir, turban cuhelanın ifadesidir.
BASORTUSU MUCAHEDENIN NERESINDE
Yanlış Yerden Başlamak
Ön kabuller, vehimler, zanlar ferdi olduğu kadar cemiyeti de hayata ve hedefe yanlış yerden başlatabilir. Yanlış yerden başlamak her şeyden evvel; bulunduğunuz yeri, içinde bulunduğunuz hali hakkıyla değerlendirememektir. Bu, hareket noktanızın kainatın değişim ve dönüşüm kabul etmeyen kanunları karşısında zan ettiğiniz yerin dışında bir yer olmasıdır. Kısacası, halinize ilişkin vehimleriniz sizi olduğunuz yerin uzağına atmıştır.
Gerek ferdi gerekse cemiyeti hakikatin uzağına düşürecek en büyük, en tehlikeli zan mevcut halin kainat ile uyumlu olduğu zannıdır. Kainat ile uyum, insanın ve cemiyetin kendisi ve gayrısı ile çatışmadığı bir durumu ifade eder. Bir başka ifadeyle kainat ile uyum, vahyin dili ile insanın dilinin, anlam dünyalarının aynı olduğu haldir. Hayatın sahibi ile doğrudan bir mülakattır, kainat ile uyum. Gayrısı hep bir çatışma, hep bir yanlış vaziyet almadır.
Anadolu insanı, evet, bin yılı bulan savaşların, Allah kelamını yeni coğrafyalara ulaştırma ve kendine yeni hayat alanları açma mücadelesinin insanıdır ama, aynı zamanda Anadolu insanı, vahyin dilini kendisine hapsetmiş, hayatı bu mahpus dil çerçevesinde anlamlandırmaya çalışan ve bu mahpus dili vahyin dilinin kendisi sanan bir insan tipinin de örneğidir. Öyle olmalı ki, bu mahpus dil / hayat Anadolu insanına; “hiç kimsenin zulme karşı mazeretinin kalmadığı” bir günden miras kalmıştır.
1920’li yıllarda da bu böyleydi. Mahpus da olsa, konuşulmaya çalışılan vahyin dilinden keskin bir şekilde kopulduğu o günlerde de, bu böyleydi. Böyle olması normaldi de. Zira, bin üçyüz yıllık bir mahpusluk sürecinde bu dil bu insanlara, “en iyi”nin, “en güzel”in, “en doğru”nun yalnızca onların yanında olmadığı gerçeğini söylemek imkanı bulamamıştı. Bu dil Anadolu insanına “Allah’ın günleri”ni anlatamamıştı.
Allah’ın Günleri
Tartışmasız, kainat değişim ve dönüşüm kabul etmeyen bir dil ile konuşmaktadır. Her şey yerli yerinde, her şey halk edildiği şekliyledir kainatta. Bir “Lisan-ı Sıdk” halidir bu. Kimi zaman kainatın dili ile konuşmak istemeyen insan dahi bu dilin etki alanı dışında değildir. O da farkında olsun veya olmasın bu dilin kurallarına ram olmuş haldedir. Ferdin ve cemiyetin bu dil ile uyumu ona hayat bağışlarken, bu dile karşı girişeceği çatışma onu öğütecek ve hayatın dışına atacaktır. Bu dili eksik konuşmak ise teseffühe yol açacaktır ki her iki hal de, hayat alanlarınızın daralması ve cemiyetinizin ölümü sonucunu doğuracaktır. Sahip olduğunuz maddi güçlerin kainatın değişmez kanunları karşısında bir anlam ifade etmediği açığa çıkacaktır, bu sürecin sonunda.
Anadolu insanı kainatın diliyle çatışan bir algılayışın, seküler hayatın, 200 yılı aşkın bir süredir gerçekleştirdiği meydan okumaya mahpus bir dil ile cevap verme çalışmıştır. Bu mahpus dil seküler algılayışın dili karşısında mağlup olmuş, hayat alanlarını bu dile terk etmek zorunda kalmıştır. Seküler algılayışın en kıymetli sermayesi ise maalesef bu mahpus dilin yarattığı zihniyet olmuştur.
Seküler algılayış 200 yıllık taarruzu neticesinde, genelde insanlık alemine ve özelde Anadolu insanına vaad ettiklerini gerçekleştirememiş ve kainatın diline muhalif hiçbir dilin ilelebet var olamayacağını göstermiştir. Anadolu coğrafyasında kamu kudretinin tüm görüntülerini bilaistisna kullanan bu dil; bencil, ikiyüzlü, putperest, müptezel bir hayatı yaymaktan başka bir sonuç doğurmamış, üstelik aynı anda yarışa başladığını varsaydığımız diğer toplumlardan da maddi kazanımlar açısından fersah fersah geride kalmıştır.
Allah’ın günleri…Zaman tekrar başladığı yere dönmektedir. Zaman, hak olanın Hakk’tan bir lisan ile açıklanacağı, insanın varoluş amacının yine kainatın ortak dili ile anlatılacağı, beyinleri uyuşturan mahpus bir dil ile nesli ve ekini helak eden mütecaviz seküler bir dilin terk edileceği başlangıç anına dönmektedir.
Yanlış Yere Yürümek
Yola yanlış bir yerden, “en iyi”nin, “en güzel”in, “en doğru”nun hep kendi yanında olduğu zannından başlayan Anadolu insanı çok zaman, kamu kudretinin mütecaviz seküler dilinin birkaç mutedil insanın bu kudreti yönlendirebilecek makam ve mevkilerde güç ve yetki sahibi olması ile düzeltilebileceğine, en azından uysallaştırılabileceğine inanmıştır. Bu inanış ön kabullerinizi, vehimlerinizi, zanlarınızı sorgulamadığınız, onların kainattaki gerçek konumlarını tespit etmediğiniz sürece tabii bir hal olarak görünecektir.
İşte, Anadolu insanı seküler dilin korkunç saldırısı karşısında kendini uyuşturan o mahpus dilin tüm mücahede gücünü yitirdiğini gördüğü halde yanlış bir yerden başladığı için yeni bir dil geliştirememiş, bu taarruza teslim olmuştur. Anadolu insanı tüm köyleri, kasabaları, şehirleri, ülkeleri, bölgeleri ve nihayetinde tüm dünyayı kuşatacak bir dili, kainatla, insanın varlık amacıyla çatışmayacak bir dili geliştirmek yerine mahpus ve şaşkın bir dili yine mahpus ve şaşkın bir halde savunur vaziyette kalmıştır. Bir zandan başlamış ve bir çıkmaza yürümüştür.
Meseleyi İdrak Etmek
Hayatın içinde yer alan tüm hallerin taarruza uğradığı bu süreçte Anadolu insanı meselenin bütününü doğru idrak etmek zorundadır. Mesele temelde, insanın ve cemiyetin varlık alanındaki anlamı ve konumudur. Anadolu insanının bugün tartıştığı tesettürlü insan profili meselenin kendisi değil mücahedenin yürütüldüğü mevzilerden biridir sadece. Seküler algılayışın mütecaviz dili mahpus bir dilin siyasal karşılığını; hilafet, devamlılığa ilişkin karşılığını; alfabe –medrese -sözlükler, güne – zamana ilişkin karşılığını; takvim –saat, muamelat ve ukubata ilişkin karşılığını; teşrii kaynakları, zaten mağlup etmiş, onları neredeyse tüm izleriyle hayatın her gün görünen yüzünden silmeyi başarmıştı. Gelinen noktada seküler dil, namütenahi bir şekilde taarruz ettiği bir anlam dünyasının son görünür şeklinin tesettür olduğu inancındadır. Bu inancında da haklıdır, diyebiliriz. Zira mescitler kontrol altına alınmış, günlük dil seküler hale getirilmiş ve bu yolla dini mahallerde dahi seküler dil hakim kılınmıştır. Ancak tesettür bilinçli bir tercihin ifadesi olarak boy göstermiştir bu coğrafyada. Tesettürlü insan profili İslam’ın, kainatın dili ile uyumlu tek dilin, bizatihi görüntüsü olarak ortaya çıkmıştır. Bunun böyle olduğu tesettürlü insan profilinin tüm şekilleriyle yok edilmesine yönelik çabalardan olduğu kadar bizatihi tesettürün modalaştırılması yönündeki çabaların da mefhumu muhalifinden otaya çıkmaktadır.
Anadolu insanının kendinden kaynaklanan, başka hiçbir noktaya dayanmayan, varlığı bizatihi kendinden olan bir tesettür meselesi yoktur. Mesele, seküler algılayış açısından; İslam’a ait bir dilin bilinçli bir tercihle kullanılması ihtimali; Anadolu insanı açısından ise mahpus da olsa tüm görüntüleri kaybolmuş bir dilin görünür tek simgesinin artık bir “şiar” haline gelmesidir.
Adli Kararlar
Gerek yerel bazda gerekse ulusalüstü düzeyde başörtüsü hakkında verilmiş bulunan menfi adli kararların ideolojik arka planını seküler dilin İslam’ın dili ile olan hesaplaşmasının yansımaları olarak okumak mümkündür. Karar metinlerinde yeralan doğrundan ifadeler, imalar ve tersten okumalar incelendiğinde görülmektedir ki, tesettürlü insan profilinin cemiyet hayatından silinmesi ile ulaşılmak istenen hedef başörtüsünün görünen şeklinde öte hayata anlam veren bir dilin varlığının sona erdirilmesidir. Tesettürlü insan profili bu dilin bizatihi insan üzerinde görünen son hali olduğundan dolayıdır ki mücahedenin (Unutulmasın, erkeklerin görüntüleri ekseriyetle seküler dile uygun hale getirilmiştir.)
Adli kararların siyasiliği, insan fiillerinin bir kısmının siyasi olmayabileceğini düşünenler tarafından tartışılmalıdır. Hayatın tüm görüntülerinin kopmaz bir ilişkiler ağı olduğunu düşünenler için insan fiilleri, amellerinize yön veren niyetinize ve riayet ettiğiniz kaidelere bağlı olarak müspet veya menfi bir siyasettir. Hal böyle olunca, İslam’ın açık dili karşısında yer alan bu tür kararların Anadolu insanı üzerinde menfi bir siyaset olduğunu söylemek mümkündür.
Ne Yapmalı
Anadolu insanı ümmetin ortak dilini oluşturma yönündeki gayretlere itibar etmeli, “en iyi”nin, “en güzel”in, “en doğru”nun kendi yanında olduğu zannından kurtulmalı, kendini ve İslam’ın dilini özgürleştirmeli, bölünmüşlüğe, zayıf düşürülmeye, müptezel bir hayata yol açan seküler dil karşısında İslam’ın özgür dilini konuşmalı / savunmalı ve hayata hakim olacak özgür bir dilin meselelerin çözümünün biricik esaslı unsuru olduğuna inanmalıdır.
Tüm bunlardan sonra diyebiliriz ki, tesettüre ilişkin tartışmalar, özgür bir İslam toplumunda yapılabilecek tartışmalardan olup bu konu dahil bütüne talip olmadan yapılacak işlerin tümü seküler dil / hayat tarafından öğütülmekten kurtulamayacaktır.
Kimse varmı ? 🙂
Başörüye nekadar karşı çıkarlarsa çıksınlar biz herzaman Allahın emrini uygulamaya devam edicez onlar bizi asla ve asla engelleyemiyecek
merhabalar
bu güzel eylemden yeni haberim oldu türker kardeş saol..
rabbimin nuru inşAllah yeşerecek adalet yeini bulacak biliyoruz ama bu zorluklara gögüs gererek ve acılara katlanarak olur …ben açık bir bayanım ama bu davanın takipçisi ve fedaisi olmak için gönüllüyüm ..
evrensel özgürlük ve adalet için elele…
selametle..
evet var..unutmamak lazım ki arkadaşlar bu eylem genel bir eylemdir sadece başörtüsü değil…
şu an araştırma eylemlerimiz son sürat devam etmektedir… 😉
bu sevda uğruna engelleri aşma adına
buradayız inşaAlalh
Sonuna kadar bu yolda yürümeye devam edeceğiz.Bazen koşacağızda.:))Ama inşaAllah kazanan biz olacağız..
müminler kardeştir
bizler kardeşiz
tağutlar deviren muvahhidleriz
nerde zulüm görsek kıyam ederiz
resuller yolunda Allah eriyiz
böyle olacak
böyle milletiz
böyle ümmetiz
ey Muhammed
ey Muhammed
senin yolundayız
ya Muhammed
senden ayrılmayız
sendedir medet
yolunda yolcuyuz
ya Muhammed
Tepkimizi anlık değil ebedi kılmalıyız arkadaşlar.Nete girdiğiniz zaman burayada girin hiç birşey yapamıyorsanız bile bir “Selam verin” yeter.
sanki izin werilse baş örtüsüne herkes örtünecek gibi geliyor aydın geçinenlere… nasıl baş örtüsüz dolaşmak serbestse bu ülkede baş örtülü eğitim görmekte özgürce olmalı bence… kawgamız sadece bundan ibaret deil elbette!!!
F tipi cezaevi sorunu gündemde tutan kardeşlerimiz seslerini duyuruyor hamdolsun..Sıra başörtüsüno sorun haline getirenleri ve diğer haksızlıkları yereceğimiz günleri yakın kılar inşallah..Allah ın rahmeti üzerin(m)ize olsun…
bu ulkede basortusu sebebıyle tıp fakultesı son sınıfı bırakan ablalarımız war bır okdrda farklı fakulte we unıwersıtelerden!!!turkıye bılgıden kulturden uzay cagından gerı kalmakta daha ne kadr ısrarcı???
Bu arada şimdiden “Tüm inananların” Kurban Bayramrı Mübarek olsun.Umarım herşey ülkemiz için bugünkinden daha güzel olur.
Bu arada şimdiden “Tüm inananların” Kurban Bayramrı Mübarek olsun.Umarım herşey ülkemiz için bugünkinden daha güzel olur.
Amin inşallah daha güzel daha özgür daha adil günler bizimle ve bizden sonrakilerle olsun..
öncelikle tün müslümanların bayramını kutlarım ve ahrar kardeşimi yürek dolusu selamlar Rabbim inananların saysını çogaltsın inanan bi müslüman genç nesili oluştursun…amin
sıcak çaylar eşliğinde televizyondan izlenemez bu zulum.ateş evimize düşmedi diye odalara sığınılamaz.tüm olanların açığa çıkacağı gün mazaret öne süremeyeceğimiz gün Rabbe sunacak güzel isyanlarımız olmalı.tankların durduramadığı,psikolojik terör odaları durdurmamalı verecekleri diplomalar durdurmamalı.Rabbe sunacak güzel isyanlarımız olmalı.başımızda onurla taşıdığımızla beraber haykırılan direnen isyanlarımız olmalı.selam üzerinize olsun.
Basörtuye uzanan elleri bırgun kırılacak Allah”ın izniyle
Allah batıla Hakkı zayi ettirmez bir gün hak teclli edecek dua etmek gerekir.
“Medeniyet dediğin açmaksa bedeni
Öyleyse hayvanlar sizden daha medeni”
helal olsun ,ben bunu bögle yatzamazdim.ama bu adaletsizligi karsi olmak icin illaki müslüman olmam gerek degil.
ben sizin dinsiz destekleyicinizim.
“basortusunun kuran’dan olmadigina inansam da, zalimlerin zulmune ortak olmayacagim, ayni zamanda basortusunu zorla taktiran ebeveynlerin de birer zalim olduguna inaniyor ve onlara karsi da sizleri eyleme davet ediyorum.
eger bir kiz arkadasim basortusunden dolayi okuluna gidemiyorsa onu oraya sokmyana zihniyete karis cikarim bu bir insan ozgurlugudur ve
ayni sekilde zorla basortusu takmaya zorlanan cocuga veya basortusunu cikaracagim artik diyen bir bayana el uzatan zihniyete de ayni mesafedeyim”
“Geçmiş kavimlerin başına gelenler sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sanıyorsunuz!”
sonuçta bir imtihan dünyasındayız. bazen cüzzi şerde külli hayırlar vardır. Yasakların sonucu hakkımızda hayırlı olabilir. Bunları tuzu kuru bir insan rahatlığıyla değil, bir başörtüsü mağduru olarak söylüyorum. Allah hepimizi imtihanı hakkıyla geçenlerden eylesin.
Hiç bir yasak daimi olmamıştır. İnşallah bir gün hakkımızı elde edeceğiz.
ANLAMADIGIM NOKTA BAZILARI SOKAKLARDA OKULDA VEYA HER YERDE CIPLAK VAZIYETTE GEZIYOR YANI BASORTUSU CIPLAKLIKTAN DAHA KOTU BIRSEY MIKI YASAKLANIYOR HEMDE BIR MUSLUMAN ULKEDE AKLIM ALMIYO BIZ BIR MUSLUMAN ULKE OLARAK BOYLE YAPARSAK KAFIRLERE NE DEYIM GERCI BUKANUNLARI KIM KOYYO AMERIKANIN GIZLI SERVIS AJANLARI BURALARA GELIP YERLESIP ULKEMIZI HIRISTIYANLASTIRMAYA CALISIYOLAR ICIMIZE SINSICE SOKULUYOLAR ANLAMIYORUZ BILE BOYLE SINSILER ISTE HER ZAMAN OYUNA GELIYORUZ KENDIMIZE GELELIM UYANALIM BEN FRANSADAYIM BURDA HER ZAMAN MISYONERLERLE CEKISIYORUM TURKLERIN COK PAZARA GITTIGI YERLERE GELIP UYANIN DIYE KAGIT DAGITIYOLAR ALIP YIRTIYORUM ASIL SIZ KENDINIZE GELIN DIYORUM BAGIRIYORUM HERKES BIZE BAKIYO BUNLAR NE SIZ BILMEZSINIZ SINSI KOPEKLER
HEPISININ SOYU KURUSUN INSALLAH!
çok beyendim ya ins. önümüz açılır insanlar kendilerini ne hala getiriyo imaj yapcam diye kimse bunları görmez gelir başörtüye takar..
ALLAH´IN EMRIDIR BIR PARCA BEZ DEDIGINIZ;
SANMAYINKI ALACAK BASIMIZDAN O PIS ELLERINIZ;
ÖRTÜMÜZE KONDURMAYIZ BIZ LEKE;
HAKKIN SAFFINDAYIZ BIZ;
RABBIM BIZIMLEDIR BILIRIZ;
BILINKI BITMEYECEK BASÖRTÜ MÜCADELEMIZ;
BIZ BU UGURDA GEREKIRSE CANIMIZI VERIRIZ;
SUSMAYAN; YILMAYAN ” METIN ” HER GENCIN BACISIYIZ BIZ!!
RABBIM BU ZULÜMÜN ORTADAN KALKMASI DILEGI ILE(amin)
esselamunaleyküm verahmetullahi veberekatuhü!!
selam ve dua ile merve s.
“(Habibim) mümin kadınlara da söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Ziynetlerini (süslerinin takılı olduğu boyun, kulak, baş, kol ve bacak gibi yerlerini) açıp göstermesinler. Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan (yüz, eller, ayaklar) müstesna. Başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar (Göğüs ve boyunlarını göstermesinler). Ziynet (yer)lerini ancak şu kimselere gösterebilirler: Kocalarına, babalarına, kocalarının (başka anadan olma) oğullarına, kendi erkek kardeşlerine, erkek kardeşlerinin oğullarına, kız kardeşlerinin oğullarına, müslüman kadınlarına, ellerindeki cariyelere, (şehvetsiz ve kadına) ihtiyacı olmayan ihtiyar kimselere, henüz kadınların gizli yerlerinin farkına varmamış olan çocuklara. Gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını da (yere veya birbirine) vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah’a tevbe edin ki dünya ve ahiret saadetine kavuşasınız.” (Nur, 31)
Andolsun biz sana apaçık ayetler indirdik.Onları fasıklardan(yoldan çıkanlardan) başkası inkar etmez.(99.ayet Bakara suresi)
KEMALİST GENÇLER-ataturkçu dşünce diye KEMAL ATATÜRKÜN ADINI KULLANARAK HALKI BÖLMEYE ÇALIŞIYORLAR LÜTFEN SİZDE BU SİTELERE GİRİP ONLARA GEREKLİ CEVABI VERİN ARKADASDLAR
ALLAHTAN KORKULARI BİLE KALMAMİŞ ZAVALLILARIN
*KAPANMAK İSTEYENLER OKUSUN*
ARKADAŞLAR BEN KAPANALI ÇOK AZ MI SÜRE OLDU… *KAPANINCA ÖNCELİKLE ŞUNU SÖYLEMELİYİM KAPINCA İNSAN YOLDA BİLE YÜRÜRKEN KENDİNİ ÇOK DAHA DEĞERLİ HİSSEDİYO..
*VE ALLAHIN İSTEDİĞİ BİRŞEYİ HAKKIYLA YAPMIŞ
OLMANIN FERAHLI OLUYO İÇİNİZDE
*MUTLAKA HEPİNİZİN GİYMEYİ ÇOK SEVDİĞİ AMA KAPANINCA GİYEMEYECEĞİ ŞEYLER VARDIR….ŞUNU UNUTMAYIN ALLAH SİZE ONUN SEVABINI VERECEK
*UZUN SÜREN BİTMEYEN RÜYALAR GÖRÜRÜZ AMA ASLINDA BİLİRİZ Kİ RÜYALAR SADECE Bİ KAÇ SANİYELİKTİR
İŞTE AHİRETTE BİZE DÜNYADA NE KADAR KALDIĞIMIZ SORULDUĞUNDA Bİ GÜN YA DA Bİ GÜNDEN DAHA AZ Bİ SÜRE DİYECEKMİŞİZ… BU DEMEK OLUYOR Kİ BU KADAR KISA SÜRELİ ZEVKLER İÇİN AHİRET HAYATIMIZI SONSUZ HAYATI YAKIYORUZ
*ALLAHIN EMRİ BU AÇIK SEÇİK YARATANIMIZIN İSTEĞİ…
***GELİN SİZDE ALLAHA Bİ ADIM ATTIN BÜTÜN BU OYUNLARA İNAT ŞEYTANA YENİLMEYİN VE KAPANIN
BEN 01AGUSTOST 2006DA KAPANDIM BU HAYATIMDA VERDİĞİM EN DOĞRU KARARDI BENCE İÇİNDE UFACIK İNANCI OLAN HERKES YAPABİLİR.ÇOK MUTLUYUM VE HİÇ PİŞMAN OLMADIM
***ÜNİVERSİTELERE ALINMAMAK İŞ İMKANLARININ KISITLI OLMASI…. BUNLARI HEPSİ DİNİMİZİ İYİCE UNUTTURMAK İÇİN Bİ TUZAK KAPANIN GEREKİRSE ÜNİ. KAPISINDA AÇIN BIRAKIN ALLAHA HESABINI ONU YASAKLAYANLAR VERSİN
***BENDE SINAVLARA GİRERKEN MECBUREN AÇACAĞIM AMA BİLİN BU KARARI ALAN YÖKE,BUNU DESTEKLEYEN ESKİ CUMHURBAŞKANI DAHİL BÜTÜN SİYASETÇİLERE VE ONLARA OY VERENLERE AHİRETTE HESABINI SORACAĞIM İNŞ.
YOKTUR ÖLÜM ALLAH DİYENE
CANIM KURBAN BAŞI SECDEDE
YOKTUR ÖLÜM ALLAH DDİYENE
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCELERDE
ÖZDEMİRİN SAÇMALIKLARINI OKUMUŞSUNUZDUR HERALDE İŞTE ONLAR GİBİ Bİ AVUÇ KENDİNİ BİLMEZ ATATURK UN DE ADINI KULLANARAK HALKI BÖLMEYE ÇALIŞIYOR
BİRDE Bİ BİLGİZLER BASTA ÖZDEMİRLE BERABER
ŞAPKA DEVRİMİYLE BİR GÖRÜP BAŞ ÖRTÜSÜNÜ KALDIRMAK İSTİYORLAR…
DİNLERİ NEDİR BUNLARIN BİLEMEM AMA BU ÜLKENİN YÜZDE DOKSANI ÇOK ŞÜKÜR MÜSLÜMAN AÇIN Bİ KURANI KERİM OKUYUN HEP AKLINIZ BAŞINIZA GELSİN HEMDE APAÇIK ÖRTÜNMENİN EMROLDUGUNU GÖRÜN NUR SURESİ 31.AYETTE
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCELERDE
ÖZDEMİRİN SAÇMALIKLARINI OKUMUŞSUNUZDUR HERALDE İŞTE ONLAR GİBİ Bİ AVUÇ KENDİNİ BİLMEZ ATATURK UN DE ADINI KULLANARAK HALKI BÖLMEYE ÇALIŞIYOR
BİRDE Bİ BİLGİSİZLER BASTA ÖZDEMİRLE BERABER
ŞAPKA DEVRİMİYLE BİR GÖRÜP BAŞ ÖRTÜSÜNÜ KALDIRMAK İSTİYORLAR…
DİNLERİ NEDİR BUNLARIN BİLEMEM AMA BU ÜLKENİN YÜZDE DOKSANI ÇOK ŞÜKÜR MÜSLÜMAN AÇIN Bİ KURANI KERİM OKUYUN HEP AKLINIZ BAŞINIZA GELSİN HEMDE APAÇIK ÖRTÜNMENİN EMROLDUGUNU GÖRÜN NUR SURESİ 31.AYETTE
zulme rıza göstermeyenlere ne mutlu.. yenilsekte, yıkılsakta,dağılsakta diriliş için yüreklerimizi bir tutan rahmana hamd olsun…
YILMA AİŞE…
YILMA SÜMEYYE… YILMA BACIIIIIIIIM….
YILMA.
SEN YILARSAN,
SEN,
SEN…SEN BIKARSAN,
NE OLACAK BU DAVA
NE OLUR İSLAM……
KORKMA ARKANDAYIM….
ARKANDAYIZ.
s.a
arkadaşlar,
‘ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCELER BAŞ ÖRTÜSÜNE HAYIR’
DİYE GİRİN ORDA YENİ KAPANYA BAŞLATMİŞLAR 24AGUSTOS TÜRBANLA SAVAS HAFTASI İLAN EDİLMİŞ GİRİP ŞUNLARA AGIZLARININ PAYINI VERİN KAFAYI YEMİŞ CAHİLLER
TÜRBAN İRAN ARAP GELENEGİMİŞ KURANDA YAZDIGI YA DA ALLAHIN EMRİ OLDUGUNU ZİKREDEN YOK
ARKADASLAR SÖZDE DEVRİM BAŞLATIYORLAR AMA YAZIYI YAZAN ARKADAS ADINI YAZMAYA BİLE ÇEKİNMİŞ
LÜTFEN TEPKİSİZ KALMAYIN
Simdi bir devrim olsa.
Devletin basina kokten dinci bir yonetim gelse herkezi (kadinlari) turbanla gezmeye. dolasmaya, okula, universiyete gitmeye zorlasa bunu istermiyiz?
Neden istemeyiz? Cunku zorbaligi sevmeyiz, dayatmayi sevmeyiz?
Ozaman bunun tersini niye hep istiyorsunuz, baskalarina dayatiyorsunuz yada yapanlari, yapan ortami destekliyorsunuz?
Olabilir. Insanin dusuncesine gore turbandan daha onemli sorunlarimiz vardir.
Ama bu sorun yillardan beri cozulmedi. Cozulmesi aslinda cok basit ama bazi cevrelerin Islam (Dinin geregige göre yaşama, giyinme) dusmanligi genlerine islemis oldugundan herzaman engel oluyorlar.
Neymis kemalistlermis, neymis laiklermis, neymis cagdaslarmis.
Siz bununla sadece kendi ahbab, yandaslariniz kandirirsiniz.
Ama ne demisler: Alma mazlumun ahini cikar aheste, aheste!
Bu davranislarinizdan dolayi elbet bir gun hesap verirsiniz.
Ya bu dunyada, ya ahirette!
Butun mazlum bacilarima Allah’tan sabir diliyorum!
*Ayetlerimizi tanımayanları ateşe atacağız.Derileri yanıp döküldükçe azabı tatmaları için onları başka derilerle değiştireceğiz.ALLAH güçlü ve hakimdir.
NİSA SURESİ 56.AYET
HZ.ALLAH
ALLAH CC SIZDEN RAZIOLSUN.INSALlAH GUCLU BIR MUSLUMAN NESIL OLURUZ VE GENC NESILIMIZ YETISIR VE BU SORUNU COZERIZ ALLAH YARDIMCIMIZ OLSON bACILARIM kARDESLERIM
15 temmuzda saat tam 21,00 de 1 dakika boyuca ışılarımızı açıp kapayalım ve bu bir ay boyunca devam etsin 15 agustosa kadar..bu daha önce yapıldı yani ben bu fikri bulmuş degilim biz bunu yapalım ve dünyaya bizi ayırmak isteyenlere içimizdeki üç beş kişiye bunu gözüne sokarcasına gösterelim; adına siz koyun ister başörtüsüne özgürlük isterse biz t.c vatandaşıyız ve özgürlük birimizin degil hepimizin hakkı veya da biz bir bütünüz bizi kimse ayıramaz başı açık başı kapalı diye
BU ALINTIDIR
RESULULLAH (SAV) buyuruyorlar ki;
ON AYET ON AZABI ÖNLER;
Fatiha suresi : Allah’ın gazabını
Yasin suresi : Kıyamet gününde ki susuzluğu
Duhan suresi : Kıyamet korku ve dehşetini
Vakıa suresi : Kabir azabını
Mülk suresi : Fakirliği-Miskinliği
Kevser suresi : Hısımlarının kinini
Kafirun : Ölüm halinde küfrü
İhlas : İki yüzlülüğü-Samimiyetsizliği
Felak : Haset edenlerin hasedini
Nas : Vesvese’yi
Engeller.
Allah’a Emanet Olun
“Sizi harekete geçirmeyen imanın
Sizi sıratı geçirmesine imkan yoktur”
saniyorlarki kafa kesmekle, beyin ezmekle fikr-i hurriyet olur. Hey gidi saskin hezele, daha gucleniyor kanla sulanmis toprak, ekilen govdelerin hepsi yarin fiskiracak…
Hrant DİNK’ in ölümünden sonra yaşananların ardından, VATAN’ ı için
>> > > >>(adını bile sonradan öğrendiğim) DİYARBAKIR Lice’ de şehit olan
>> > > >>J.Komd. Astsb. Kd. Çvş. Kadir AYDIN’ a ithafen yazılmıştır. Ruhun
>>şad
>> > > >>olsun.
>> > > >>
>> > > >>
>> > > >>
>> > > >>
>> > > >>
>> > >
>> >> Ey koca dünya bende öldüm,
>> > > >>
>> > > >> Belli ki hiçbirinizin haberi yok,
>> > > >>
>> > > >> Hem de DİNK’ ten sadece bir gün önce,
>> > > >>
>> > > >> Ama sadece ne duydun, ne gördün, ne de
>> > > >>umursadın…
>> >
>> > >>
>> > > >>
>> > > >>
>> > > >>Ölümümden hemen sonra kameralar gelmedi oraya,
>> > > >>
>> > > >>Halk’ta toplanmadı ellerinde karanfil ve mumlarla,
>> > > >>
>> > > >>Hiçbir devlet büyüğü ve Amerika’da kınamadı ölümümü,
>> > > >>
>> > > >>Ve yazmadılar adımı mezar taşımdan başka, hiçbir yere…
>> > > >>
>> > > >>
>> > > >>
>> > > >> Halbuki benim adım öz ve öz Türkçe idi,
>> > > >>”Kadir AYDIN”
>> > > >>
>> > >
>> >> Okunması, söylenmesi ve yazılması onunkinden
>> > > >>daha kolaydı,
>> > > >>
>> > > >> Ama anmadı beni babamdan gayrı kimse, onu
>> > > >>andıkları
>> > > >>gibi,
>> > > >>
>> > > >> Ve yazılmadı başka hiçbir yere adım,
>>anamım
>> > > >>yüreğinden başka…
>> > > >>
>> > > >>
>> > > >>
>> > > >>Ben gencecik
>>fidandım, daha hiç tomurcuk vermemiş,
>> > > >>
>> > > >>Ve soldurdular beni Lice’ de, hayatımın baharında,
>> > > >>
>> > > >>Beni de vurdular, ben de öldüm, bilmem duydunuz mu?
>> > > >>
>> > > >>Ama bulamadılar beni vuranları 32 saatte, belki de hiç
>>aramadılar…
>> > > >>
>> > > >>
>> > > >>
>> > > >> Ben kendi vatanımda, vatanımı
>>vatansızlardan
>> > > >>korumak için öldüm,
>> > > >>
>> > > >> Ben Türk’tüm, adım Türkçe, ama öğrenemedi
>> > >
>> >>adımı
>> > > >>hiç
>> > > >>kimse,
>> > > >>
Bir kez bile manşet de olamadım ya o gül
yüzümle gazetelerde,
İşte EY KOCA DÜNYA BEN ASIL O GÜN ÖLDÜM…
Doğru söylüyorsunuz! Siz Ermeni’siniz! Kişi kendisini nasıl görüyorsa, öyledir! Siz kendinizi Ermeni olarak mı, görüyorsunuz? Kuşkunuz olmasın, Ermenisiniz!
1840 yılında, ortalıkta en küçük bir çatışma yokken..
Maraş’ta, bir dağın tepesinde kurulmuş bir Türk karakolunu yörede gizlice örgütlenmiş olan beş bin dolayında silahlı Ermeni gücü gece yarısı bastı.
Dört yüz dolayındaki Türk askeri ile subayının kulaklarını, burnunu keserek!..
Sonra yavaş yavaş, işkence ederek öldürdüler!..
Siz, bunu bilmezsiniz! Siz, Ermeni’siniz!
Evet, siz Ermeni, kesinlikle Ermeni’siniz!
Bin sekiz yüz yetmişli yıllardan başlayarak, Kafkas kuzeyi, Kafkasya ile Gürcistan’da silahlandırılan Ermeniler Türk kökenli köylere saldırdılar!
Bu bölgelerde Türk sayısının azalması böylece başladı!
Biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz! Niye? Ermeni olduğunuz için! Evet, siz Ermeni’siniz!
1878 – 1879 yılındaki ünlü “93 harbi”nde bölgeyi çok iyi tanıdıkları için Ruslara kılavuzluk edenler de, cephe gerilerindeki Türk köylerini basanlar da, Ermenilerdi!
Siz, bunları biliyor musunuz?
Sizin, “Ermeni açık oturumları”nda boy gösterip yongalar savuran tarihçileriniz bilir mi? Bilir, bilir! “Bilmemiş” olabilir mi? Niçin, bir tek söz olsun bundan söz etmez?
Etmez! Evet, siz Ermeni’siniz!
1913 – 1915 yılında kıyıma uğrayan Türk köyleri!
Durduk yere öldürülen yüz binlerce Türk?!
Bilmiyorsunuz değil mi? Ermeni’siniz!
1905 yılında Küçük Ergeş Beğ’in savunduğu Andican’ı tutuşturarak yirmi bin Özbek Türk’ünü öldüren kim?
Ruslar değil! Rus ordusuna bu işi yapmak için karşı koyan Ermeni birliği? Bilmiyor musunuz?
Bilmezsiniz! Ermenisiniz!
Baskın Oran.. (Bilir, bilmez)!!!
Hassan Ümmit.. (Bilir, bilmez)!!!
Bakın, siz şimdi 20. y.y.ın en büyük kıyımı: Karabağ’ı bilmezsiniz, değil mi?!
Hani, yüz bin kişi yerinden – yurdundan olmuştu!
Bakın, siz şimdi 20.y.y.ın en büyük saldırısı, en büyük kanlı kırımı olan Azerbaycan’ın yüzde onunun ele geçirilip bir milyon kişinin sürülmesini, bunların içerisinden binlercesinin öldürüldüğünü de bilmiyorsunuz!?
Çok uzadı! Son bir soru, son bir belirleme:
Türkiye’de 390 bin Ermeni var?
Peki: Ermenistan’da kaç Türk var?
Siz, Ermeni olduğunuz için bilmezsiniz!
Ben söyleyeyim: YOK! Ermenistan’da bir tek Türk yok!
Evet: “HEPİMİZ ERMENİYİZ!” diye bağıranlar..
Siz bilmezsiniz! Siz Ermeni’siniz!
BİZ İSE: TÜRK!
Arkadaşlar başlık “Başörtüsü” ile ilgilidir.Lütfen bu konuyu içermeyen mesajlar bu alandan kaldırılsın.Yoksa bizim dil döküp ve ara ara gelip bakındığımız mesajlar çorba olacak.
Kolay gelsin
ALLAH YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN
selamün aleyküm kardeşlerim bu baş örtüsünü takanları kınayanların nineleri ve anaları da baş örtülüydü buna ALLAH’IN izniyle engel olamıyacaklar bütün destekleyenlerden ALLAH RAZI OLSUN
selamün aleyküm arkadaşlar Allah yardımcınız olsun.Bende sizlere katılıyorum. Hem özgürlük diyorlar hemde kılık kıyafetimize karışıyorlar. Böyle adeletsizlik olmaz. Dini islam olmayan ülkelerde bile başörtülü okumak serbestken bizim ülkemizde dini islam olan bi ülkede başörtüsüyle okuyamıyoruz.Bu ne iştir hala çözemedim.çok doğru bir konu açmışsınız sizlerden böyle bir konu açtıgınız için Allah raı olsun.herkes Allah’a emanet olsun iyi günler.
selamünaleyküm.ben dekapalıyım ve ben de sizlere katılıyorum bu nasıl bir müslüman devlettirki lailliği dinsizlikle karıştıran insanların arzuları yerine getiriliyor onların dediği oluyor hep..nefret ediyorum yaa..uyuyan nesle ne demeli aileler çocuklarını televizyon başlarına saçma ,iğrenç ve kalitesiz yayınları izlemeye teşvik ettiği sürece de bu böyle devam edicek ne yazık ki…lütfen biri uyan desin şu millete ben çevremdekilere bile anname kardesime bile bu konuda söz dinletemiyorum..o aptal kutusunun karşısında beyinlerinin yıkanmasına müsade ediyorlar..sonra da işte sonuç o iğrençliklerle ekranların dolmasını sağlayan zihniyet yine memnun istediğini elde etti..belki de bir genci daha sözde şaşaalı hayata özendirdi..zor gerçekten çok halk uykuda …uyandıklarında da geç kalınmış olzabilir .bizler bu sistemde böyle okumak için çabalayıp duruyoruz dilerim gelecekte uykudan uyanırız da herkes laikçe eşit hakla altında istediği şekilde eğitim görür…rabbim yardımcımız olsun..esselamü aleyküm
ALLAH BİLİYORKİ SON NEFESİME KADAR BAŞÖRTÜSÜNÜN ÖZGÜRLÜK OLDUĞUNU HAYKIRICAM.SELAMETLE
Allah ın kurallarını yıkanlar yada değiştirenler birer tağuttur onlara arka çıkan sahte din adamları ve şahıslarda müşrik olmuşlardır yani Allah a eş koşmuşlardır!! yazık onlara yazık!
selamün aleyküm kardeşlerim, abilerim . ablalarım.
ben onaltı yaşındayım.bugüne kadar başörtüsü ile ilgili yapılan konuşmalardan hiç birşey anlamıyordum.aslına bakarsanız şuan ne dendiğini anlıyorum:bir tarafta başörtüsüne karşı laikliği bahane eden insanlar, diğer tarafta her zorluğa karşı başörtümü çıkartmam diğen diğerlerine karşı insanlar..
Ben baş örtülü değilim.Annem başörtüsü takıyor ama tamanlamıyla tesettürlü değil.ALLAH biliyor ya 8.sınıftan beri namaz kılıyorum elimdn geldiği kadar kur an okuyorum ve benim ailem bana hiç bir zaman namaz kılmamı kuran okumamı bana örnek göstermedi.ailemde bir tek ben namaz kılıyorum (elimden geldiğince).peki ben hangi taraftayım? başörtülü değilim bir ara kapanmayı düşündüm ama başörtülü olduğu halde ylan dedikodu fesatçılık hırsızlık iftira gösteriş ahlaksızlık yapan kadın ve kızları gördükçe önce kalbimden başlamam gerektiğini düşündüm. haa bu DEMEK DEĞİL Kİ BAŞ ÖRTÜSÜNE KARŞIYIM HAYIR BEN SADECE ALLAH İÇİN O KUTSAL KİTABIMIZ KUR AN I KERİMDE YAZAN EMRE UYMAK İÇİN VE ALLAH YOLUNDA HEM KALBEN HEM BEDENEN İLERLEMEK İSTEYENLERDEN YANAYIM.AMA EĞER BAŞÖRTÜLÜLER ARASINDA BAŞÖRTÜLÜ OLMAYANLARA DA KARŞI OLANINIZ VARSA ONLARA DA KARŞI KARŞI KARŞIYIM.ÇÜNKÜ İNSANLARI SADE VE SADECE ALLAH YARGILAYABİLİR HÜKÜM VERECEK OLAN ANCAK O’DUR.BELKİ O BAŞÖRTÜSÜ OLMAYAN KULDA GECELERİ AĞLAYA AĞLAYA ALLAH A İBADET EDİYORDUR HEP MÜSLÜMAN KARDEŞLERİ İÇİN HAYRI DİLİYORDUR.
peki sizler DİNİMİZ DE ZORLAMA OLMADIĞI HALDE ZORLA BAŞÖRTÜSÜ ÖRTÜNEN KIZLARIMIZ KADINLARIMIZ İÇİN NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ.ELBETTE BAŞÖRTÜSÜ DİNİMİZİNN EMRDİR FAKAT YALANIN GIYBETİN KÖTÜLÜĞÜNÜ ANLATMADAN O GÜZEL ALEMLERE RAHMET OLAN PEYGAMPERİMİZ HZ.MUHAMMED (ONA SELAM OLSUN) İN GÜZEL HAYATI YAPTIKLARI AHLAKI ANLATILMADAN BU BAŞÖRTÜSÜNÜ ANLATAN LAR PEKİ KIZLARIMIZA İSLAMI TAM ANLAMIYLA ANLATMIŞ OLUYORLAR MI..
BEN YİNE DİYORUM Kİ BAŞÖRTÜSÜ TAKMAK ÇAĞDAŞLIĞA AYKIRI DEĞİLDİR, ALLAH İÇİN BU YOLDA DİRENEN MÜSLÜMAN KARDEŞLERİM ABLALRIMA DESTEK VERİYORUM.AMA ALLAH AŞKINA SİZ BANA DESTEK VERMİYORMUSUNUZ BAŞÖRTÜLÜ DEĞİLİM DİYE…
HEPİNİZ ALLAH A EMANET OLUN.ALLAH YOLUNDA YAPILAN SAVAŞIN BİLE YANINDAYIM!
ılk defa gırdım bu sıteye cok duygulandım ve de sukrettımkı kapalıyım ve ben 17 yasındayım
Ben de bir erkek olarak hangi ise sahip olursam olayim kapali bir kizla evlenecegim insallah.bende 18 yasindayim simdi ama bu dayatmalari yasim ilerledikce bir bir ortadan kaldirmak icin elimden geleni yapacam.Ama ilk adim ise 3 sene sonra üniversite bitince bir türbanli hanimla evlenmek olacaktir.Allah hepimize güc versin…..simdi uluslararsi iliskiler bölümünde okuyorum.ve idealim idari hakim olmak………
ben türbanli kiz kardeslerimizin okula giremeyislerini görerek gercekten üzülen insanlardanim…Allah onlardan yani türbanlilardan razi olsun………onlarin isi zor ama bir o kadar da hayirli bir istir……..
Selam a.Bu siteyi cok begendim destek anlaminda cok güzel olmus.Bizler de acizane ileriye dönük bu anlamda türban yasaginin kaldirilmasi yönünde projelerimiz vardir.sadece dualrinizi bekliyouz..Her seyin bir zamani vardir…….sadece bence sabir…………..
asil msn adresim erolk—–k@hotmail.com
bu adresten bana ulsabilirsiniz……fikirleinizi falan paylasabilirsiniz..ileriye dönük nelere yapilabilir…….bilemem iste ama birlesmek gerekir…emin olun adalet birgün tecelli edecektir.ama öncesinde calismak gerekir…….calismak…calismak…………….aciz kardesiniz olarak böyle düsünüyorum.selametle………..
asil ölümdü dünyadayken ölmek
neden olmadi bu isler yasamak gerekir eyyyyyyyyy adaletsiz dünya
bizlerin hatasi zorluk olmadan hemen her sey oluversin diyoruz
ama bu isler kolay olmaz.her seyin zamani var ama bu ugurda cooooookkkkkkkkkkkkk calismak gerekir kardeslerim……
ALLAH bizi zalimlerin şerrrinden korusun başörtüsü zulmüne uğrayan bacılarımı mükafatlandırsın Amin.
bnde size katılıorum çünkü daha 15 yaşında bir türbanlıyım.ne olursa olsun bu bez parçası olarak hor gördükleri böylesine kutsal şeyi başımın üstünde taşıyıcam.sizde baş örtüsü bnm vazgeçilmezim deyip bu haksızlığı ortadan kaldırmak istiyorsanız msjlarınızı beklioruz çünkü inanıorum içimizden birçük doktor savcı memur çıkacak ve bu zulüm ortadan kalkacak.zamanında birçok ablamız bizi üniversite kapılarında temsil etti ve gördükeri davranış karşısında ezildiler.ama artık buna bir son verip herşeyde hakkımız olduğunu ve herşeyden önce bu ülkede insan gibi yaşamaya bzmde hakkımızın olduğunu öğrenmelerinde gerçekten bir öğreticiye çok ihtiyaçları var.hepiniz A.E.O.kardeşlerim…
….zafer inananların!!!
BEN DE 14 YAŞINDAYIM VE TAMAMEN KENDİ İSTEĞİMLE BAŞÖRTÜLÜYÜM ALLAH’A ŞÜKÜR.BELKİ KOMİK GELİR SİZE AMA BENİM EN ÖNEMLİ HAYALİM VE AMACIM Bİ GÜN BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI GELENLERİN KIZLARININ BAŞÖRTÜSÜ TAKMASI VE AİLELERİNE BU UĞURDA KARŞI ÇIKMALARI:)İNŞALLAH O GÜNLERİ GÖRÜRÜZ(AMİN)
kendi yaşadığı dönemde de kız öğrencilerin başörtüsü takmaları yüzünden üniversitelere alınmaması üzerine;Necip Fazıl Kürek’in bu haksızlığa; bir kız öğrenci başını örttüğü için tahsil hakkından mahrum etmek istiklal savaşı başlarında ve maraş’ta düşmanlar tarafından başörtüsü çekilip düşürüldüğü için başlayan milli şahlanışın ruhuna tükürmektir… demiştir.
haklı dusuncelerınıze destek verıyorum ve tabıkı basortusu yasagını cagdas turkıyenın utancı olarak goruyorum hep soylenır belkı ama laıklık herkesın dusuncesıne saygı duymaktır cagdaslık beyınde baslar ustunde kı ortude degıl herseyde batıyı ornek alıyoruz ya neden bu konudada gercekten laık olmayı basaran gıder ulkelerı ornek alamıyoruz acaba aslında burası bı tartısma formu degıl destek formu sanırım oyuzden sızı gonulden desteklıyorum bızı bagnazlıkla suclayanlar utansın ne dıyım bızım ozgurlugumuzu kısıtlayanlarla bulustursun ya RAB ne dıyım allah onları utandırsın baska bısı gelmıyosa elımızden dualarımız var ama daha pes etmekdık işimizi bu dunyada çözup ahirette çözerken karşılaştıgımız sorunların hesabını gorucez ınsallah bızler sız buyuklerımızın yerını alıcagız ve sız buyuklerımız gıbı olmıycazz çunku bu özgurluk mucadelesırdır.. sız anlamazsınız:)
allah için kapandım insan için açılmam başörtüm namusumdur ölene dek çıkarmam
dinlerin en güzeli bizim dinimiz ve müslüman olduğum için allah şükrediyorum ne olur ünüverstelere ve okulara girerken başlarımı açılmasın bizim guruumuza dokunuyor buna bir çözüm ve bundan dolayı bir sürü gen ç kı z okumaya bilir ünüverste okumaya bil
Allah bu eylemi başlatanlardan ebeden razı olsun..
Yarın elbet bizim elbet bizimdir…
YAZIK YA BU DEVİRDE NELER DİOLAR ALLAH KURANDA BÖYLE BİR ŞART KOŞMUŞ MU İBADETINI YAPÇAK OLAN ÖRTÜLÜDE ÖRTÜSÜZDE YAPAR KARDEŞİM BAŞ ÖRTÜN NAMUSUN DİİL NAMUSLU İNSAN HERŞEKILDE NAMUSLUDUR NE BAŞI ÖRTÜLÜ OLUPDA NAMUSSUZ OLANLAR VAR ÖNCE ONLARDAN BAŞLAYIN ÖZGÜR HERkes.dinimiz o kadar gzl bir din ki herseye saygı var bunu untmayın…saygılar
ismi lazım olmayan şahıs lütfen bi konuda bilgi sahibi olup yorum yap zekeriya beyaz adlı hoca bozuntusu münafıktan duydukların yanlıştır yalandır.ne seni, ne onu, ne de ona inananları kurtuluşa erdirmeyecektir.KUR’AN-I KERİM de ALLAH başörtüsünü şart koşmuştur.örneğin:’mümin kadınlara söyle: gözlerini sakınsınlar, namus ve iffetlerini esirgesinler.görünen kısımları(yüz,el ve ayak)hariç olmak üzere,zinetlerini teşhir etmesinler.BAŞÖRTÜlerini yakalarının üzerine kadar örtsünler…'(nur suresi 31. ayet).tabiki örtüsüzlere saygımız vardır ama onların da örtülülere saygılı olması gerekir.ibadet örtülüde örtüsüzde yapılır diye kim demiş. namazın farzı vardır setri avret ve buda geçer Kuran’da. örtülmesi gereken yerlerin örtülmesi.örtmeden kılarsan namaz olmaz.ama inkar edersen kafirler topluluğuna katılırsın.bize söylemek düşer inanmak sana kalmış.Peygamberimiz’Cahillerle fazla söyleşmeyiniz uyarıp geçiniz inanmak onlara kalmıştır.hala inanmayanların kalpleri ise, mühürlenmiştir’ buyuruyor.RABBİM ve PEYGAMBERİM bana bunları buyururken aciz, cahil, kafir hayvandan daha alçak (bunu ben değil peygamberimiz söylüyor)mahlukatın sözüne uyup okumak için bile olsa açmam başımı.şeytanı ve onun askerlerini sevindirerek öğrenilen şeyden ne hayır gelir ki zaten.ALLAH,YOLUNDAKİLERİ KORUR VE GÖZETİR.ALLAHU EKBER
Böyle bi kampanyayı başlatan ve emeği geçen herkesten Allah razı olsun…
biz http://www.erkiba.biz sitemiz adına böyle bir kampanyayı sonuna kadar destekliyoruz !!!
sizleri http://www.basortusu.azbuz.com‘a da bekleriz
ne mutlu türküm diyene ne mutlu başörtülüyüm diyene
kutlu olsun olmasina ama
kendiniz gibi
kafanizin ici gibi
kafanizin üstü gibi
sayfanizda kapkara
karafatmalr sizi
bu siteyi açan kişiye teşekkür ederim vesselam.öncelikle başörtüsü yasağıyla iğrenç emellere ulaşmayı amaçlayan kişiler; artık bu son çırpınaşlarınız başörtüsü kimsenin tekelinde olamaz bunu göreceksiniz.ve kurulu düzeniniz, ortalığa yaydığınız korku atmosferi yavaş yavaş bitiyor. bugün olmazsa yarın bitecek.bunu ben ülkemin insanlarına söylüyorum ne acı,yazık.keşke sizde acı duysaydınız, keşke bu ülkeyi sevseydiniz…
Basörtüsü ve ilkellik:Siz Sayın ilkelliğe karsı cıkan asrın Deccalları…..bizim basortumuz ilkellik,sizin dini için basını ortenlere karsı cıkmanız cagdaslık…pehhh…gerçekten tam jim carrey lik…….unıversıtelerın onunde basortulu cagdas ogrencılere cuzzamlı muamelesi yapan SİZ artık can cekısıyorsunuz..bu halk eskısı gıbı koylu olarak nıtelendırdıgınız HALK degil…
kardeşim bunlar artık ne yapacaklarını bilmeyenler saldıracak yer arıyorlar .başörtüsüne uzanan eller kırılsın dilleride tutulsun. şu üç günlük dünyada herkes istediği gibi yaşasın . saygılar
SERSERİ MAHALLE KABADAYILARI NASILKİ NARA ATAR SOKAKLARDA..
VE SİZ BULAŞMAK İSTEMEZSİNİZ YA..
ÇÜNKİ SALDIRGANDA:CEHALET,KİN,ACIMASIZLIK,SONUN DÜŞÜNMEMEK VARDIR YA
OYSA SİZDE ONA KARŞILIK VERECEK ONLARDAKİ DUYGULAR OLMADIĞI İÇİN VAKURSUNUZ.
ŞÜKÜRLER OLSUNKİ YÜKSEK DUYGULARA SAHİBİSİNİZ.
ONLARADA “BİLMİYORLAR” ÜZÜNTÜSÜYLE BAKIP,YİNE ONLARI AYDINLATACAK MANTIK VE BİLGİ DİZİNİNİ HEPBERABER BULUP ONLARADA FAYDALI OLURUZ.
BİLMEDİKLERİ İÇİN TAİF TE PEYGAMBERİMİZE TAŞ ATANLAR,SONRA PEYGAMBER UĞRUNA CAN VERENLERDEN OLMUŞLARDI..DUA EDİYORUM
allahhh türkiyede ba$örtüsünü yasak edenlerii cennetine almasinn
bakın bu yazınlarınız bı zıhnıyetınız okadar utanc verıcı kı,anlayamıyorum benım de annem kapalı ama sızın dusuncelerınız tavırlarınız bu yazılar okadar mıde bulandırıcı kı sadece basortusu olan mı muslumandır sorarım sıze,annem kapalı ben acık sızın yapmaya calıstıgınız ıran rejımı madem bunu bukadar ıstıyosunuz ıran gıdın okullar ıbadethane degıldır ogrenım yerıdır
zıhnıyetten yoksun dusunce budalları madem turban sorununuz var bunu boyle cozemezsınız turkıye laık bı devlet ıster kabul edın ıster etmeyın bız de ataturk cocuguyuz asla bu ıstegınız olmayacakkkk bızım gb kemalıstler varken
” Beyaz başörtülü küçük kızın sahneden gözyaşlarıyla indiği görüntüyü, günlerdir zihnimden silemiyorum.
Beyaz başörtülü kız, ödül alma sırasının kendisine gelmesi için sahnede bekliyor, diğer arkadaşlarıyla birlikte. Ancak ödül almak yerine, yanına gelen adamın uyarısıyla sahneden inmek zorunda bırakılıyor.
Ağlamamak için elinin tersiyle ağzını kapatmaya çalışıyor kız.
Çıkıp gidecekken birden geri dönüyor büyük bir cesaretle. Kendisini oradan indiren statükoya, iktidar biçimine, yeldeğirmenlerine karşı küçücük bedeniyle, beyaz başörtüsüyle, titreyen sesiyle dev gibi bir soru soruyor.
Takım elbisesinden, oturduğu yerden, oturma biçiminden, saç tıraşından müdür olduğunu anladığımız bir adamın karşısına geçip yakıcı bir soru soruyor beyaz başörtülü kız.
Şimdi ağlıyor. Adam ayağa kalkacak, elini kızın omzuna koyacak, öğretmen şefkatiyle kızı saracak, gözyaşlarını elleriyle silecek. “Gel” diyecek, “Otur şöyle yanıma, ağlama artık. Ben sana izah ederim, konuşuruz kızım, tamam mı?” diyecek. Büyüklerin dünyasının acımasız öfkelerinin sağa sola sıçramalarından söz edecek belki de.
Kızın bu halini gören koyu renk takım elbiseliler, üniformalılar, protokol üyeleri üzülecekler, içlerinden bir şey kopacak ve kızı teselli edecekler. Kız ağlıyor.
Ama hiçbir şey düşündüğüm gibi olmuyor. Olmuyor işte!
Adam istifini bile bozmadan “sen git müdürün gelsin” diyor.
Devletin ağzıyla konuşuyor adam, gri yağlıboyalı duvarların ağzıyla konuşuyor, demir çekmecelerin, masanın üstündeki sümenlerin, teftiş raporlarının, sicil amirlerinin ağzıyla konuşuyor.
Duygusuz, renksiz, sevimsiz ne varsa işte onun ağzıyla konuşuyor.
Gözümün önünden gitmiyor Tevhide’nin yüzü. Salonda büyük adamların karşısına geçip de “neden” diye sorması…
Statükocuların nefret ettiği şeyleri yapıyor; geri dönüyor, soru soruyor, ağlıyor ama yılmıyor. Bu sorulara verilecek yanıtlar yok.
İnsanların elinden son derece hakları olan bir şeyi almanın bir yanıtı yok. Hayali tehlikeler üretip de, küçücük bir kızın yazdığı bir denemeyle hak ettiği ödülü alabilmek için oraya çıkıp, sonra da talimatlarla geri gönderilmesinin bir nedenini bulmak mümkün değil.
Sahneden inip kalbimize giriyor Tevhide. Kararlı adımlarla kalbimizin derinliklerinde sakladığımız diğer kızların yanına gidiyor. Ödül töreninde ağzı kapatılmaya çalışılan, başındaki kep ve örtü alınmaya çalışılan, haddi bildirilmesi için emirler yağdırılanların yanına.
Sahneden indirip de karanlığa gömdüğümüz ne çok çocuk var aramızda!
BUGÜN GAZETESİ ”
biz devleti sadeve ağlatan diye biliyoruz, oysa siz devleti çok farklı biliyorsunuz. iranı tasvip etmiyoruz, burda, bu ülkede istediğimiz şekilde, yaşamımızın üstüne sevgiden ötürü titrenen bir şekilde, vatandaş gibi yaşamak istiyor sadece. bu eğer korkulacak bir zihniyetse korkun o halde. çünkü bizim örgürleşmemiz sizin özgürlük düşüncenizin de sınavıdır, ki özgürlük nedir biliyorsanız eğer. baştaki değil beyin de örtülere hayır!!!
yahu samimi olun önce. yeter islam adını kullanarak güzelim dinimi sömürdüğünüz, bu ülke 10 sene önce mi öğrendi müslümanlığı ve emirlerini kardeşim yeter artık aptal yerine koymayın kimseyi zulümmüş zulüm olan sizin atatürkçü çağdaş bi ülkede bize demokratik ve çağdaş düzene çoluk ve çocuğumuza yaptığınızdır zulüm.. bu gün bi çok genç ateizmin eşiğindeyse bunda sizlerin gerici tutumunuzun ve isalmı yobaz zorba bi dinmiş gibi gösteren tutumunuzun da büyük rolü vardır. üniversite okuduğum yıllrda cok iyi gözlemledim turban turban diye kendini parcalayanları!!yaşam şekilleri hiç de islama uygun değildi doğrusu. SON OLARAK ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ MÜSLÜMANIM AMA İSLAMIN 5 SARTI ARASINDA GECMEYEN BAŞ ÖRTÜSÜ NEDEN BU KADAR DERT OLDU ANLAMADIM GİTTİ. ÖNCE SİZ Bİ BAŞTAKİ FARZLARI Bİ YERİNE GETİRİN BAKALIM.. KUL HAKKI YEMEYİN GIYMET ETMEYİN FAİZ YEMEYİN 5 KADIN ALMAYIN BAŞ ÖRTMEK EN KOLAYI KİMSEYİ KANDIRMAYIN ARTIK YETER..TÜRK KÜLTÜRÜNDE TÜRBAN YOKTUR VE TÜRKLER DÜN MÜSLÜMAN OLMADI!!ARAP VE İRAN YAŞAM ŞEKLİNİ DİN DİYE BENİM ÜLKEME DAYATAMAZSINIZ BUNA HAKKINIZ YOK…BEN ÜLKEMDE ESKİSİ GİBİ SAMİMİ CANI GÖNÜLDEN İNANAN DİNİ SİYASET MALZEMESİ HALİNE GETİRMEYEN MÜSLÜMANLAR GÖRMEK İSTİYORUM HEM DEMOKRATİK HEM LAİK HEM DE İNANÇLI Bİ İNSAN OLUNABİLİYOR ARKADASLAR KORKMAYIN BU ZOR BİŞEY DEĞİL !!!
bazı serefsızler bsortusune hayır dıolar sız onlara bakmayın onlarla obur dunyada gorusecegız sız bas otusunu ortun baskası bızı ılgılendırmez!!!
yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır.
AYNALARI KIRKİ YÜZÜN ÇOĞALSIN
Ne demeli nerden başlamalı bilemiyorum hayat işte diyorsun kurallar var diyorsun ona uygun yaşamak yaşatılmak zorunda bırakılıyorsun aynalara küsmek kendine küsmek en acısı sizin yaşattıklarınız değil yaşatmaya çalıştıklarınız bana acı verirken siz sadece yaşanılan hayatınızdan mesulsünüz değilmi hani duymadığınız gökler ötesinden bir ses sizin duymadığınız ve bizim duymamıza engel olduğunuz olmaya çalıştınız ses …
Şimdi bu sesi duymadığınız için sizi suçlayamam bırakıp gitmemi istiyosunuzya benim sizinle bir sorunum yok da demiycem benim sorunum var zulmedenle sorunum var zulmedilenle değil.
Anlamıyorum haksızlık yaptığınız insan ağlarken onun bir damla gözyaşını ödeyebileceğin izimi zannediyorsunuz daha çok beklersiniz yaptığınız baskı insanın İnancını daha da pekiştirir
Hem sizin benim saçlarımı özgür bırakmaya ne hakkınız var sizin benim saçlarımla ne sorununuz var komiksiniz ya beni anlamaya çalışan insanlar bakakaldığım sadece zarar verriyosunuz hayallerini satın alıyorsunuz insanların geri döndürülebileceği belli değimli
Sizi değiştirme gibi bir fikrim yok ama kendimi sizin etki alanınızda hissetmek zorunda da değilim bu hayatımı ben belirliyorum siz değil kendimle olan sorunları ben çözebilirim sizin bu hayata müdahil olmanız ben istemedikçe pekte mümkün değil bu kadar aciz olduğumuzu düşünmüyorum en azından umudum var.
Her şey bu kadar kötü olamaz değilmi sorunları kendine barikat olarak koymak sorunu büyütüyor. Bu barikatların ortadan kaldırılması insanların yükünüde hafifletecek aslında psikolojisi bozulan insanların kimseye bir yararının olmadığını söyleyebiliriz. Sorunlu kişiler kesin inançlılar mı yaratmak istiyoruz acaba? Baskı grupları hizipler oluşturmak kendi kendimize öcüler yaratıp bunlardan korkmaya başlıyoruz. Sorun bide bizim problemimiz nedenlerini niye dışarıda arıyoruz ki başlı başına etken biziz bizim ortaya koymayı denediğimiz şeyler sorunları ateşler nitelikte sorunu çözmek yerine bunun üzerinden nemalanmaya çalışıyoruz. Biz ve onlar ikilemi yaratıp tarafgirliğe neden oluyoruz. bir yeri tercih etmeye zorluyoruz.ortaya koyduğumuz iki nedenden birini seçmeyene başıboş damgasını yapıştırıyoruz.
Korku girdabındaymış gibi her an etkilenmeye hazırız artık gündelik olaylar bile bize acı vermekte korkuyoruz bunun sonucu ne olur diye asıl nedeni anlayamadığımız için bunun bizi etkileme alanına sahip olacağını düşünüyoruz. Etkilenmek etkilenmemek bu bizim elimizde. Kavrayamadığımız olayların bu böyleymiş, bu böyleymiş diye yorum hakikate talip olduğunu söylüyoruz. İşin dedikodusundaysın biz kendimizden düşündüklerimizden ve inandığımız değerlerde bir eksiklik var. İnandığın değer sana cenneti müjdeliyor zulmedende belliyken bu sorgulama neyin nesi? İnanmak talip olmaksa talip olduğumuzun sınırlarını bilmiyoruz. bu korkunun başka nedeni olamaz kanımca hem hayat boyu buna ulaşma fikri olan onu ideal olana ulaşmaktan feragat ediyoruz. Temelde bir problem bizim asıl olan İnancımızı anlayışta sorunumuz var algılayamıyoruz.
Tamam, söyleyemediklerimiz var şüphesiz ama ya söylediklerimiz çığlık çığlığa susuşlarımız bunlar neyin nesi? Susmak ve derdini hal diliyle anlatmak bu zor olan. Algılayacak kimse yoksa da o beni anlar duruşumuz anlammsızlaşıyor. Anlatmak istediğin susmayla ilişkilendirilebilirse neden konuşma derdini anlatma sorunumuz var. bazen konuşuruz ama hiç bir şey söylemeyiz. Gözyaşlarımızı içimize akıtmalar neyin nesi susup dudak ısırmalarımız isyan hem içimize değilmi eee bu isyan nasıl ortaya çıkacak nasıl ve neden ortaya çıkmalı kavramazsak sorunu çözemeyiz. Anlama, anlamlandırma nasıl olacak ki burada akletmemizde güçlükler doğabilir. Önemli olan özü kavrayabilmek.
Kurtuluş kimsenin sana verebileceği bir şey değil sen onun için caba harcamalısın harekete geçmelisin. Sen kendine ve ona bir şeyler katabilirsin bu sende güçlü olan senin buna dayanabileceğin bir şeydir ve öyle olmalıdır.
Evet, bu güç bizde var ama nasıl harekette nasıl geçmeliyiz ölçümüz ne olmalı?
Boyun vermişliğimizden vaz geçmeliyiz artık bizim kendimizle olan derdimizi kimse çözemez.olayların niteliksizleştirdiği insanları herkesi hoşgörü zinciriyle buluşturmalıyız.Olmak istediğimiz gibi kendimizi en iyi hissedeceğimiz halimizle olabilmek…
Boşlukların altını istediği gibi dolduran insanlar vicdan denen nasibini alamamış insanlar sizin beni anlamanızı beklemiyorum ama dik durmalıyım, dik durmalıyız. İsyan varsa sadece aksimize olmalı aynaları kıralım ki yüzümüz çoğalsın.
zalimler için yaşasın cehennem
Bu kardeşiniz acizane, başörtüsü için değil de tesettür için cihad etmek gerektiğini düşünüyor.Çünkü, başörtüsü takıp da alt tarafı başörtüsüzlerden farkı olmayan insanları hepiniz görüyorsunuz.Bu sebeble:
Davamız başörtüsü değil, tesettür davası olmalıdır.
Başörtüsü kötü bişi değildir. takan taksın desteklerim yeri gelir. ama kız arkadaşımı parkta öpemicek derecede biyere gelirse bu olay benim için çığrından çıkmış demektir. cinselliğe kötü gözle bakmayın. senelerdir isveçteyim, gayet açıklar gül gibide yaşayıp gidiyolar. bende önüme bakar işime giderim.
ülkeyi bu hale getirdiğiniz sürece ben ve Atatürkçü gençlerden destek bulamayacaksınız.
ben tülay avusturya/viyanadan yaziyorum sizlere bu yormu,
arkadaslar ben basörtülü biriyim, ama bu durum burda türkiyeden oldugundan dahada normal görünüyor…
ama türkiyedeki olaylar burda özellikle okullarda tartilisinca bana he su soruyu soruyorlar
siz türkiye gibi müslümanlarin cogunlukla oldugu bir ülkede bas örtü takamiyorsaniz biz size neden izin verelim…
artik bu zulm son bulsun lütfen..
yallvariyorumm..
allah herkesin yardimcisi
ve hepimizden razi olsun
“SADECE ŞAPKA” sloganıyla, promosyon şapka imalatı yapan firmamız, uzman kadrosu ve yılların verdiği birikim ve tecrübeyle siz değerli seçkin müşterilerimizin hizmetinde olmaktan kıvanç ve mutluluk duymaktadır…
Unutma bacim basindaki ortu degil ordumuzun sancagi
ordumuz dedigimiz serefli peygamber ocagi
ortunmek yok diyen baksin “nursuresi ayet otuzbir”
turbanina el uzatana kopek derdim olmasa idi kitmir.
yasadiklari hayat deyil aslinda havz-i hayal
belli dir aslinda bunlardaki rezil gaye-i hayal
sahit olsa idi bu olan rezilliklere ejdat
kalmaz idi kolunda dusmana kiliç çekecek tâkat.
hasan kotugormez.
bu kendi ülkemizde haklarımızi elimzden alıyorlar i h lisesinin önünü kapatıyorlar simdi de açmaya çalışanlara engel oluyorlar herşeye göz yumduk da bir de baş örtümüzden ne isterler bilmem ki……………BÜTÜN BAŞ ÖRTÜLÜLERE SLM OLSUN ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN BAŞ ÖTÜMÜZE KARİŞMAYIN ARTIK YAAAAAAAAAAA